Kim Bu Parti Büyüğü?

Önceki gün İzmir’in deneyimli siyasetçilerinden birisi ofisimize teşrif etti. CHP’li olan bu arkadaşımız, parti genel merkezinde şahit olduğu bir olayı anlattı.
Resmen kanım dondu!
Bu arkadaşımız bir süre önce, yanında birkaç kişiyle beraber Genel Merkez’e gider. Partinin en ağır toplarından birisi olan yöneticinin odasına apansız girer, inanılmaz bir görüntüyle karşılaşır.
Söz konusu yönetici yanında bulunan birisiyle uygun olmayan bir vaziyette, elle sarkıntılık yaparken yakalanır.
Üstelik hemcinsiyle.
Bizim partili arkadaş ve yanındakiler orada ŞOK olur. Ve hiç oturmadan söz konusu yöneticiden müsaade isteyerek, o odadan çıkmak isterler. Ancak yönetici bey hiç oralı değildir (artık nereliyse) ve içerisinde bulunduğu çirkin durumu da umursamaz. Yani istifini dahi bozmaz.
Partili vatandaşlar bunun üzerine bu yöneticiyle konuşmazlar ve odadan çıkıp giderler.
Biliyorsunuz bu tür olaylarda görgü tanıklarının olması da icap eder. Olayı anlatan bu deneyimli siyasetçinin beraberinde 4 partilinin de şahit olduğunu ayrıca belirteyim.
Bunun üzerine  bu bilgilerle yetinmeyip partililerle konuştum ve konu hakkında bir araştırma yaptım.
Meğerse birçok kişi bu yöneticilik yapan "dinozorun" eğiliminden haberdarmış, bizim biraz bilgisiz kaldığımız gerçeği ortaya çıktı.
Şimdi birileri bu yazıyı “özele giriyorsun” diye yorumlayabilir. Ama ben de şunu söylerim. Her ne kadar yaşanan münasebet iki kişi arasında olsa da orası bir kamu alanıdır. Orada yapılan her türlü sorumsuzluklar bütün parti teşkilatını ilgilendirir.
Dolayısıyla da kamu görevi yapan biz gazetecileri de ilgilendirir.
Ayrıca birileri de haklı olarak, “Allah’ın Ankara’sında otel mi yok, ev mi yok da bu tür olayları kalkıp parti merkezinde yapıyorsunuz?” diyebilir.
Kim bu adam?
Şu kadarını söyleyeyim.
Yıllardır partinin ipini elinde bulunduran birisidir. Dahası arkadaşlarına karşı geliştirdiği komplolarla ve siyaset uğruna takındığı acımasız tavırlarıyla bilinir.
Bu kadar ipucu yeter. Gerisini de varın siz tahmin edin…
Neden bunu yazdım?
Olay gerçekten dehşet verici. Toplumun önünde rol üstlenmeye kalkışan ve halkın iktidarını sağlayacağız iddiasında bulunan birilerinin, yüz binlerce insanın umudunu bağladığı bir partide bu denli iğrençlik ve sorumsuzluk yapması elbette yazılmalıydı.
Daha da ötesi, partililerini “keriz” yerine koyan, siyaset piyasasında kendisini ulaşılmaz Tanrı Dağı Hirâ gibi gösteren bu kişinin bilinmesinde yarar var diye düşünüyorum.
Son olarak, konu ettiğim bu "yüce kişiliğin" yaptıklarını, CHP içerisinde birçok yöneticinin de bildiğini belirtmemde yarar var.
Dikkat çekenler
12 Haziran yaklaştıkça aday adayları da birer birer ortaya çıkmaya başladı. Parti genel merkezlerinde her ne kadar kafalar karışık olsa da, seçim bölgelerinde kendine güvenenler saha çalışmasına giriştiler bile.
CHP’yi ele alırsak
Şu an itibariyle en çok koşturan ve güven verenlere baktığımızda, listemizde dikkat çeken isimler Hüseyin Ölmez, Burak Oğuz, Merih Şan, Murtaza Çağlar olarak sıralanıyor.
AKP’den ise net biçimde saha çalışması yapanların başında Latif Özkan geliyor.
MHP’den eski İl Başkanı Müsavvat Dervişoğlu da çalışmalarına ağırlık veren isimlerden birisi olarak göze çarpıyor.
Şu anki tablo böyle.
Aday adayları ortaya çıktıkça değerlendirmelerimiz devam edecek.
Sevdiğim Söz: Zamanında davranmasını bilmedikten sonra, koşmanın hiçbir faydası yoktur. La Fontaine