Ölü`ye Öfke...
02 Haziran, 2011
Devrimcilerin kalesi Hopa’da yaşanan “orantılı şiddet” olayları hepimizin kanını dondurdu.
Polisin Hopalılar’a reva gördüğü yöntemin gayri hukukiliğine ve partizanca tutumuna apaçık tanık olduk. Bu arada taşlı sopalı eylem biçimini de tasvip etmediğimi belirtmek istiyorum. Ancak burada Hoyratça kullanılan “gaz” silahlarının, aslında bir insanı nasılda yok edebileceğinin uygulamasını gördük.
Polis teşkilatının halkın değil, AKP’nin koruyucusu olduğu izlenimi bu olaylarla birlikte bir kez daha maalesef ortaya çıkmıştır.
Dikkat ederseniz, aynı olaylar diğer parti liderlerine karşı da yapılır. Polis teşkilatı, AKP Mitinglerinde eylemcilere gösterdiği reaksiyonu nedense oralarda göstermez.
Örnek mi,
Van’da Baykal’a yapılan saldırı. Samsun’da Ahmet Türk’e yapılan saldırı v.s.
Görevin kutsallığının AKP’nin selametinden değil, bu ülke halkının selametinden geçtiğini artık Polis iyi bilmelidir.
Eşitlik ilkesinin kaybolduğu bir ülkede, Demokles’in kılıcının sadece ötekilere değil, gün gelir polise de uzanacağı gerçeğini göz ardı etmemek gerek.
Eğer bu geminin içerisinde hepimiz yaşıyorsak, insanca geçinmenin yollarını şiddet sarmalıyla değil, hukuk normlarını baz alarak çözümlemeliyiz.
Aksi halde gemi su alır ve tutunmak için bir birimizi arar dururuz.
Neyse…
Hopa olaylarında yaşananlar ibret vericidir.
Özellikle Türkiye’nin Başbakanı olduğunu iddia eden Recep Tayyip Erdoğan sınıfta kalmıştır.
Çünkü;
Başbakan bu ülkenin Başbakanı gibi davranmamış, hayatını yitiren bir yurttaşın ölümüne kinini kusmuştur. Başbakan’ın hırçınlığı “yaşamın kutsallığının” sınırlarını dahi delip geçmiştir.
Bu tavır “75 milyonun Başbakanıyım” söylemini yalanlamıştır. Farklı düşünenlere karşı gösterilen tahammülsüzlüğün dışa vurumu kin ile birleşerek öfkesini o yurttaşların, ölen bir insanın üzerine boşaltmıştır.
Bu öfke ülkenin mozaiğine zarar vermektedir. Farklı düşünüyorsan benden değilsin anlayışı bu ülkenin çeşitliliğine, renkliliğine ve temeline zarar vermektedir.
Bu zarar kimi zaman kamplaşmalara, sokak çatışmalarına ve telafisiz acılara neden olmaktadır.
Başbakan, Başbakan gibi değil belirli bir düşüncenin tetikleyicisi gibi hareket etmektedir. Bu tarz bir hareketin adı da elbette bölücülüktür…
Lâkin bölücülük, eline silah alıp düzene baş kaldırmakla sınırlı değil, yurttaşları kamplaştırmak, sınıf ayrımcılığı yapmak, kendisi gibi düşünmeyenlerin ölümüne laf söylemekte bir nevi bölücülüktür…
Kimselerin beyaz ya da siyah olmak gibi bir zorunluluğu yoktur.
Başbakan kimlikler ve düşünceler üzerinden siyaset yapmanın, tarih boyunca bu ülkeye hiçte güzel şeyler kazandırmadığını artık anlamalıdır.
Kendisine ve temsil ettiği zümreye karşı geliştirilen eylemlere ilişkin etki-tepki empatisi kurmalı, öznesine bakmalı, oturup düşünmeli ve demokratik siyaset süreci belirlemelidir.
Aksi halde esas alınan “kindar” ve “öfke” siyasetinin sadece kendisine değil bu ülke insanına zarar vereceği unutulmamalıdır.
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!
Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor
Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.