Kocaoğlu O Makamı Haketmiyor
12 Eylül, 2011İzmir’in “Büyükçe Başkanı” Aziz Kocaoğlu’nun “bir daha aday olmam” açıklamasını aslında ben ciddiye alıyorum.
Şimdi diyeceksiniz, daha sonra manevra yaptı ve bu açıklamayı boşa çıkarmaya kalkıştı. Bence nafile, ilk açıklaması gündem oldu, ikincisi ise sadece “manevra kabiliyetini” tescilledi.
Daha önce de söyledim,
Sayın Kocaoğlu hizmet üretmek için değil, görev süresini doldurmak için “canhıraş” bir mücadele içerisinde.
Nitekim “Psikolojik sorunları” olduğunu söyleyen de kendisidir.
O halde şöyle düşünelim;
Psikolojisi bozuk olan birisinin, nüfusu beş milyona dayanan bir kenti yönetmesi sizce mantıklı mıdır, değil midir?
Elbette değildir…
Lâkin karşımızda yıllarca hizmete susamış Türkiye’nin üçüncü büyük kenti var. Ve sağ olsun 7 yıllık görevi süresinde kenti köylüleştiren, psikolojisi bozuk bir yönetici var.
Aslında ben bu “Psikolojik” vakaya fena halde sarmış durumdayım.
Bu noktada Devletin Yetkili birimlerine seslenerek, “Psikolojim Bozuk” diyen birisi için neden gerekli kurullar harekete geçmez diye sormak gerekir.
Neyse…
Şimdi gelelim var olan potansiyele.
Kocaoğlu eğer ilk verdiği sözü tutar ve işgal ettiği o koltuğu boşaltırsa ne olur?
Ki, Kocaoğlu’nun o koltuktan gitmesi ortaya boşluk çıkaracağı anlamına gelmez, zaten o koltuk dolu değildi ve kanımca hiçbir zaman da dolmadı.
Giderse yerine kim gelebilir diye bir fikir yürütürsek;
- Abdül Batur
- Cevat Durak
- Ercan Tatı
- Hasan Karabağ
- Kamil Okyay Sındır
- Sıtkı Kürüm
Şu an öne çıkan isimler bunlar.
Bu beş kişiden hangisi daha şanslı olur sorusuna gelirsek, CHP Genel Merkezini kim ikna ederse o şanslı. Eğer Kılıçdaroğlu yerinde kalırsa, ön seçimden yana bir tavır koyacağını beklemek sanırım hayal olur.
Çünkü söz konusu İzmir olunca bırakın ön seçimi, ön seçim sözünü bile gündeme getirmekten kaçınan bir anlayışın olduğu artık kesinleşmiş durumda.
Netice de;
Aziz Kocaoğlu’nun yerel seçimler arifesinde “Taşıma işçilerle” yaptığı mitinglerin son kullanma tarihi artık geçtiği için “Halk” arkamda numaralarını da kimse yemez.
Sayın Kocaoğlu’nun yapacağı en anlamlı hareket, bırakın oturmayı, bir daha o koltuğun yanından geçmemesidir.
Tarafımıza gelen bir maili sizlerle paylaşmak istiyorum :
Sinan bey ve Nivent hanım bilirsiniz İşsizler Orkestrasını.
Başkan Mart ayında bu orkestranın 25 gencini belediye kadrosuna alacağını açıklamıştı.
Belediye operasyonundan dolayı bu süreç uzamıştı. Gençlerden biri benim akrabam.Çocuklar Cuma günü aldıkları habere inanamadı.
Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Serpil Baran.çocuklara verilen sözü unutup.Çocukları 28 eylülde sınava alacağını açıklamış. Ve de bu sınava bu çocukların verdiği emeğe rağmen başkalarını da alacaklarını da açıkladı.
Bu orkestra özellikle geçtiğimiz iki hafta önce Hollywood tan da teklif aldı. Üstün başarı ile Operanın ve senfoninin AASSM’deki konserlerinin önüne geçti. Ama çocukları baltalayan opera ve senfoni sanatçılarından bir komisyon kurulmuş.. Sizce bu çocuklara günah değil mi?
Bu çocuklar 12 tane konser vermiş. Başkanın sözü bu şekilde yutturulmuş olmayacak mı? özellikle Belediyede öğrenilen kulislerde Serpil Baran'ın burayı arpalık olarak kullanacağı. Senfoni ve opera sanatçılarının öğrencilerini buraya torpille dolduracağı belirtiliyor.
İşsizler Orkestrasının kurucusu ve sanat danışmanı Alp Özdemir'i bu oluşumun dışında tutarak gizli toplantılar yapılıp, komisyonlar kuruluyor. Çünkü İşsizler Orkestrasının tek suçu hepsinin CHP kimliği taşıması. Özellikle kulislerde kültür ve sosyal işler başkanının, Alp'in CHP Genel Başkanına bu durumu şikayet ettiği için. arayıp küfrettiği konuşuluyor. Sizce bu bürokratlar İzmir'e yakışıyor mu?.
Bu konuyu gündeme yeni asır yazarı Bülent Gürlük iki kez getirmişti. Hatta son yazısında başkan sözünü tuttu yazmıştı. Ama bunlar bu Cuma değişip. Serpil Baran yaptığı bir açıklama ile sınav yapacağını açıkladı. Bu çocukları yakından takip eden bir sanat sever olarak size Bülent beyin yazılarını ve Aziz Başkan'ın verdiği sözün kanıtı olan basın bültenlerini gönderiyorum.
Gerçekten bu bürokratlarla devam edilirse CHP İzmir'i kesinlikle kaybedecektir.AASSM'yi kıyak merkezi haline getiren Serpil Baran ve AKP üyesi Murat Özel’e bir dur deyin.
Ayrıca çocukların resmi bir yazısı olmadan çocukları kültür ihalesine çıkarmışlar. Bu konu hakkında lütfen bir araştırma yapın. Saygılarımı sunuyorum
Bu konu hakkında basın bültenleri:
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/Yazarlar/bulent_gurluk/2011/09/07/aziz-baskan-sozunu-tutuyor
http://www.yeniasir.com.tr/Sarmasik/Yazarlar/bulent_gurluk/2011/09/06/sozunuzu-tutun-baskanim
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18665328.asp
http://www.aksam.com.tr/hollywooda-nota-verdik--64019h.html
http://www.izmir.bel.tr/Details.asp?textID=8789 (Aziz kocaoğlu'nun yaptığı açıklama)
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.