Başbakan Operasyonların Habercisi mi?

   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günler bir açılışta sarfettiği sözler, CHP’li Belediyelerin kalesi konumunda olan İzmir’de yeni operasyonlar mı yapılacak sorusunu akla getiriyor.
   Başbakan CHP'deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, Kılıçdaroğlu’na atfen “Belediyelerindeki pislikleri bir takip et, onları bir temizle. Bak neler dönüyor, hepsi ortada. Daha neler olacak, neler çıkacak ortaya bunları da göreceksin. Sen çıkarmazsan bilesin ki bu ülkenin kurumları bunları çıkarıyor ve çıkaracak.” demesi İzmir’deki Belediye Başkanlarını tedirgin etmiş durumda.
   Başkanlar şu anda operasyon korkusuyla yatıp kalkıyor ve Başbakanın o sözlerinin yarın olabilecek bir operasyonun habercisi olduğunu dile getiriyor.
   Konuştuğum bazı Başkanlar Başbakan’ın bu sözlerinden sonra CHP Genel Merkezinin gerekli tepkiyi ortaya koyamadığını ve kendilerinin yalnız bırakıldığından yakınıyor.
   İsmi bende saklı bir Belediye Başkanı aynen şu sözleri dile getiriyor.
   “Biz her ne kadar dürüst çalışırsak çalışalım bahane, çünkü Başbakan açıkça baskınlar yaşanacağının işaretini veriyor. En acı durum ise Partimiz Genel Merkezinin bu olanlar karşısında tepkisiz kalması ve bizlere gerekli biçimde sahip çıkamayışıdır”
   Nasıl bir sahiplenme bekliyor sunuz soruma şu örnek veriliyor.
   “Başbakanın o açıklamasının hemen ardından başta Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm CHP Kurmayları ve Milletvekillerimizin İzmir’e gelmesi, Belediyelerin nasıl bir baskı altında olduğunu ve ileride bu Belediyeleri nasıl tehliklerin beklediğini açıkça yerinde vurgulamaları gerekir. Çünkü ileride bizlere yönelik  neler olacağını, neler yaşanacağını Başbakan şimdiden söylüyor”

  Kocaoğlu neden bu kadar rahat?
   Konuştuğum Belediye Başkanının dile getirdiği bir diğer konu ise Aziz Kocaoğlu…
   Kocaoğlu’nun iyi bir şef olmadığını, aksi takdirde Başkanlar arasında bu kadar kopukluk yaşanmayacağını dile getiren Konuk Başkan şu vurguyu dile getiriyor:
   “Büyükşehir bu denli ciddi bir operasyon geçirmesine rağmen, Kocaoğlu umursamaz bir tutum içerisinde ve her adım atışında partiyi ve bizleri zora sokmaktan başka bir şey yapmıyor. Mesela, Susam ile yapılan kavgayı hangi Belediye Başkanı yapar ve partisini bu kadar zor durumda bırakırdı. Hangi Belediye Başkanı Partisinin Genel Başkanına küfür etme cesaretini ya da aymazlığını gösterebilir.  Yani bakıyorsunuz yaptıklarına, her yaptığı iktidarın işine gelen adımlar olarak karşımıza çıkıyor”
   Nasıl yani, Kocaoğlu ve AKP birlikte hareket ediyor mu demek istiyor sunuz soruma ise;
   “Benim bunu söylememden ziyade, yaptığı bütün olumsuzlukların AKP’nin işine yaradığı gerçeği var ortada. Bu durum CHP’yi İzmir’de zayıf duruma düşürmüştür. Diğer yandan aklımıza başka bir soru takılıyor. Bu denli kapsamlı bir operasyona maruz kalan Büyükşehir Belediyesinden çok sayıda insan içerideyken, Kocaoğlu’nun savunmasının dahi alınmaması manidar değil mi?”

  Sözün özü:
   Başbakan önümüzdeki günlerde CHP’li Belediyelerin başına neler geleceğini TV ekranlarından şimdiden konuşurken, CHP’lilerin tek ses, tek yürek olmayışı ayrı bir tartışma konusu olarak önümüze çıkıyor.
   Büyük Başkan olarak şişirilen Aziz Kocaoğlu’nun CHP’ye ve İzmir’e şu ana kadar yaşattığı zarar bir yana, ileriki günlerde de yaşatacağı sıkıntılar ve göstereceği basiretsizlik şimdiden birçok partiliyi derinden düşündürüyor.
   Baskılar, olumsuzluklar ve beceriksizlikleri göz önünde tutarak, CHP Genel Merkezi, İzmir için gereken önlemi almazsa, İzmir’in bırakın kale olmasını kalenin bayrak direği bile olamayacağını tahmin etmek o kadar da zor değil.

  Güzelbahçe’de yeni kriz yolda

   Önceki gün yer verdiğim “Güzelbahçe’de “Rant” Kadrosu” başlıklı yazıya oldukça yoğun tepki geldi.
   Mustafa İnce ise suskun.
   Güzelbahçe Belediyesinin nasıl akraba belesiyesi haline getirilidiğine dair iddialar olmasına rağmen Başkan susarak tepkiyi geçiştirmeye çalışıyor.
   Yazıya yorum yapanlar, mail atanlar ve telefonla arayanların gösterdiği tepkinin odağında, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce var…
   İnce’nin gösterdiği kötü yönetim anlayışına sitem eden okurlar, Belediye Meclisi üyelerini de gösterilen kötü yönetime izleyici kaldıkları için eleştiriyorlar.
   Diğer yandan Belediye Meclisi Üyelerinin de aldıkları olumsuz eleştirilerden dolayı, kendi aralarında güç birliği yaptıkları ve 5 Eylül de yapılacak Meclis Toplantısında Başkan Mustafa İnce’ye karşı muhalefet şerhi koyacakları konuşuluyor.
   CHP İlçe Başkanı Ednan Aslan’ın ise muhalefet tavrı geliştirenlere ve basına konuşmak isteyen Meclis Üyelerine karşı “Disiplin Sopasını” devreye koyarak “Sansür” uygulaması başlattığı, bu durum karşısında Meclis Üyelerinin patlama noktasına geldiği ve her an ortaya yeni bir krizin çıkacağı iddiaları var.
   Ortaya çıkan fotoğrafı ele aldığımızda,
   Başkan İnce ve İlçe Başkanı Ednan Aslan bir yanda, meclis üyeleri de ayrı bir noktada.
   Meclis Üyelerinin Başkan Mustafa İnce’ye ve Ednan Aslan’a güvenmedikleri sonucu ortaya çıkıyor.
   Çünkü bayramlaşma nedeniyle Belediyeye sadece bir belediye meclisi üyesinin gitmesi, bu güvensizlik iddialarını güçlendirir nitelikte.
Güzelbahçe'ye yönelik değerlendirmelerimiz konusunda çok sayıda okurumuz mail yoluyla ve telefon ile arayarak önemli bilgi paylaşımında bulunuyor.
   Pis Kokular, Hatırlı Kişilere İmar Ayrıcalıkları, Akraba ve Eş Dost Belediyeciliği, Zenginleşen Şahıslar ve Bankamatik Personellerin cirit attığı idiaları var…
   Güzelbahçe gezimiz aynen devam edecek…

  NOTLAR:

   NOT 1: İzmir Medyasında çöküş devam ediyor. Medya ve Başkanlar arasındaki ilişkiden dolayı ve gazetecilerin eş, dost ve akrabalarını Belediyelere yerleştirmesinden ötürü, Medya bir çok sorunu görmezden gelme alışkanlığına devam ediyor.
   Bunların en başında Metro sorunu var.
   Defalarca açılış tarihi verilen ve ertelenen İzmir’in en önemli sorunu Metro ne durumda bilen yok.
   Haftaya bu konuyu derinlemesine işleyeceğiz.

   NOT 2: Bakan Başkan Belediye Meclisi Üyelerine SMS atarak talimat vermiş:
“Belediyemiz müdürlük ve birimlerde yaşanan iş yoğunluğu nedeniyle iletmek istediğiniz sorun ve talepleriniz için bundan sonra başkanlık makamı yetkilidir. Vatandaşlarımızın sorunlarının ve problemlerinin çözümü için yaptığınız çalışmaları doğrudan ilgili müdürlüklere değil başkanlık makamına iletiniz. Konuyla ilgili ayrıntılı ve gerekli bilgiler ilgili birim müdürlerine de verilmiştir”
Bakalım Sayın Tartan bu kararının arkasında duracak mı?
Bekleyelim, görelim…