Vatan kurtaran aslanlar!

   1 Kasım’da yapılacak seçimlerin yaşamsal bir önem taşıdığını artık herkes biliyor. Toplumda adalet, eşitlik sağlayacağı iddiasıyla 2002 yılında gelen AKP iktidarının toplumda yarattığı gerilimin neredeyse doruğa ulaşması, gün geçmeden bir gazetenin, şirket merkezinin basılması, gazetelerde yazılan senaryolarla savcı ve hakimlerin harekete geçirilmek istenmesi artık sıradanlaşmaya başladı.

   Tek başına iktidar olamadı diye kaynağı kuşkulu terör olayları ise toplumdaki gerilimi had safhaya getirdi. Türkiye’nin doğusunu yangın yerine çevirmeyi başaranlar, Batı’da yıllardır yaşanmamış olayların da ateşleyicisi oldu. Neredeyse büyük kentlerde sivil sivilin kimliğini sorgulayıp, doğum yerine göre adam öldürecek boyuta geldi.

   Böylesi bir ortamda gerilimi azaltması gerekenlerin atacağı adımları beklerken, medyada, sosyal medyada iktidarın “Milliyetçilik” yalanına sarılmasına da sıkça tanık oluyoruz. Yıllarca “Çözüm ve Barış Süreci” sözlerini ağızlarından düşürmeyenler, şimdilerde toplumun neredeyse tamamını PKK’lı terörist ilan edecek hale geldiler. 

   Havuz medyası sanırım; kendi 1. Sayfalarında yazdıkları senaryoları, yalanlara artık kendileri de inanmıyor. Ama 1 Kasım’a kadar bu ortamın süreceği de kesin gibi. Sosyal medyada iktidarı savunayım derken dozu çok yükseklere çıkan, küfür, tehdit ve hakaret içeren yazılar ise aldı başını gidiyor.

   Yakasından düşün

   Benim asıl değineceğim böylesi bir ortamda seçimlere gidilirken, bir grup gazetecinin son günlerde başlattığı kampanya. Son seçimlerde ülke genelinde aldığı oyla bir milletvekili bile çıkarabilecek gücü olmayan Vatan Partisi’ni CHP’ye pazarlama girişimleri yine başladı. Soner Yalçın, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Sözcü Gazetesi vesaire.

   Türkiye’de basının boğazına bıçağı AKP’nin dayamasıyla büyük medya kuruluşlarında barınamayanların sığınağı olan Sözcü Gazetesi, aldığı toplumsal desteği şimdi bu noktada pazarlıyor. CHP’nin arenalarında boy gösterenlerin Vatan Partisi’ni CHP’ye iliştirme planları geçmişte de denendi. Bence bu tutum çok akıllıca değil. Seçmen eğer Doğu Perinçek’e inanmış olsaydı sayısını unuttuğumuz seçimlerde oylarını buraya yöneltirdi.

   Ben daha açık yazayım. Vatan Partisi aşırı milliyetçi tavrı sebebiyle MHP’den daha radikal bir noktaya ulaşmış ve CHP içerisinde solcu, tarafsız düşünenlerin de ayrılmasına neden olacak bir çizgiye gelmiştir. İnanmayanların Aydınlık Gazetesi ve bu gruba ait diğer yayınları izlemesi yeterlidir.  

   Bu ittifak CHP’ye getireceği oyların yanında daha da oy bile götürebilir. CHP’yi ülkenin batısına hapsetmeyi planlayanların ekmeğine yağ sürer. CHP Türkiye’nin tümünde etkin bir parti olmak istiyorsa bu tarz ittifakların yerine zoru seçmelidir. Örneğin CHP neden hala Cizre’ye kalabalık bir grup Milletvekili ve Genel Başkanı ile gitmemiştir. Halk ile konuşup yaşadıklarını kendisi açıklamamıştır. Cizre’de oy alamadığı için gitmediyse bundan sonra da bu bölgeden oy beklemesi, bazı aşiretlerin oyuncağı olup aday belirlemesi işe yaramayacaktır.

   CHP kendisi olmayı beceremedikçe doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yitirdiği kimliğini, Batıda da aşırı milliyetçi gruplara teslim etmeye mahkumdur. Bu seçimlerde Vatan Patisi ile yapılacak resmi bir ittifak ise sonun başlangıcı demektir.