Milyonlar Trilyonları Uğurladı

Böyle bir başlık olur mu?
Olur!
Ya da ölenin arkasından konuşulur mu?
İyi de ölene dek konuştuk ya. Şimdi susmak sahtekârlık değil mi?
Milyonlar Trilyonları Uğurladı!
Bu başlık Facebook sayfalarına düşmüş.
Düşününce mantıklı.
Hoca, bizim, yani bu halkın trilyonlarını kuşa çevirmedi mi?
Şimdi birileri çıkıp ee sadece o mu yaptı diyecek.
Çünkü böyle anlarda ortaya çıkan klasik savunma tarzı hep budur. Ya da duygusallık baş gösterir.
O halde?
Ben de kim yaptıysa Allah onun burnundan getirsin derim.
Yani olması gerektiği gibi.
Hoca çocuk yaşlardan bu yana aklımda yer edinenlerdendir.
Nasıl mı?
Son yirmi yılımıza damga vuran olay hangisidir?
Tabii ki Sivas Katliamı!
Öyleyse, Sivas’ta yakılan, katledilen canları unutmak ve bugün ile yaşamak insanlığa ihanet değil midir?
Şimdi en önemli soruya gelelim.
Rahmetli o katliamın neresindeydi?
Tabii ki merkezinde!
Katliamın baş aktörü Refah Partili Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun parmak işaretini gösteren fotoğraf karesini hatırlayın.
Tamam, kabul balık hafızalıyız. Ama söz konusu olan diri diri yanan insanlar değil miydi?
Bu kadar mı balık hafızalıyız.
Ve en çok aklımızda kalan, “Allahu Ekber” sesleri eşliğindeki, o kana susamışlığı unutmak mümkün müdür.
Ben bazıları gibi ikiyüzlü olmak istemem. Ve ya adına duygusallık mı ya da her ne halt derseniz deyin ama olmaz.
Rahmeti hak etmeyen birisine ben şimdi nasıl rahmet okurum.
Şöyle düşünelim,
Ölen kişi de bir gün öleceğini düşünerek neden rahmeti hak edecek şeyler yapmaz?
Neyse…
Kimse kusura bakmasın ama babam dahi olsa hak ettiği neyse onu söylerim.
“Rahmetli” dalkavukluğu da yapmam!