Yukarı
1

Sinan Kara

CHP`nin Oy Oranı

15 Şubat, 2011

Türkiye seçimlere doğru gidiyor. Siyasi partilerin kendi ekseninde dönen Anket Şirketleri de hem halkı hem de hizmet ettiği siyasi partileri seçim havasına sokmanın uğraşında.
Ancak geçmiş yıllardaki seçim atmosferine bakınca şu ana kadar heyecanımızın diplerde olduğunu fark ediyoruz. Yani kimse bu işe hazır değil gibi.
Bana göre bunun başlıca nedeni:
AKP’nin bazen hukuka uygun bazen de hukuka aykırı operasyonları Türkiye halkının üzerinde büyük etken oluşturmuş durumda.
Ortalık korku paranoyası ile çalkalanıyor.
Gayri hukuki biçimde ortam dinlemeleri denilen illet “demoklesin kılıcı” gibi insanların başına çevrilmiş, bir tehdit unsuru olarak duruyor.
Yani Türkiye seçime gitmenin heyecanını unutmuş durumda.
CHP’ye baktığımızda;
Parti içerisinde üst seviyede bir belirsizliğin olduğu ortaya çıkıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na biçilen “Gandi”, “Che” gibi tanımlamalarla bu işin kotarılacağı sanılıyor.
Tavan-taban buluşması denilen olgu samimi düzeyde bir türlü gerçekleşmiyor.
Realiteye bakınca, CHP’nin çözüme yönelik programları yine yok; yine alışıldık, pragmatik politikalar devam ediyor.
Dahası, CHP’de ideolojik duruş yok olmuş.
Öyle ki; gerek meclislerde, gerek örgüt içerisinde eleştiri ve özeleştiri müessesesinin tepesine, disiplin kurulları yerleştirilmiş durumda.
Ağzını açan antidemokratik biçimde dışlanmayla yüz yüze kalıyor.
Köy Enstitüleri geleneğini baz alan bir partinin tartışmalardan bu kadar uzak durmaya çalışması, önlenemez boyutlarda hataları da beraberine getiriyor.
Ve bu ideolojik duruşa yönelik tespitlerimden birisi de, parti kültürünün gittikçe yozlaşmasıdır. Buna yaşadığımız yer İzmir’den örnek verecek olursam.
Belediyeler ve örgütlerde halka dayalı hizmetlerin, ciddi sosyal etkinliklerin ve projelerin olmadığı gerçeğidir.
Basit bir örnek,
2009 yerel seçimlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, hiçbir belediyenin geleceğe yönelik bir proje üretemediğini görürüz.
Bu kısır döngünün başlıca nedenlerinden birisi, görevde bulunan belediye başkanlarının ekip oluşturamaması ve halkın içerisine girememesidir.
Bu rahatlığın nedeni de, sosyal demokrasinin kalesi olan İzmir’in çantada keklik olarak algılanmasıdır.
İşte bu aymazlık İzmir’in bugün, büyük bir köy haline getirilmesinde etken olmuştur.
Yani; halkın CHP’ye verdiğini, CHP halka verememiştir.
Bana göre, bunun başlıca sorumluları hem yönetenlerdir, hem de bu vurdumduymazlığı sorgulamaktan “korkan” partililerdir.
Şimdi gelelim konu başlığına.
CHP içerisinden aldığım bir bilgi yukarıda ki saptamaları yazmama neden olmuştur.
Nedir bu bilgi?
CHP’nin Türkiye geneli yaptırdığı bir ankette oylarının %20’lerde olduğudur.
Bu anketin sonuçlarının Sayın Gürsel Tekin’in cebinde olduğu, fakat açıklanmadığı da ayrıca konuşulmaktadır.
Bu sonuca baktığımızda;
CHP’nin koalisyon kurma şansının bile olmadığı ortaya çıkmaktadır.
Ve bu sonuç;
CHP’nin doğru ve gerçekçi politika üretemediği, halka inemediğinin sonucudur.
Sözün özü; koşullar bu kadar uygunken, sergilenen tembellik ve ilgisizlik, top yekün hareketlenmenin önünü tıkamıştır. Bu tıkanıklığı açmanın tek yolu, gerçekçi ve çözüm üretici politikalardan geçmektedir. 
Bir Not:
Bir okuyucumuz tarafından gelen notu aynen yayınlıyor, gereğinin yapılması için yöneticileri göreve davet ediyorum.
Merhaba, Konak 1372 sokak ta bulunan trafik karmaşasını anlayamıyoruz. Sokakta görevli Polis memuru istediği araca ceza yazıyor istemediğine yazmıyor. Sorularımıza ben sizinle muhatap değilim cevabını veriyor.
Peki bizimle kim muhatap?
Bu çifte standart niye?
Elimde sokağa ait polis memurunun da olduğu iki ayrı günde çekilmiş fotoğraflar var. Araçlar ceza tehdidi ile çektiriliyor ancak bazı araçlara hiçbir ceza uygulanmıyor. Memurun ifadesi ile istediğime yazar istediğime yazmam sana ne. Yan sokak arka sokak her yer yol kenarlarına park etmiş araçlarla dolu iken 1372 sokakta esnafın kendi dükkanının önüne park ettiği araçlar çektiriliyor. Evet Kaldırım yayaların kullanımı için ama o zaman bu kural her kaldırım için uygulanmalı değil mi ? Neden bir yan sokakta olmayan bu uygulama sadece 1372 sokak için uygulanıyor. Biz sokak sakinleri olarak artık sokağımızda huzur istiyoruz. Her gün yaşanan otopark kargaşasından ve bu çifte standarttan çok sıkıldık.
Trafik polisinin görevlerine baktığımızda; Polis söz konusu denetim görevlerini yürürlükteki mevzuata göre icra ederken, iki amacın gerçekleştirilmesine yönelik etkinlik göstermektedir; son derece önemli olan “Yasal denetim” görevinin yanında, aynı derecede önemli bir eğitim hizmetinin sunulması. Uygulama yaşam alanı içerisinde, somut davranış ve hataları belirleyen, yerinde yasal ceza ile beraber teknik uyarıları da öngören bu “eğitim misyonu” çağdaş ve etkin eğitim yöntemleriyle benzerlik taşımaktadır. Denmektedir. Söz konusu polis memuru Eğitim Misyonu şöyle dursun vatandaşa çifte standart uyguluyor ve işinize gelirse, bundan sonra ben varım böyle, gibi cümleler sarf ediyor.ayrıca Memur bey yolun bir kısmında bulun araçlara niçin ceza yazmadığını sorduğumuzda onlar geçici olarak izinli diyor . Peki merak ediyorum bu polis memuru hangi kanuna ve yetkiye dayanarak bu davranışı sergileme hakkını kendinde buluyor ?
Vatandaşa bağırma, hakkını nereden alıyor?
Bu şekilde çifte standart uygulama hakkı var mı?
Hakkımızı nerede ve nasıl aramalıyız?
Konuyu sayfanızda paylaşırsanız çok sevinirim. Teşekkürler.
N.A



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!

Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor

Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR