İzmir Dibe Vuruyor!

Yazmaktan dilimizde tüy bitti.
Kendi kendisini “beceriksiz” olarak nitelendiren bir Belediye Başkanı halen bizi yönetememeye devam ediyor.
Bu beyefendinin sayesinde İzmir can çekişiyor.
Göreve geldiği 7 yıldan bu yana rutin olarak çiçek-böcek işinden öteye gidemeyen, gelecek adına kente katkı koyamayan Aziz Kocaoğlu resmen S.O.S veriyor.
Trafik arapsaçına dönmüş durumda. Metro tam bir yılan hikâyesine döndü. Kente bırakın yatırım yapmayı, mevcut yatırım yapanlar da artık kaçıp gidiyor.
İş bilmezlikten ve tembellikten dolayı İzmir dibe vuruyor.
Göreve geldiğinde, sözde siyaset şapkasını çıkaran Kocaoğlu, siyasete ayırdığı vaktini maalesef İzmir’in gelişimine ayırmıyor.
Geçtiğimiz gün bir TV programında konuştukları aklımdan çıkmıyor.
“Bana beceriksiz diyebilirsiniz. Bana çalışmıyor diyebilirsiniz ama bana kimse dürüst değil diyemez”
Saçmalığa bakar mısınız.
Diyelim ki “dürüst”sünüz.
“Ama çalışmıyorsunuz, ama beceriksizsiniz…”
Ne anladık şimdi biz bu işten.
Siz çalışacağım diye kendinizi seçtirmediniz mi?
Ve “dürüst”lük size göre bir meziyet midir, yoksa olması gereken bir yaşam şeklimidir ey Başkan!
Uzun lafın kısası Aziz Kocaoğlu eğer söylediği gibi “şalgam değil adamsa” artık yaptıklarını veya yapamadıklarını “dürüst”çe önüne koymalı ve vicdani muhasebesini yapmalıdır.
Sonuç vahimse,  gerekeni yapmalıdır.
Çünkü bir Kentin kaderi söz konusu. Ve bu kentin boş işlere zamanı kalmadı.
Ercan Tatı Şeboy’u bitirdi
Dün Kanal 35’te Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’nın açıklamalarını izledim.
Bir önceki hafta aynı kanal da eski Başkan Cemil Şeboy çıkmış har vurup, harman savurmuştu.
Bu kez sıra Ercan Tatı’ya gelmişti.
Ercan Başkan fena bindirme yaptı, hem de “belgeli” ve ispatlı bindirmelerdi bunlar.
Şeboy’un 15 yıllık hükümdarlığı döneminde Buca’yı nasıl yiyip bitirdiğini anlattı.
Belediyenin “Şeboy Sülalesinin” Belediyesi haline nasıl geldiğini, Buca halkına bırakılan 30 Trilyonluk borcun perde arkasını açtı ve anlattı.
Kültür Merkezi diye 9 trilyon lira harcanan harabe için havaya savrulan paraların hikâyesini dinledik.
Ağzına sağlık Ercan Başkanın, çünkü anlattıkları doldur boşalt değil belgeli açıklamalardı.
Bakalım Şeboy’u göklere çıkan bay-bayan yazarlar bu rezillikleri görecekler mi?
Meğerse ne kadar da haklıymışım.
Sayın Nalbantoğlu eskiden kendisini destekleyenleri yüz üstü bırakmış Önder Sav ekibine yanaşmıştı.
Şimdilerde ise bu kez satılan EKİP oldu.
Hey yumurtaya can veren allahım heyyy.
Nasıl da dediklerim bir bir çıkıyor.
Ben şaşırmadım, şaşıran varsa otursun derdine yansın.
Çünkü ben bu filmin böyle devam edeceğini biliyordum…