Mağdur Edebiyatı

İzmir Büyükşehir Belediyesine yapılan “Yolsuzluk” operasyonunun ardından dün “Büyük ve Dürüst Başkan” Aziz Kocaoğlu halka, daha doğrusu SMS ile konuşma alanına çağrılan Partililere ve Belediye işçilerine sesleniyor: BEN DÜRÜSTÜM!
Bildiğimiz yine o klasik söylem, hep aynı yöntem, resmen gına geldi.
Aziz Kocaoğlu “Dürüst”üm demeye o kadar kendisini şartlandırmıştır ki, elektrik tellerine kuş konsa dahi yine aynı sözü söylemeye mehilli hale gelmiş durumda.
Sayın Başkan, “DÜRÜSTÜM” sözüyle 7 yılı doldurdu, böyle giderse hayatını da, kurguladığı ve gereksinim duyduğu bu söylem üzerinden tamamlayacak.
Mağdur edebiyatı yapıldığının farkındayım. Çünkü biz birbirimizi iyi biliriz!
Ancak yiyen yesin afiyet olsun, lâkin ben yemem!
Çünkü
Sayın Aziz Kocaoğlu’nun “DÜRÜST”lüğüne inanmam için beni ikna etmesi lazım:
Mesela,
1- Başta Alatttin Yüksel ile olan 7 yıllık bağlantısını anlatmalıdır. Yani, İzmir Büyükşehir Belediyesinin şu ana kadar CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yükseliş Otomotiv’in sahibi Alaattin Yüksel’den aldığı araçların sayısını ve tutarını hakla paylaşmalı.
2- Başdanışmanı olan Bilgin Erünal’ın İmar Komisyonundan bir güzel geçirerek elde etmeye çalıştığı RANT durdurulmalı ve gereken işlem yapılmalı.
3- İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı bulunan şirketlerin denetimi tüm Meclis Üyelerine açılmalı, kamuoyu ile bilgi paylaşımı ŞEFFAF biçimde yerine getirilmelidir.
4- KOÇ Grubunun dahil olduğu, Buca’da GİRAUD Ailesinin meclisten geçirilen İmar Planının tekrar ve baskı unsuru araya koymadan tartışılmaya açılması sağlanmalıdır.
5- Kendisine “yandaş” olan medya organlarına yedirilen reklâm pastasının tutarı ve hangi medya organından günlük-haftalık-aylık ne kadar gazete alındığı ve tutarı açıklanmalıdır.
6- Aralarında AKP’li Meclis Üyesinin de bulunduğu “Hatırlı Kişilerin” kaçak olan Benzin İstasyonları için gereken yasal işlem uygulanmalıdır.
7- Büyükşehir Belediyesine ve bağlı şirketlerine (Adnan Saygun gibi) alınan “zengin ve hatırlı” kişilerin isim listesi kamuoyuyla derhal paylaşılmalıdır.
8- İZSU’da yapılan ihalelerin (Arıtma Tesisleri dahil) kimlere ne şekilde verildiği ŞEFFAF biçimde açıklanmalıdır.
9- 7 Yıllık METRO inşaatı hikâyesinin özeleştirisi ŞEFFAF biçimde yapılmalıdır.
10- Eşrefpaşa Hastanesi'nde yapılan ihalelerin ne şekilde yapıldığı ve kimlere verildiği kamuoyuna sunulmalıdır.
Şimdilik bu kadar.
Hani insanoğlu şaşar, beşer düşüncesiyle ben Aziz Kocaoğlu’nun gerçektende DÜRÜST olduğuna inanmak istiyorum.
Yukarıda sıraladıklarım benim değil toplumun çıkarına sorulardır. Ve Aziz Kocaoğlu’nu bu toplum o koltuğa oturtmuştur, bunun sorgulamasını yapmak bir gazeteci olarak da benim için toplumsal bir görevdir.
Bakalım bu sorulara “ŞEFFAF ve DÜRÜST” Başkanımız içtenlikle cevap verebilecek mi?
Beni yanıltacak mı?