Bayır Kocaoğlu’ndan Korkuyor mu?

Seçimler öncesi tarihi havagazında yaşanan kavga olayını hepimiz biliyoruz.

Bir daha hatırlamak gerekirse;

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yan yana otururken Kocaoğlu onca kişi ve basın mensubunun içerisinde hiddetle ayağa kalkarak, Susam’a hakaret ve küfürler yağdırmış ardından da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na okkalı bir küfür sallamıştı.

Hepimiz okumakla kalmadık aynen izledik o görüntüleri.

Bu olay seçime iki gün kala oldu. Yani AKP’nin aleyhte gerçekleştiremediği propagandayı CHP Aziz Kocaoğlu’nun sayesinde kendi kendine gerçekleştirdi ve tabir yerindeyse kendi ayağına sıktı.

İşte o gün olanlar karşısında gıkını çıkartamayan İl Başkan Tacettin Bayır bugün konuşmaya başladı.

Kime karşı?

Susam’a karşı…

Malumunuzdur, İzmir’de İl Kongresinin yapılması için birçok partili tarafından bir imza kampanyası başlatıldı.

Kimileri bir an evvel İl Kongresinin yapılması talebinde bulunurken, kimileri de mevcut yönetimin her kesimi kucaklayamadığından şikayetçiydi.

O konuşanlardan birisi de Mehmet Ali Susam’dı.

Gelin önce Sayın Susam’ın ne dediğini hatırlayalım:

“Liderlik vasıflarına sahip bir il yönetimi oluşturulmalıdır. Bu, imza toplayarak ya da kongre yapılarak olmaz. İmza toplayarak kongreye gitmek zaman kaybettirir. Parti içi mücadeleleri de çok gergin noktalara getirir. İmza kampanyasında 311'i yakaladığınızda, geriye kalan 309 delegenin de bu çalışmalar içinde katkısını alabilecek bir yapı kurmak durumunda olmalısınız.” dedi.

Ve devamla;

“Seçim performansı ve partinin kendi iç sorunlarını kamuoyunda tartışma konusunda gösterdiği performansa baktığınızda, il yönetiminin eksikliklerini görüyorsunuz. Belediye başkanlarının kendi aralarında tartışmaları, örgütte disiplin mekanizmasının çok fazla çalıştırılması ve benzeri şeylere baktığınızda sorunlar, kendi içinde çözülmek yerine kamuoyuna daha çok yayılıyor. 'Kavgalı eve kız vermezler.' diye bir laf vardır.” şeklinde demeç verdi.

İşte bu söylemlerin ardından “Vay sen misin bunları söyleyen” diyen Bayır, kendi eksikliğinin de söz konusu olduğu Kocaoğlu-Susam kavgasını gündeme taşıdı.

Sayın Bayır’ın Susam’ın bu söylediklerine bir İl Başkanına yaraşır biçimde cevap vermesi gerekirken, aylar önce Türkiye gündemini sarsan bir olayı gündeme taşıyıp konuya farklı ve ayıplı bir yerden girmesi inanın beni oldukça şaşırttı.

Çünkü o olayda hepimiz de iyi biliyoruz ki, bırakın kabahatin büyüğünü, kabahatin tamamı Aziz Kocaoğlu’na aitti.

Sayın Kocaoğlu her zamanki huylarından birini sergilemiş ve uluorta Susam’a hatta CHP’nin Genel Başkanına küfür etmiş, seçim arifesinde CHP’yi kamuoyu önünde rezil etmişti.

İzmir örgütünün başı olan kişi, yani Tacettin Bayır ne yapmıştı?

Gıkını bile çıkartamamıştı.

İster istemez hepimizin aklına “Bayır Kocaoğlu’ndan korkuyor mu?” sorusu takılmıştı.

Öyle ya “Ben İzmir’in komutanıyım”, “Herkes parti disiplinline uyacak, uymayanın gözünün yaşına bakmam” diyen birisi nasıl olur da Türkiye’yi sarsan bu olayla ilgili bir şey yapmaz, yapamaz?

İşte o gün orada örgüt liderliğini Kocaoğlu’na karşın ortaya koyamayan ve halen de sessiz kalan Sayın Bayır, bugün İl Kongresi imzacılarının sıkıştırması ve Susam’ın İl Yönetimi zafiyetini dile getirmesi sonucu ortaya çıktı ve dedi ki;

"Sen neden seçimlerden iki gün önce Başkan Kocaoğlu'nun nasırına bastın? O tartışma partimize 5 puan kaybettirdi"

Hoppala!

Olaya bakar mısınız, küfreden, kavgayı çıkaran değil, küfür ve hakaret yiyen suçlu.

Hem de traji-komik bir gerekçeyle; Nasırına Bastın…

İnanın çok acemice bir çıkış bu.

Yirmi sekiz yıllık parti deneyimi olduğunu ballandıra ballandıra her ortamda anlatan bir İl Başkanı böyle bir hataya düşmez, düşmemelidir…

Hadi Kocaoğlu’na karşı ses çıkaramıyorsun onu anladık ama en azından tamamen sessiz kal ki, birileri o kavganın sorumlularından birisinin de sen olduğunu dile getirmesin.

Tıpkı benim şu an yaptığım gibi…

İZSU’nun Sessizliği

Bir işadamının ölümüyle ilgili İZSU Hakkında dile getirdiğimiz olay gittikçe ses getirmeye başladı.

İZSU Güvenlik Görevlisi M.Y’nın EFES Döviz Bürosunun sahibi Hasbi Tıriş’in öldürmesiyle birlikte ortaya çıkan yönetim zafiyetinin kapsamı gittikçe genişliyor.

Sayın Savcıların olayın üzerinde olduğunu biliyorum.

Başkan Aziz Kocaoğlu ve Genel Müdür Ahmet Hamdi Alparslan’ın etkisiz kaldığı bu olayın içerisindeki sorumsuzluklar, yakında tüm boyutlarıyla ortaya çıkacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Naldöken'de adım atan yok

Naldöken’de faaliyette olan ve orada oturan halkı zehirleyen çimento fabrikasını gündeme getirmiştik.

Başta İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır olmak üzere, hiç kimseden “SES” yok.

Birileri sanki orada yaşayan vatandaşların ölümünü bekliyor. Birileri sanki bu olayı sümen altı yapmaya çalışıyor gibi bir izlenim var.

Umarım yanılırız…

NOTLAR

NOT 1: Ünlü Televizyoncu Hasan Tahsin göreve hızlı başladı. Sabah 08-10 arası Kanal 35 ekranlarında İzmir’in sorunlarını dile getiren Hasan Tahsin’in reytingleri altüst ettiği bilgisini aldım. Aman nazar değmezin. Çünkü hem Hasan Tahsin’e hem de böyle bir programa gerçekten İzmir’in ihtiyacı var.

NOT 2: Sevgili Ali Kılıç ile ilgili detaylı bilgiler elime ulaştı, önümüzdeki yazımda sizlerle paylaşacağım…