Aziz Kocaoğlu`na Komplo

`Sürekli eleştirdiğim Başkan Aziz Kocaoğlu'nu bu, yani şu an kaleme aldığım olay karşısında savunma gerekliliği ortaya çıktı.
Nihayetinde gazeteciyiz ve tarafsız olmak zorundayız.
Neyse...
İzmir Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonun ardından Organize Şube Polisinin dinlemesine takılanlar arasında Ersu Hızır ile Süleyman Gençel'in telefon kayıtları da mevcut.
Kayıtları incelediğimde ikilinin ne denli omurgasız oldukları dilimin ucunda takıldı durdu.
Hatta; İhanet, iki yüzlülük, pişkinlik, üç kağıt, komplo, sahtekarlık.
Konuşmalarda ne ararsanız var.
Tüm kayıtları sonuna kadar okuduktan sonra, vicdan muhasebesi yaparak bu olayı da objektif biçimde sizlerle paylaşma gereği duydum.
İkilinin Sipari de yedikleri şu zıkkım olası "Yemek" olayını sanırım bilmeyen kalmadı.
O sıralar bizde yazan Süleyman Gençel'in bu hadiseyi önce yazması ve sonradan da kıvırması herkes gibi benim de tepkimi çekmişti.
Ve bu 180 derece dönüşün adını koymakta oldukça zorlanmıştım.
O sıralar Süleyman'ın ilkesiz ve omurgasız bu tutumuna karşın gelen yorumları da, olduğu gibi yayına vermiştik.
Hem üzülmüştüm, hem de öfkelenmiştim. Ancak kendisi bu tür kıvrak tavrı içine sindirmiş ve hiç birşey olmamış gibi hareket etmişti.
Sonra Süleyman'ın bizden ayrılma sürecini yaşadığımızda, onlardan ayrıldığı için kendisine cephe alındı ön yargısına meydan vermemek için kendisiyle ilgili bir şey yazmamaya karar verdim.
Ancak buraya kadar!
Çünkü Polis dinlemelerine takılan Süleyman Gençel ve Ersu Hızır'ın bağlantısını okuyunca gazetecilik adına midem bulandı.
Meğerse ikilinin bir birleriyle hiçbir meselesi yokmuş.
Yani tüm kurgu Aziz Kocaoğlu'na kurulan komploya endekslenmiş şekilde karşımıza çıkıyor.
Hatırlarsınız,
Süleyman Gençel'in "Yemekteyiz" yazısından sonra olayın diğer muhatabı Ersu Hızır Gençel'e dava açmıştı.
İşte bu davanın da bir kurgudan ibaret olduğunu ikilinin bir birleriyle yaptığı görüşmeden anlıyoruz!
Görüşmelerde, Yemeğin yenilmediği üzerine kurgular yapılıyor hatta onunla da yetinilmeyerek, savcılığa verilen ifadelerin altına "uzlaşmak istiyorum" ibaresi konmaktan da geri kalınmıyor.
Olayın ardından bu ikili Kocaoğlu'na karşı ittifak yaparak inanılmaz bir yıpratma senaryosunu da birlikte hazırlamaya başlıyor.
İttifaka kimler karışmıyor ki;
Ertan Sayın, Hamdi Türkmen, Kemal Önderoğlu ve Erdal İzgi gibi isimler bile bu çirkefliğe resmen ortak oluyor.
Tam bir bizans oyunu!
Bu kayıtların ayrıntılarına buradan girmeye gerek yok çünkü hepsini tek tek haber biçiminde yayınlamaya karar verdik.
İlkini de bugün veriyoruz.
Amacımı merak edenlere ise tek sözüm;
Tarafsız olmak, hepsi bu!