Demirören'e az bile yapmışlar !

   Bir insan servetinin ne kadar olduğunu bilemeyecek kadar zengin olup, 90'lı yaşlara geldiğinde "azarlanabilir mi? "...  Böyle bir ihtimal Türkiye gibi yaşlılarına saygı gösteren ülkelerde çok zor olur. Ama biliyorsunuz, kısa bir geçmişte Milyarların sahibi Erdoğan Demirören, Milliyet Gazetesi'ndeki haberler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan  tarafından ciddi biçimde azarlandığının ses kayıtları ortaya saçıldı, yazıldı ve bu haberler tekzip edilmedi.

   Neden?

   Çünkü oğlu Yıldırım Demirören, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı oldu, milyonlara hükmeden bu kurumun başında belki de ticari yaşamından elde edemeyecek bir itibar ve sosyal çevreye hükmetmeye başladı.  O Zat, daha sonra belki de çok tartışmalı biçimde milyonları Fatih Terim'e verip, kendisini Türkiye Milli takımlarının başına getirdi.

   Futbol direktörümüz son yıllarda aldığı başarısız sonuçlara rağmen hiçbir şekilde tartıştırılmadı. Aldığı para sorgulatılmadı. Çünkü bu ulusun parasını harcayan Demirören, siyasi erk ile birlikte hareket ediyordu.

   Gezetecinin kovulması şandır..

   Alaçatı'da köpeklerden rahatsız olan Fatih Terim, Bodrum'da evinin çevresinde saldığı korkuyu ne yazık ki Çeşme'ye de sirayet ettirdi. Köpekleri istemidiğini yazan gazeteci Öncel Öziçer, Demirörenlerin patron olduğu Vatan Gazetesi'nden kovuldu.

   Öncelikle Öziçer'e geçmiş olsun demek istiyorum. Mevcut iktidar var olduğu sürece, bu korkak patronların gazetelerinde ve havuz medyasında iş bulabileceğini sanmıyorum artık. Çünkü Öziçer'in bundan sonra iktidardan yana olmadığı gibi Fatih Terim'den yana da üzerinde şerh var.

   Üzülme Sevgili gazeteci arkadaşım. Senin gibi yüzlerce değerli kalem şu anda çeşitli mecralarla halka ulaşmaya çalışıyor. Havuzun yalakaları gibi para da kazanamıyorlar. Belki de geçinmek için inanılmaz mücadele verenler de var.

   13 yıllık iktidarın sonundaki tablo bu. Bir süre daha beklemek zorunda kalabilirsin. Birkaç yıl içerisinde olabilecek bazı senaryoları düşünüp avunalım. Milliyet ve Vatan gazetesi el değiştirmiş, Futbol Federasyonu iktidar bağımlılığından kurtulup gerçek özerk bir yapı olmuş, takımların başına da gerçekten başarı sağlamış isimler getirilmiş.

   Bu bizimki şu gün için çok uzak görünebilir ama bu ülkede Fatih Terimsiz günleri de birlikte yaşayacağımıza inanmalısın. Bu ülkeden Kenan Evrenler, Mehmet Ağarlar, Tansu- Özer Çillerler onların Kuşadası'nda gazeteci döven çocukları, Veli Küçükler Türkiye'ye korku salan mafya babaları daha saymakla bitmeyecek kimler kimler geldi de geçti.

   Sporda centilmenliği ortadan kaldıran, kamptan gazeteci kovduran (Spor Yazarı- Gazeteci Cevat Kol)  beğenmediği soruyu soranları azarlayıp, işlerinden attıran bu insanlar da gelip geçer. Gazeteciler ise gazeteci kalmaya devam ederler...

   Tekrar geçmiş olsun Öncel kardeş. Çünkü bugünlerde bu dilekleri yıllarca arkadaşlık ettiğin bazı kişiler bir telefon açıp söylemeyecekler korkularından..

   Bu konudaki son bir notum ise İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Misket Dikmen'e olacak.

   Sayın Dikmen sizden de bir tepki bekliyoruz. Çağırın Öncel hanımı bir dinleyin isterseniz. Ben bu konuyu hayli araştırdım. Siz de öyle yapın..

NOT: Aliağa'da Kuzey Ege Haber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, meslektaşımız Bülent Pınarbaşı'na yapılan alçakça saldırıyı kınıyorum...