O Üniversitenin başında bakın kim var?
09 Ekim, 2015Dikili’de yaşanan meclis skandalını okumuşsunuzdur. CHP’li Başkan Mustafa Tosun’un katkısıyla Belediyeye ait 165 dönümlük bir arsa, adı sanı bilinmeyen ANKA Teknolojileri Üniversitesi diye bir “kurum”a tahsis edildi.
Dikkatinizi çektiyse “kurum” sözcüğüne tırnak içerisinde yer verdim. Çünkü bu Üniversitenin ne yeri, ne adresi ne de ne yaptıklarıyla ilgili hiçbir bilgi yok piyasada.
Geniş bir biçimde araştırdık ama sadece Resmi Gazete’de 2013 yılında kurulduğuna dair bir bilgi edindik. Bunun dışında yine 2013 Yıllarında Ankara Yenişehir ve Çubuk belediyelerinden de Üniversiteye yer istendiği haberleri var. Hepsi bu kadar…
Peki adı sadece Resmi Gazetede çıkan, kuruluş aşamasında kalmış bu Üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı kim diye soruşturduk. Bakın karşımıza neler çıktı?
Bir iki haberde adı Mütevelli Heyeti Başkanı olarak geçen Dr. Mehmet Hakan Sağlam adlı kişinin tarafsızhaber.com adlı bir haber portalında yazılarına rastladık.
Bu yazılarında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayarak, CHP’ye ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Berkin Elvan’dan önemli aydın, sanatçı ve gazetecilere hakaret, hatta küfre varan yazılarıyla karşılaştık.
CHP Liderine yazdığı yazıdaki cümlesinde “Seçim üzeri artan tepkilerden çekinen Kılıçdaroğlu ise yaptığı eşekliğin farkına geçte olsa varıp akşam üzeri cenaze evinde kurulan taziye çadırını ziyaret etti” demekten çekinmeyen bir kişinin başındaki üniversiteye CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Tosun ve arkadaşlarının gösterdiği himmet elbette daha çok tartışılacaktır.
Sizin için bu yazılardan bir bölümünü derledim. Aşağıda yazılardaki bazı bölümleri okuyacaksınız. Burada aktaramadığım sayısız yazı var ve hepsi benzer içeriklerde.
Ve Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretler yağdıran bu zatın başındaki üniversiteye tahsis yapılırken, Dikili’de ADD Başkan yardımcılığı yapmış bir muhterem bayan meclis üyesi de evet diyenlerden.
Bilemiyorum evet derken bunları okumuş muydu. Ya da başkanları kendisini bu yönde bilgilendirmiş miydi?
İşte size ANKA Teknolojileri Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı’nın köşe yazılarından bazı alıntılar:
02.11.2014 tarihli “Yeni CHP ve Türkiye’nin Özgür İnekleri” adlı yazısından bir bölüm şöyle:
İsmet İnönü döneminde dini hassasiyetleri ayaklar altına alan uygulamalar başta olmak üzere Adnan Menderes'in idamına giden süreçte CHP'lilerin sergilediği tavırlar, bu milletin hafızalarında halen tazeliğini koruyor. Aradan 60-70 yıl geçmesine rağmen Türk halkı halen o uygulamaları unutabilmiş değil. Camilerin ahıra, pavyona, meyhaneye, CHP il ve ilçe binalarına dönüştürüldüğünü, yakılıp yıkıldığını, ezanın Türkçeye dönüştürüldüğünü kim unutabilir ki? Bugün halen bazı kişiler çıkıp, o günlerde yapılan bu uygulamaları savunma terbiyesizliğini göstermektedir. Her biri birer şahaser niteliğinde olan Osmanlı ve Selçuklu dönemi eserlerinin nasıl yok edildiğine yönelik binlerce örnek dolu. Onlardan sadece bazılarını hatırlatmakta fayda var;
Aynı yazının son bölümü şöyle bitiyor:
Bundan bir ay kadar önce ilginç bir haber gözüme çarpmıştı. CHP Savaştepe İlçe Başkanlığı'nı yürüten ve yakın zamanda bu görevini bırakan Metin Arslan, koyunlarını diğer koyunlarla karışmaması için CHP amblemiyle boyamış ve amacını şu şekilde özetlemişti; “CHP Türkiye'nin partisidir. Buna her kesimden vatandaş sahip çıkmalı. Bir farklılık olsun diye koyunlarımı bu şekilde boyadım. CHP de farklı bir parti. Her insanın, her canlının, bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin CHP'ye ihtiyacı var. CHP artık iktidar olmak zorunda”.
Ne kadar enteresan değil mi?
Şu dört sayfalık yazıda bile biz Yeni Türkiye'yi ve Yeni Türk İmparatorluğu'nu konuşurken, CHP koyunlar ve ineklerle iktidara gelmenin hayalini kuruyor.
Vizyon ve dünya görüşü dedikleri bu olsa gerek!!!
10.08.2014 tarihli “Musafa Kemal’in Zimmetindeki Pakistan Yardım Paraları, Günah Partisi CHP ve Hazine Malı Oyak” adlı yazısından birkaç bölüm:
Mustafa Kemal kendisine ait olmayan bir parayı başka bir amaç için kullanmış ve resmen zimmet suçu işlemiştir. Bu para Mustafa Kemal'in değil Türk milletinin parasıdır ve millete iadesi gerekir. CHP haram üzerine inşa edilen bir partidir. İşte bu nedenle CHP adına kayıtlı tüm gayrimenkuller ile İş Bankası hisselerininde ya bizzat Pakistan Devleti adına yada Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi adına tescili gerekir.
20.05.2015 tarihli “Yeni Türkiye Adım Adım Kurulurken Size Bize Düşenler Ve Muazzez İlmiye Çığ'ın Başörtülü Fahişeleri” adlı yazısından bir bölüm şöyle:
Günümüzde annelerimizin ve kız kardeşlerimizin kullandığı başörtüsünün Sümerler'de ‘mabet fahişeleri' tarafından kullanıldığını söyleyen ve eski bir Anadolu medeniyeti olan Sümerler'in, tanrıları kızdırmamak için mabetlerde düzenledikleri törenlerde mabet fahişelerinin diğer rahibelerden ayrılması için başörtüsü taktığını söyleyen Muazzez İlmiye Çığ isimli "bilim avradı"na ne diyeceğiz? Tek kelime Sümerce bilmemesine rağmen İngilizce ve Almanca metinlerden yaptığı alıntılarla kendisini Sümerolog olarak tanıtan bu "bunak", “Bizim başörtümüzün kökeni oradan geliyor” diyerek başörtülü insanlarımıza aklı sıra fahişe yaftası yapıştırıyor. Eski Türkiye mahsülü bu türden din düşmanlarının Yeni Türkiye'de ne işi olabilir ki?
03.04.2015 tarihinde kaleme alınan “Bu Ülke Ne Cenabet Cumhurbaşkanları Gördü” adlı yazının birkaç bölümü şöyle:
Sayın Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinden sonra Eyüp Sultan Camiinde yapılan cenaze törenine Başbakan Davutoğlu dışında hiçbir siyasi -Mustafa Destici denilen şaklabanı ise siyasiden saymadığım için görmemezlikten geliyorum- katılamadı Nedeni çok basit; hiç kimsenin katılacak yüzü yoktu da ondan. Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Eylemleri'ne katılan teröristleri uzunca süre yere göğe sığdıramamış TBMM kürsüsünden “o gençlerin gözlerinden öpüyorum” diyerek alkışlatmıştı. İşte o gözünden öptüğü gençlerden iki tanesi 46 yaşında başarılı bir devlet adamını şehit etti. Berkin Elvan denilen teröristle yatıp onunla kalkan aydın, demokrat, ilerici ve özgürlük savunucusu ne kadar tırışkadan solcu varsa neredeyse iki yıldan beri Berkin Elvan'ın sırtından reyting kazanıp duruyordu. Bu konuda da oldukça da başarılı olduklarını söyleyebiliriz. 14 yaşında terörist olmayı beceren bir çocuğa gösterilen sempatinin tek bir kaynağı var, o da; Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı. Etrafımda hemen her siyasi düşünceden insan var. Ancak son yaşanan terör eylemi Türkiye'de siyasi dengeleri altüst etmiş gibi görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun eylemciler hakkında sarf ettiği cümleler çoğu sol görüşlü insanı bile "yeter artık" deme noktasına getirdi. Hükümeti hemen her aşamada eleştirmeyi adet edinenler dahi CHP genel başkanının cenaze törenine katılmamasını kabullenemedi. Seçim üzeri artan tepkilerden çekinen Kılıçdaroğlu ise yaptığı eşekliğin farkına geçte olsa varıp akşam üzeri cenaze evinde kurulan taziye çadırını ziyaret etti ancak evin önündeki vatandaşlar tarafından şiddetle protesto edildi ve hatta kendisine pet şişe atıldı.
Aynı yazının bir bölümünden:
Bundan bir ay kadar önce Berkin Elvan denilen teröristin ölüm yıldönümü olan 11 Mart tarihinde “hayatı durduralım” diye gazetelere ilan veren aydın ve sanatçılar vardı. Hatta bu iş için film bile çektiler. Tarık Akan, Levent Üzümcü, Mustafa Altıoklar, Cahit Berkay ve Zuhal Olcay gibi birçok sanatçının destek verdiği Sanat Meclisi imzalı kısa filmle Berkin Elvan'ın ölümü "11 Mart'ta Berkin için adalet için hayatı durdur!" sloganıyla protesto edildi. Youtube'a yüklenen iki dakikalık kısa film "Ben Berkin Elvan, Katilim nerede?" sorusuyla sona eriyordu. Tırışkadan profesörlerin ünvanını iptal etmek bence yeterli değil. Kendisine bir şekilde devlet sanatçısı ünvanı verilen ve ancak sanat dışında her şeyle ilgilenen bu tarz sanatçı bozmalarının ünvanlarını da iptal etmek gerekiyor. Bu ülkede maalesef taşlar bağlanmış, itler serbest bırakılmış. Yeniçerilere ulufe olarak dağıtılan paralar gibi, ünvan ve payelerde rastgele dağıtılmış.
Yine aynı yazının bir başka bölümünden:
Ahmet Necdet Sezer'in islamiyete bakışı millet nezdinde oldukça belliydi. Rivayeten anlatılanlar dışında cuma namazına gittiğini bile gören olmadı. İsmet İnönü ise tam bir ateistti. Ülkedeki binlerce camiyi sattırdı, bu camilerin bazıları ahıra bazıları meyhaneye dönüştürüldü. Ezan onun döneminde Türkçeleştirildi. Kuran kitapları toplatılıp yakıldı. Recep Tayyip Erdoğan ise tıpkı Fatih Sultan Mehmet gibi, tıpkı Kanuni Sultan Süleyman gibi, tıpkı Yavuz Sultan Selim gibi bu milletin genetik kodlarını birer birer Türk halkına hatırlatıyor. Namazını kılıyor, orucunu tutuyor, Kur'an'ını okuyor. Tüm bunları yaparken de ecdadından zerre kadar utanmıyor ve Osmanlı'yı hemen her durumda ön plana çıkartıyor. Türk-İslam medeniyetine, bu ülkenin bizzat Reis-i Cumhurlarınca 100 yıl içinde yapılan bunca ihanet ve dinsizliği gördükten sonra Allah'a ne kadar şükretsek azdır.
Not: Mehmet Hakan Sağlam'ın kaleme aldığı yazıların tümüne ulaşmak için: Tarafsız Haber / Mehmet Hakan Sağlam
Konuyla Bağlantılı Haber:
Dikili’de Rant İddiası CHP’yi Böldü
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Afra Saraçoğlu'nun adı Okan Buruk'la anılıyor... İddiaların ardından açıklama geldi
Oyuncu Afra Saraçoğlu'nun Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk ile aşk yaşadığı öne sürüldü. İddiaların ardından iki ünlü isim açıklama yaptı. Oyunculuk kariyerine 2016 yılında 'İkinci...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Tansiyonu kontrol altına almak, demansı da yavaşlatıyor
Yüksek tansiyonla mücadelede yoğun destek alan bireylerde demans riskinin daha düşük olduğu ortaya çıktı. Çin ve ABD'den bilim insanlarının ortak yürüttüğü geniş çaplı araştırma, kan basıncını kontrol altına almanın bilişsel hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini gösterdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.