Yukarı
1

Sinan Kara

Kurultay Üzerine

17 Aralık, 2010

CHP Kurultayına saatler kala Kemal Kılıçdaroğlu’nun “tek adam” olma fonksiyonu gittikçe belirginleşiyor.
Eğer Önder Sav cephesinden bir atraksiyon (Brütüslük) gelmez ise, CHP ve Kılıçdaroğlu bu Kurultaydan güçlü çıkarak, iktidar yürüyüşü yolunda önemli bir kazanım sağlamış olacak.
Yaptığım araştırmalara göre;
Parti Meclisi için “at pazarlığı” tarzı kulislerin yapıldığı da konuşuluyor.
Öyle ki,
İzmir’de adı sanı duyulmayan şahıslar bile “kiralık medya” ve Kocaoğlu-Yüksel yapısı üzerinden, Kılıçdaroğlu ve kurmaylarına yamanmaya çalışılıyor.
Umut ediyorum, daha önce Kılıçdaroğlu-Sav birlikteliğinde yaşanan Parti Meclisi skandalı bu Kurultayda da yaşanmaz.
Gelelim Aziz Kocaoğlu-Alaattin Yüksel yapısına.
Şahsen Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’de "katır yükü" kadar sorunu bırakıp, siyasete bodoslama dalmasından rahatsızım.
Çünkü kendisine oy verenler siyaset değil, hizmet yapması için tercih haklarını kullanmışlardır.
Aziz başkanın İzmir’i gözden çıkardığını ve Milletvekili olup kendisini kurtarmanın derdine düştüğünü daha önce yazmıştım. Bu iddiamı sürdürmeye devam edeceğim.
Sayın Kocaoğlu ile Alaattin Yüksel birlikteliğinin bir “menfaat” birlikteliği olduğunu sanırım bilmeyen yoktur. Sırasıyla birbirlerini çıkarsal jestlerle onure ettiklerine herkes şahittir.
Öyle ki;
Büyükşehir Belediyesinin araç alımlarının “Yükseliş Plaza” üzerinden sağlandığı iddiaları sıkça telaffuz edilmektedir.
Yani etik açıdan durum hiçte iç açıcı değildir.
Artı,
Sayın Kocaoğlu’na açılan yüzlerce dava da işin cabasıdır.
Yani, Gandi Kemal’in Divan Başkanlığına layık gördüğü kişi hiçte öyle abartıldığı gibi “dürüstlük timsali” birisi de değildir.
Ben böyle düşünüyorum. Anti tezi olanlar “biat” etmeye ayrıca devam edebilirler.
Önder Sav yapısı teslim mi oldu?
Ankara’dan edindiğim bilgiler, CHP’nin “dede”sinin  ve torunlarının çok çabuk teslim olduğu yünündedir.
EKİP olarak bilinen şahısların paçayı kurtarma derdine düştükleri söylense de, ben bu yapının gizli planlarının bitmeyeceği kanısındayım.
Çünkü daha düne kadar, Ankara’nın Kızılayında “oval ofis” kiralayıp, kulis çalışmalarına başlayanlarda kendileridir.
Bu kadar kısa sürede, bu denli bir teslimiyetin, çözülmenin olması akıllarda soru işareti bırakmaktadır.
Ki eğer öyle ise,
Bu durumun en açıklanabilir tarafı ise, CHP’yi şimdiye kadar kimlerin yönettiği gerçeğidir.
Neyse…
CHP bu kurultaydan tek gövde ile çıkarsa, bu durumun iktidar yarışına önemli katlı sağlayacağını düşünüyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu her ne kadar “lider”lik vasfı taşıyan bir siyasetçi olarak düşünmesem de, ülke genelindeki alternatifsizliğin kendisi için bir “rüzgar” olacağı kanaatindeyim.
Ve Deniz Baykal
Sayın Baykal ile son yaptığımız görüşmeyi hatırladığımda;
Kendisinin ve kendisi ile birlikte hareket edenlerin Genel Seçimlere kadar Kemal Kılıçdaroğlu’na destek vermeleri gerektiğini söylemişti.
Deniz Baykal’ın yapması gereken en doğu harekette budur.
Bu saat itibariyle;
Aksi bir durum söz konusu olursa, yani ek bir liste çıkar, herşey halkın beklentisi dahilinde gitmez ise, kaybeden Kılıçdaroğlu değil, CHP olacaktır…
Bu Kurultayın ülkemize “aydınlık” günler getirmesini diliyorum.
NOTLARIM
NOT 1 : Kurultay nedeniyle Ankara’da “ağırlama” yapan bazı Belediyelerin, faturalandırmayı ne şekilde yaptığını, ağırlananların içerisinde “kim?”lerin olduğunu Kurultay bittikten sonra  yazacağım. Çünkü bu konuda kulağıma hiçte hoş olmayan duyumlar geliyor.
NOT : 2: Belediye seçimlerinin ikinci yılına girmek üzereyiz, o günün adayları bugünün Başkanları verdiği sözlerde durmadılar. Seçim arifesinde har vurup harman savuranların proje fakiri olduklarını görüyoruz.
Peki kimdir Bunlar?
Yakında…
NOT 3: Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Kaçak Yurt ve Makam Otosu konusunda suskunluğunu sürdürmektedir. Şeffaflığın gereği olan bir açıklama bekliyorum. Ve açıklama gelinceye kadar bu konuları buradan hatırlatmaya devam edeceğim.
Sevdiğim Sözler: Nâzım Hikmet
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!

Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor

Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR