CHP`de Heyecan Yok

Önceki gün Narlıdere’de seçim bürosu açılışına katıldım. Hazırlıklar tek kelimeyle mükemmeldi. CHP Narlıdere İlçe Örgütünün başında bulunan Asker Güneş’i ve Başkan Abdül Batur’u gösterdiği gayretlerden dolayı kutlamak gerek.
Açılışta en çok dikkatimi çeken, CHP’ye oy verenlerdeki heyecanın Örgüte ve adaylara yansımayışı oldu.
Partiyi temsil edenlerin ve vekil adaylarının klasikleşen “eller havaya” gösterisinin ve parti üst yönetimi arasında bilinen “sen ben bizim oğlan” sohbetleri dışında kayda değer bir şeylerde olmadı.
Yani tavan-taban buluşması ne hikmetse bir türlü aslına uygun gerçekleşemiyor bu partide.
Olması gereken, samimi ve içten diyaloglar ortaya konulamıyor.
Burada hatalı kim diye sorarsak.
Elbette ki yöneticiler.
Çünkü burunlarından kıl aldırmıyorlar. Kendilerini dev aynasında görüyorlar.
Örneğin CHP’ye oy vermiş bir yurttaşın fotoğraf çektirmek istemesi bile zül haline geliyor bazı yöneticiler için.
Hakçı Partinin ruhuna aykırı birçok olayla karşılaşmanız mümkün.
Mesela, yurttaşın Aziz Kocaoğlu’na yöneldiği an Kocaoğlu’nun o yurttaştan kaçışına tanık olmak gibi.
Ya da, Alaattin beyin başka bir yurttaşın derdini anlatmak istemesine yüzünü asarak verdiği tepki gibi.
Uzun lafın kısası,
Tavan kendisini bir halt sanıyor.
O halkın kendilerinin velinimeti olduğunu, kendi geleceklerini aslında o halkın kurtardığını ya unutuyor ya da halk aptal yerine konuluyor.
Evet, CHP’de heyecan yok.
Önceki seçimlerde yaşanan heyecan bu seçimlerde maalesef kendisini hissettirmiyor.
Bakalım bu hava İzmir’de sandıklara ne şekilde yansıyacak…
DİP NOTLAR
NOT 1: Birol Soylu konuştu. Ne konuşma ama. Ortaya karışık, spekülasyon ve reklam kokan bir konuşma. O nedenle prim vermemek için gündemimize de almadık. Bilginize…
NOT 2: Birol Soylu ile ilgili asıl bomba yolda. Biraz bekleyin, Ege’nin Sesi farkı yine ortaya çıkacak…
NOT 3: Geçtiğimiz günlerde Alaattin Yüksel’in babasını kaybettik. Bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
Cenaze kaldırılmadan önce, CHP’lilerle bir kahve de toplandık, oturduğum masada sohbet koyulaşırken, arkamdan bir bayanın elini omzuma koyduğunu fark ettim, yüz üstü yere düşmek üzereyken ani bir refleksle el verdim ve düşmesini engelledim. Doğruldu yüzüne baktım, Hülya Güven çıktı.
Hülya Hanım bu kıyağımı da unutmaz inşallah. Yoksa o yüzle milletin içine dahi çıkması mümkün olmayabilirdi…
NOT 4: Narlıdere’nin uslanmaz kalemi Güler Güler ile önceki gün seçin bürosu açılışında bir araya geldik. Biraz siyaset konuştuk, bir de baktık Vekil adayı Musa Çam’ın “İşçi Musa” diye elleri havada.
Güler bana baktı ben Güler’e baktım.
Dayanamadı;
“Sinan hani şu bizim 500 TL ve Musa” dedi…
Ben de evet işte o Musa dedim:
Ah be İşçi Musa ne diyeyim şimdi ben sana. Vekil olacaksın ya aldığın o ilk maaşın faiziyle birlikte 1000 TL’sini bize bir gönderme de, seninde aracısı olduğun o hikâyeyi nasıl anlatıyorum herkese:))