Kim Bu Belediye Başkanı?

   Dün 68 kuşağından gelen ve yıllarını CHP’ye veren bir parti büyüğüyle sohbet etme fırsatım oldu. Kendisi, İzmir’de CHP’de parti içerisinde, yani siyaset konusunda deneyimli ve akil adam diyebileceğim birisidir.

   Bu anlamda güvenim de sonsuzdur. Ve emin olmadığım konuları da yazmadığımı herkes iyi bilir.

   Şimdi konuya girelim.

    Bu beyefendi bana oldukça ilginç bir olayı anlattı. İzmir CHP’den bir Belediye Başkanı kendi Meclis Üyelerinin de bulunduğu bir ortamda aynen şu sözleri sarf ediyor;

    "Değerli arkadaşlarım bilmenizi isterim ki,  bundan sonra ben artık Fethullahçıyım. Bunu sizlerin de bilmesini istiyorum"…

   Yani, CHP’li Belediye Başkanı bundan sonra ki süreçte Fethullah Gülen’in düşüncelerini benimseyeceğini hem de kendi Meclis Üyeleri’nin yanıda açık bir şekilde söylüyor.

   Ortamda bulunan meclis üyeleri donup kaılırlar ve ne diyeceklerini de şaşırırlar.

   Açıklamayı yapan Belediye Başkanı’nın CHP’li olması Meclis Üyelerini düşündürürken neden böyle bir konuşma yaptığını ise kendi aralarında tartışırlar.

    Aradan bir kaç gün geçer ve orada Belediye Başkanının o söylemine tanık olan Belediye Meclis üyelerinden birisi olayı gelir bu emektar CHP’liye anlatır.

   Doğal olarak bu konu bir sure sonra da CHP içerisinde konuşulmaya, yayılmaya başlar.

   Konudan haberdar olanları şaşkınlığa uğratan Belediye Başkanı’nın bu söylemi, Meclis Üyeleri’nin Başkana güvensizliğine neden olduğu da edinilen bilgilerim arasında.

   Seçimlerin erkene alınacağının ortaya çıktığı şu günlerde, Partinin bu Başkan hakkında nasıl bir tavır alacağı çok önemlidir.

   Haklı olarak “Kim bu Belediye Başkanı?” diye merak ediyorsunuzdur?

   Öncelikle şunu belirtmeliyim, ben bu Belediye Başkanının nasıl bir kaygan yapıya sahip olduğunu bilen birisi olarak, söylediği sözün beni şaşırtmadığını söylemek istiyorum.

   Bura da asıl eleştirilmesi gereken bu “dönek” değil, CHP’nin nasıl bu denli dezenformasyona geldiğidir.

   Konu hakkında birkaç ipucu verip, şu kadarını söyleyebilirim;

   Bu Belediye Başkanı son dakika golüyle o makama gelmiştir ve genellikle ideolojik tutarsızlıklarıyla bilinir.

   Yetersiz mi?

   Börtü-böcek işleriyle uğraşır ve bunları kalkıp “Dünyanın işini yapıyoruz” diye gösterir. Tabiki Şov yapmayı da çok ama çok sever. Pireyi deve yapmak için Belediyenin parasını, doğal olarak halkın parasını fütursuzca harcar.

   Son bir ipucu daha;

   Halk onun bir halt olmadığını, o ise kendisini dev aynasında görür. Yani, kral çıplak durumu.

   Şimdilik bu kadar!

   Haklısınız etrafımız Belediye Başkanından geçilmiyor. Ama benden bu kadar gerisini de artık siz bulun. İzmir küçük bir yer, detaylı bir beyin fırıtınası yapmanız, eminim ki sizi bu Başkanın kim olduğuna götürecektir…

   Benim asıl merak ettiğim, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ile birlikte CHP’li İzmir Milletvekillerinin bu konudan haberdar olup olmadığıdır.

   İl Başkanı Ali Engin eğer iyi bir “devrimci” ve sorumlu bir partiliyse bu olayın üzerine gider ve bu "liboş"un kim olduğunu bulup çıkarır ve gereğini de yapar.

   Yani şu aşamada top Ali Engin’de…

   Bu Başkanın kim olduğunu merak edenlere;

   Acele etmeyelim, biraz daha bekleyelim. Nasıl olsa her şey ortaya çıkacaktır…

   Yok eğer, Ali Engin gereğini yapmaz bu skandalı ortaya çıkarmazsa, ben üzerime düşeni yaparım bundan da emin olun…

   Notlar

   Not 1: Buca’da CHP’de işler yine arap saçına dönmüş durumda. Kongreyle iş başına gelen İlçe Başkanı Bektaş Gül’ün bir an evvel dünyevi işlerden elini çekip, örgüt işlerine dönmesi gerekiyor. Aksi halde CHP Buca’da kan kaybetmeye devam edecektir. Benden uyarması…

   Not 2: Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce bir “ince”lik daha yapmış kendisine bir motorsiklet almış. Merak ettiğim, makam aracına binecek mi, binmeyecek mi?

   Not 3: İzmir Gazeteciler Cemiyeti bir gazete çıkardı ve gazete şu an piyasada günlük olarak satışta. Bildiğim, Türkiye’de cemiyet gazeteleririnin siyasetten uzak tarafsız kaldığıdır. Bakalım bu durum İzmir için söz konusu olacak mıdır. İzleyeceğiz ve göreceğiz…

   Özlü Sözler:

   Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur mantığının karşılığı Adalettir. Masumluğu ispatlanana kadar herkes suçludur mantığının karşılığı da Rezalettir… -Sinan Kara-