CHP'de hesaplaşma vakti !

   Ankara'da kritik koalisyon görüşmeleri için altyapı hazırlanırken, CHP İzmir'de komik bir hesaplaşmaya tanık oluyoruz. Atilla Sertel'in milletvekili adaylığının düşmesine neden olan Yüksek Seçim Kurulu Kararı'na şikayeti yapanların CHP'li olması sebebiyle açılan soruşturmaya Eski İl Başkanı Ali Engin ve kardeşi Abdullah Engin de dahil edildi. 

   İzmir İl Disiplin Kurulu Başkanı Birol Soylu'nun bu iki ismi ifade için çağırması akla başka soruların da gelmesine sebep oluyor.

   İl Başkanlığı döneminde Birol Soylu'nun Çiğli'de belediye başkan adaylığını engellediği gerekçesiyle canlı yayında birbirinin boğazını sıkacak ifadeler kullanan iki ismin yeniden karşı karşıya gelecek olması sorunun "Kişiselleşme" noktasına gittiğinin açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor.

   Sertel'in hiç mi suçu yok?

   CHP içerisinde gerçekleşen bu tartışmada Atilla Sertel üzerinden "demokratlık" oyununu sürdürenler zaman zaman şaşırtıcı hallere ve kılıklara giriyor. Tekrar soralım, Basın İlan Kurumu Genel Kurulu'na AKP'den aday olan M. Ali Atalay katılmazken, Atilla Sertel niye katıldı ve oradan kamu parasını alıp, imzasını attı. Bu adaylığın düşmesi için yeterli bir sebep ise bu yanlışlığı Sertel'e yaptıran hukukçularının hiç mi hatası yok?

   Atilla Sertel iki dönemdir İzmir Gazeteciler cemiyeti Başkanlığı'ndan ayrılmadan niye aday oldu. Biliniyor ki, İGC'nin her türden görüşte üyesi bulunuyor. Bu etik olmayan davranış neden sorgulanmıyor.

   Soylu'nın intikamı

   Sertel'i YSK'ya resmen şikayet eden 3 üyenin istifa ettiğini de biliyoruz. Bu soruşturmayla CHP'nin namusu korunacak ise benim önerim yerel seçimlerde fotoğrafları ile birlikte CHP'ye ihanet eden bazı üyelerin neden ihraç edilmediği veya ceza almadıkları sorusudur.  İsimleri ve bulunduğu yerleri bilinen, suç işledikleri alenen kaydedilen CHP'liler cezalandırılmadığı halde, neden Ali Engin'e uzanan bir soruşturmada ısrar ediliyor.

   Benim görüşüm Birol Soylu'nun Disiplin Kurulu başkanı olarak tarafsız olmadığı yönündedir. Çünkü Soylu,  Ali Engin ile yerel seçimin hala hesaplaşması içerisindedir. Bunu CHP'yi yakından izleyenlerin tümü bilir. Aksini söyleyecek varsa tartışmaya hazırım.

   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda mesafe almak istiyor olabilir. Ama partide ihanetin gerçekten tavan yaptığı süreçlerin görmezlikten gelinip, bu olayın bir kişisel hesaplaşmaya dönüşmesinden sonuç alamayacaktır. Bunu göremiyorsa da fazlaca konuşmak abestir.

   Sözün Özü

   Özellikle CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter’in, işleyecek olan disiplin sürecinin bağımsız olabilmesi için gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Aksi halde o disiplin sopası adaletin tecellisi yerine, kişisel hırsların bir aracı haline dönüşmüş olacak. Benden söylemesi…