Kayyumlar Partisi CHP
09 Ekim, 2009 CHP'de yine KAYYUM' lu günler başladı. Uzun bir süre İl Başkanlığın da yaşanan süreç şimdi de ilçelere sıçradı. Önce Kayyum ne demek ona bir bakalım: Yasada belli durumlarda, gerçek hak sahibinin ehliyetsizliği, haklarını kullanamaması vb. sebeplerin varlığı halinde, onun yerine kanuni temsilci olarak bir malı yönetmek veya bir işi görmek üzere atanan kimse. Evet aynı durum şimdi CHP Çiğli ve Karşıyaka'da yaşanmaya başladı. Yani kısa ve öz olarak kayyum olayından şu anlamı çıkarmak gerekir; Parti iyi yönetilmiyor, yönetilemiyor. Ve bu durumda da haliyle iş Kayyum'a kadar gelip dayanıyor. Ne kadar yazık değil mi. CHP'lilerin maalesef en büyük özelliğidir, kendi kendilerine olumsuz muhalefet yapmak ve partiyi zora sokmak. İl Başkanlığına Sayın Rıfat Nalbantoğlu'nun seçim yapılmadan atanmasıyla birlikte tabir yerindeyse CHP' liler bir birlerini yiyecek duruma geldiler. Kişiliğine söyleyecek bir sözüm yok. Ancak aynı zamanda eski DSP'li olan Sayın Nalbantoğlu'nun CHP vizyonunu taşıyamadığı o kadar net bir şekilde önümüze çıkıyor ki. Hangi birisini sayayım, Havalimanında Baykal'ın kafasına atılan şişeyi mi, Yoksa, CHP'lilerin bir birlerinin kuyusunu kazmaya kadar geldikleri süreci mi... Sayın Nalbantoğlu kusura bakmasın ama olmuyor ve zorlamanın da anlamı yok. Çünkü bu gemi, kendisinin kaptanlığında yürümüyor. Bilen bilir, Kemal Karataş varken, en azından parti disiplini ve dayanışma vardı. Bir araya gelebilme ve tartışma ortamı vardı. Ya şimdi? Şimdi maalesef, masa başından ve Restaurant köşelerinden parti için kararlar alınıyor ve uygulamaya konulmaya çalışılıyor. Kısacası, kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. Haliyle de kaos çıkıyor... Sözün özü: CHP 29 Mart Rüzgarını kuşa çevirmek üzere. Eğer gerekli önlemler alınmazsa ve yöneticiler senin, benim adamım kavgasından vaz geçmezlerse. İnanın 29 Martı rüyalarında bile göremezler. Benden söylemesi... Çiğli'yi ne hale getirdiler Hani bir iş yaparsınız ve sonuçlarını dünden görür- sünüz ya, işte Çiğli'de böylesi bir süreçten geçerek bugünkü duruma geldi. Acınacak, çaresiz ve öfke verici bir durum... Yüzlerce insanının "Hayalet Başkan istemiyoruz" çığlıklarına rağmen, ekonomik çıkarlarını düşünenler Çiğli'yi resmen kurban ettiler. Yakalarına sözde Sosyal Demokrat kimliği takanlar ise, Sesini çıkaranları ya işten attılar, ya da partiden uzaklaştırdılar. İnanın, bu daha bir şey değil ve Çiğli'yi çok daha kötü günlerin beklediği kaçınılmaz bir durum. Çünkü, mevcut anlayışa karşı olanların sayısı oldukça yüksek bir oranda. Her iki anlayışın bir arada olma ihtimali ise oldukça zor...Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Hadise'den kadın cinayetlerine isyan: Ölmek istemiyoruz! Duyan var mı?
Şarkıcı Hadise, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekerek sosyal medya hesabından isyan etti: “Korkması gereken kadınlar değil, failler.” Ünlü sanatçı, “Her kadın güvend...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: Solunum yolu enfeksiyonu sonrası kalp gribi riski
Üst solunum yolu enfeksiyonlarını atlatan kişilerde sessizce ilerleyen kalp gribi tehlikesi! Göğsünde ağrıyla hastaneye başvuran genç, kalp gribi teşhisiyle karşılaştı. Uzmanlar uyarıyor: Genç ölümlerin ardında bu hastalık olabilir. Boğaz ağrısı, halsizlik, nefes darlığı ve kırıklık gibi genel belirtilerle üst solunum yolu rahatsızlığı geçirenler, bir süre sonra kalp batması, göğüs ağrısı ve çarpıntı gibi belirtilerle hastanelere başvuruyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.