Devrimci Gamze !

   CHP'nin neden halktan daha çarpıcı bir destek alamadığı her boyutuyla tartışılmalı. Tartışmanın ilk gündemi de yerel yönetimlerin nasıl hor biçimde kullanıldığı olmalı bence.

   CHP içerisinde gelenekler ile yenilikler çarpışıyor. Gelenekçi olanlar Bülent Ecevit'in "İnsanca Hakça Düzen" kurmak isteyenlerinden oluşuyor. CHP'nin yüzde 25'i de zaten bu sayede gelmiş durumda. CHP'nin tek başına iktidar olamamasının nedeni de gelenekçilere karşı partide haksız değişim yaratmak isteyenler. Gelin isterseniz son seçimlerden başlayarak bazı tartışmaları yineleyelim ki çabuk unutulan hafızalara biraz kan pompalayalım.

   Bir önceki genel seçimlere bakalım. Atamalar yapılıyor ve İzmir bir grubun elinde oyuncak olmuş.  Ve istedikleri isimleri bir bir milletvekili listelerine koyduruyorlar. Günahları boynuna ama bu listeler oluşurken, iki temel söylentinin önüne geçilemiyor. Birincisi Genel Merkez'i tehdit. İkincisi ise Genel Merkez'in rüşvet ile teslim alınması.

   Sonraki yerel seçimlere bakalım. Yine benzer konular. Genel Başkan'a yakın bir Dersimli İzmir'de fink atıyor. Lise mezunu Dersimli mimar edasıyla belediye başkanlarını turluyor. Hatta İzmir'in bir ilçesine üye kaydını yaptırıyor. Bu ismin bazı yerel seçim adaylarından para aldığı söyleniyor ve bunlar ciddi biçimde yazılıyor. Tık yok. Herkes kulağının üzerine yatıyor. 8 ilçe kaybediliyor. Bu sonuçlara yine de başarı diyenler Genel Merkez'i de yörüngelerine alıyor.

   İktidar olmak

   AKP'nin frenlerinin boşaldığı son genel seçimler ise Dersimli Kemal ve arkadaşlarının  "Önseçim yapılacak, parti içi demokrasi işleyecek" sevinciyle başlıyor. Önseçim yapılıyor ama bu kez CHP'de başka bur kumpas çalışıyor. Partide üye yapısına egemen etnik yapılara bir de para bulaşınca ortaya dramatik bir tablo çıkıyor. Hem parası olan hem de belli bir etnik yapıya yakın olanlar aynı kökendeki insanları perişan ediyor ve listelerin önüne geçiyor. Bazı derneklerin para alıp üyeleri yönlendirdiği söylentileri de cabası. Bu listelerin içerisine sadece Halk TV ve onun yarattığı bazı isimler girebiliyor.  İzmir gibi koca bir kentte bazı kesimlere hitap edecek aday bile konulmuyor. Bunun sakıncalarını anlatanlar oluyor ama bunları umursayan olmuyor.

   Sonuca bir bakıyorsunuz İzmir'de AKP'nin paraşütsüz düştüğü ortamda CHP de milletvekili kaybına uğruyor.

   Seçimler bitiyor AKP tek başına iktidar olamıyor. Seçmenin CHP'ye olan güvensizliği ile oylarını bir miktar yönlendirdiği HDP sayesinde bu gerçekleşirken,  önseçimden çıkmış milletvekillerimiz doğal olarak "Atama " olmamanın da verdiği güvenle sol yumruklarını kaldırıyorlar.

   İşte Devrimci Gamze'yi de bu sayede tanıyoruz. Milyon dolarlık rezidanslara sahip Gamze Akkuş İlgezdi, rantın Şişli'yli de solladığı Ataşehir'in belediye reisinin karısı. Kocası Battal İlgezdi'nin de servetine Gamze hanım sayesinde vakıf oluyoruz. Ve üstüne üstlük Kemal Kılıçdaroğlu'nun kızının da Gamze hanımla aynı rezidansta evinin olduğunu öğreniyoruz.

   Talihsiz CHP seçmenlerinin tam da hükümetin kurulacağı ve bu hükümette yer alacak CHP'lilerin yoksullar, emekçiler, emekliler lehine kararlar aldıracağını düşünürken tartıştığımız konulara bakın. Gamze hanımın dairelerinin her birinin fiyatını ve değerinin nasıl arttığını konuşuyorlar.

   CHP'nin varlıklıyım diyen belediye başkanını varlıkları nedeniyle kutluyoruz. Bugüne kadar yoksulluğu nedeniyle partide sürekli yükselen Genel Başkanı'nı da varlığını artıran çocukları sebebiyle kutluyoruz.  Ama CHP seçmeni üzerinde etkilerini korkunç biçimde yitirdiklerinin de altını çiziyoruz.

   Bu ülkede Mustafa Sarıgüller, Mustafa Moroğlular, Durdu Özpolatlar, Alaattin Yükseller, Macit Özcanlar, Battal İlgezdiler v.b yaratan CHP'den artık bıktık. CHP Genel Başkanı'na son çağrımız ise bu olayın sağlıklı biçimde soruşturulması gerekirse İlgezdi'lerin partiden uzaklaştırılmasıdır. Bunun yapılmaması halinde ise CHP'nin bundan sonraki seçimlerde de oy kaybetmeye devam edeceğinden de kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu partinin baraj altında kaldığı gerçeğini de kimse unutmamalıdır.