Yukarı
1

Sinan Kara

CHP`de Geciken Tartışma

23 Kasım, 2010

Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı sürecinde Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Kürt kökenli yurttaşların taleplerini içeren bir çalışma yapmıştı. SHP o dönemde yaptığı ittifakla bazı Kürt milletvekillerinin de TBMM yolunu açtı.
Bu dönemdeki açılım Türkiye genelinde büyük yankı buldu. Kürt milletvekilleri bugün yaptıklarının küçük bir ölçeğini o dönemde topluma kabul ettirmek istediklerinde (Kürtçe yemin ve benzeri) çok büyük tepki almışlardı.
O dönemde İstanbul ve diğer büyük kentlerdeki Kürt kökenliler de bu olaylara uzaktan bakar haldeydiler. Nasıl bir tavır koyacaklarını bilemediler. SHP’de bir grup solcu milletvekili ve üye Erdal İnönü ile arkadaşlarının ortaya koymak istedikleri açılıma yürekten inandılar ama nafile.
Devlet tüm güçlerini ortaya koyarak Batı ile Doğu arasındaki bu yakınlaşmayı o tarihlerde dinamitledi ve “Devlet Güçlüdür” sloganını ortaya koydu.
Kürtlerin bundan sonraki TBMM dışı mücadelesi ise sert oldu. Buna verilen karşılık daha da sertti. Köyler yakıldı, tanklarla yok edilen köylerdeki insanlar göç etti. Bu gerçeklerle o tarihlerde yüzleşmek gazeteciler için bile çok kolay olmadı.
CHP ise bu tarihlerde yeniden kurulduğunda Doğu’daki bu tartışmaların çok uzağında kalmayı yeğledi. SHP’yi de içine aldığında bu partiyi de batılılaştırdı. Daha sonraki liberal açılımlarla DSP benzeri bir iktidar ortaklığı arandı. Bu süreci CHP’liler “Dikensiz Gül Bahçesi”nde yeğledi. Bunun deniz kıyısındaki illerde kalan CHP “Plaj Partisi” unvanına kadar ulaştı.
Batı’dan bakış

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte ortaya koymaya çalıştığı açılım şimdi tartışılıyor.  CHP Parti Meclis Üyeleri çıktıkları televizyon programlarında verdiği gazete demeçlerinde inanılmaz çelişkilerini ortaya koyuyor. Örneğin PM Üyesi yapılan (Kim yaptı bilmiyorum) Korkmaz Karaca’nın TV programındaki tavrına sinirlenen Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin  karşı çıkarken, parti adına yapılacak açıklamalarda dikkatli olunmasını söylüyor.
Şahin Mengü ve başkaları da Kılıçdaroğlu’na yüklenirken sadece kuru milliyetçilik yapmıyorlar. Onlar çoktan koltuğundan gitmesi gereken Önder Sav’ın kendilerine sunduğu koltukları kaybetmenin hırsı ile davranıyorlar.
Bir yandan da Batı’daki seçmenlerinden bu davranışları ile destek alıyorlar. Çünkü son dönemde AKP’nin de yanlışları ile birlikte Batıdaki Kürtlerin bir bölümü dahil, doğuya yönelik bakışlarını giderek sertleştirdi.
Peki Batı’da bunlar yaşanırken CHP’nin ülkenin bir bölümünden silinmiş hali ne olacak?
İşte burada Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının ortaya koyduğu veya koyacağı politikaların önemi başlıyor. CHP ülkenin olmadığı bölümlerinde, yeniden etkili olmadığı sürece iktidarı zor görecektir. Batıdan alınacak oylarla olası bir MHP ittifakı ise CHP’yi “Sol” olmaktan uzak tutacaktır şimdiki gibi.
Bu sancıların önümüzdeki günlerde yaşanması da kaçınılmazdır.
Yılmaz Güney’in “Umut” “Sürü” gibi eserlerini izlememiş olanların veya izledikleri dönemde ayrıcalıklı yaşamları bulunanların CHP’nin yeni açılımı içerisinde zorlanacakları bir gerçektir.
Veya kendisini “Eski Tüfek” gibi sunup, sonradan liberalleşen, yaşamı değişenlerin de bundan sonraki CHP’de sıkıntı yaşayacağı bir gerçektir.
Tüm bu sıkıntıları görmesine rağmen, CHP’de “Önder Sav” zihniyeti ile “Aşiret” topluluğunu savunanların da dertleri Türkiye değildir. Onların derdi sadece bulundukları yörelerde kendi iktidarlarıdır.
Mardin’den milletvekili olamayıp, İzmir’deki Mardinlileri bir siyasi çizgi etrafında değil de bir aşiret mantığı etrafında toplayanlar gibi…
Bana göre CHP’deki bu tartışma çok geç kalınan bir tartışmadır. Birçok konuda olduğu gibi…
NOTLAR:
Not 1: CHP'de Ekseni Kayanlar dizisinin ikinci bölümünü  yazıyorum  yakında okuyacaksınız.
Not 2: Başkan Aziz Kocaoğlu'nun "kadro" sıkıntısı devam ediyor. Basın Danışmanından, Genel Sekreterine kadar Başkan'ın hayli sıkıntılar yaşadığı iddia ediliyor.
Not 3: Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur'un Milletvekilliği adaylığına banko gözüyle bakılıyor. Kılıçdaroğlu'nun Batur'a sempati duyduğu konuşuluyor.



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha

'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!

Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR