Seçimdeki aldatıcı tavır

   Türkiye'nin kaderi bu sanırım. 1970'li yıllarda solculara en büyük ızdırabı çektiren Milliyetçi Cephe (MC) Hükümet'lerinin ortağı MHP, seçim meydanlarında yaptığı açıklamaları unuttu ve AKP'nin ilk TBMM deneyiminde yanında olan bir tavır izledi.

   Yüzde 13'ün üzerinde oy alıp, 80 milletvekili ile TBMM'ye giren HDP'yi yok saydığını belirten Devlet Bahçeli'nin geleceğini çok merak ediyorum. CHP'nin Türkiye'nin bazı bölgelerini yok sayan bazı üyelerine verdiği aşırı primi hatırlayın. 

   Türkiye'de AKP'nin yolunu açıp, yüz binlerce insanı hapse tıktıran, sahte delil üreten, gazetecileri içeri ve işlerinden attıran, Türkiye'nin istedikleri her alanında istedikleri malları istedikleri vakıflara geçirtenlerin yollarını tıkayacağını söyleyenler bugün verdikleri sözleri anımsamaz gibi davranıyorlar.

   Ben MHP içerisinde bazı üyelerin daha yiğit olduklarını düşünürdüm. Örneğin Oktay Vural, örneğin bu partide Genel Başkan adayı olarak sunulan Prof. Ümit Özdağ..  Bunların hepsinin palavra olduğunu söylemek sanıyorum yanlış olmayacak.  CHP tabanına Ekmelettin İhsanoğlu'na oy kullandıranlara (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) şimdi soruyorum.

   Siz nasıl bir güvenle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerdiği bir ismi partinize sundunuz. O tarihlerde aday olabilecek CHP'lileri görmezden gelip, böyle bir genel başkanın önerisini kabul ettiniz.

   Şimdi Hükümet görüşmelerini merakla bekliyorum.

   Bunun sonuçlanmasının ardından çıkacak tabloda bir erken seçim görünürse, MHP'nin yeniden meydanlara çıkması durumunda hangi argümanlarla oy isteyeceğini düşünüyorum. Bundan sonra söyleyeceği 10 konudan 9'una inanmak zor olacak gibi. Sadece HDP karşıtlığı dışında MHP'nin seçmene sunacak bir şeyi kaldı mı sizce. Peki HDP karşıtlığı bu ülkede ne kadar oy getirir.

   Belki de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği noktaya gidiyor Türkiye. O zaman seyredin AKP'yi. MHP'nin üzerine öylesine çullanacak ki, bu partiden yeniden iktidar çıkaracak oyu rahatlıkla alabilecektir.