Yeni CHP Bu mudur?

CHP'nin yeni yapısı herkesi şaşkına çevirmiş durumda. Kiminle konuşuyorsam, "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" türünden yakınmalar geliyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse birkaç ciddi manevrasına rağmen Kılıçdaroğlu için, yine de o  kadar karamsar değildim.
Ta ki bu kurultaya kadar. Ve yeni oluşan o garip parti meclisine kadar.
Garip "Parti Meclisi" dedim.
O kadar garip ki;
İçinde ne ararsan var.
Fethullahçısından, ANAP’lısına, DYP’lisinden, Mehmet Ağar’ın danışmanına kadar ne ararsan mevcut.
Yani ortaya karışık bir durum.
O halde,
CHP’nin İdeolojik geçmişine, tarihine, duruşuna ne  oldu der gibiyiz.
Ya da, Kurultay’da CHE yakıştırması bile yapılan Kılıçdaroğlu’nun,  Fethullahçı ve Komiser Mehmet’in danışmanı ile aynı yerde buluşması, aynı amaç(!) için mücadele edecek olması, ne kadar "omurgalı" bir duruş olabilir?
Çetrefilli ve çelişkili bir durumla karşı karşıya kalınmışlığın fotoğrafı var ortada.
Akıllara takılan soru;
Kurultay öncesinde çokça dillendirilen Yeni CHP bu mu sorusudur!
Ya da,
Devrimciler iktidar yolunda Fethullahçılar ile birlikte mi yürüyecek?
Düşünsenize,
Susurluk skandalı, faili meçhul cinayetler gibi olayların başlıca kahramanı olarak anılan Komiser Mehmet'in danışmanı, şu anda CHP'de Parti Meclisi Üyesi ve CHE Kemal'in yol arkadaşı.
İşte bu aşamada sormak gerekir;
Bu birlikteliğin gerçek tanımı, halkların kardeşliği midir. Yoksa, yolundan sapmışlık mıdır?
Siz "Halkların kardeşliği" söylemine Deniz Gezmiş gibi mi, yoksa Fethullah Gülen cephesinden mi yaklaşıyor sunuz?
Anlaşılmadıysa,
Siz Solcumusunuz, Sağcımısınız, Liberalmisiniz, Muhafazakar mısınız, Tarikatçımısınız, Ters, düz, orta yolcumu sunuz.
Siz ne siniz?
Yok eğer, iktidar uğruna her şey mubahtır siyaseti izliyorsanız, bu sürecin sizi değil iktidar, barajın dibine kadar sokmaya elverişli bir süreç olabileceğini de sanırım hesap etmişsinizdir.
Bu manzaradan en çok yakınılan kişi ise, Devrimci argümanlarla halkın içerisinde cirit atan “CHE Kemal”dir...
CHE Kemal'in ideolojik zikzaklar içerisinde olduğu gerçeği ile şahsen yüz yüze kaldığımı da ayrıca söylemek istiyorum.
Önceki yazılarımda, Kılıçdaroğlu'nun gerçek bir lider olmadığına, olamayacağına vurgu yapmıştım.
Neden bu kanıya vardım?
Türkiye şartlarında lider olmanın yolu, önce militan bir partili olmaktan geçer.
Örnek mi?
İnönü, Menderes, Erbakan, Türkeş, Ecevit, Demirel, Baykal gibi...
Yanılıyorsam düzeltin beni...
NOTLARIM
NOT 1 : CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu'nun "yaklaşan milletvekilliği seçimleri" nedeniyle istifa edeceği haberleri çıkmaya başladı.
Nalbantoğlu'nun görevden alınacağını çok önceden yazmıştım. Sanırım bu duruma "Vekillik Seçimleri" kılıfı uydurulmaya çalışılıyor.
İl Başkanlığı yapması dahi istenmeyen birisine, vekillik şansı verilecek olması ne kadar gerçekçidir?
NOT 2 : İzmir'den çakma haberlerle "Parti Meclisine" gireceklerini servis edenler vardı.
Sahi onlara ne oldu?
NOT 3 : Bir süre önce gazetemize "Hakkımda hiçbir dava yok" açıklaması gönderen Aziz Kocaoğlu'nun çok sayıda davası olduğu ortaya çıktı. Gazetemiz yazarı Çürük Elmacı'nın sürprizleri devam edecek. Bekleyiniz...