Tacettin Bayır’ın Sopası…

Askerlik yapanlar iyi bilir, başınızda bulunan bazı rütbelilerin koltuk altında bulundurdukları bir sopa vardır. Şiddet sever bu rütbeliler işin dozunu o kadar kaçırırdı ki o sopaya bir de “Haydar” ismini koyarak, tavan yapan sindirim sistemlerini rahatlatırlardı…

Şimdi aynı yöntem İzmir CHP’de tekrar ediyor.

Sedat Çuhadar, Arif çalışkan, Mustafa Ali Fırtına, Aziz Tekin, Ödemiş ve Karabağlar İlçe Başkanları derken, son “Disiplin Tehdidi”nin adresi de Mehmet Ali Susam oldu. 

Yeri geldiğinde parti içi demokrasi nutuklarını elden bırakmayan Tacettin Bayır, gayet demokratik bir istem olan “Seçim İsteriz” söylemleri karşısında anında  “Haydar”ı devreye koyuyor.

Genel Merkez atamasıyla göreve Komutan edasıyla başlayan ve şu ana kadar yapılan parti içi eleştirilere “Haydar” ile karşılık veren Tacettin Bayır’ın bir an evvel bu kötü alışkanlığından kurtulması lazım.

Çünkü “Disiplin Sopası” diye partililere dayatılan bu yöntem benimde yaklaşımımdan anlaşılacağı gibi, artık mizah konusu olmaya başladı.

Daha da ötesi “Haydar”ın da artık var oluş nedeni işlevini yitirmeye başladı, yani ciddiyeti kalmadı.

Naçizane önerim;

Boru değil tamı tamına yirmi sekiz yıllık partili olduğunu her defasında tekrar eden Tacettin Başkan eğer iyi bir örgütçü ise, partilileriyle “samimi” diyalog kurmalı ve ortaya çıkan taleplere “disiplin” tehdidinden öte duyarlı ve demokratik biçimde yaklaşım göstermelidir.

Aksi halde kaybeden ne kendisi, ne de bir başkası, kaybeden CHP olacaktır.

Sakın “Münferit” Demeyin!

Dün ajanslara “Saç baş yolduran ölüm” başlığı altında şöyle bir haber düştü:

“Karşıyaka'da, 64 yaşındaki Nuriye Aynur Köker, geri manevra yaptığı sırada, fren yerine gaza basmasıyla hızla kaldırıma çıkan otomobiliyle, 14 yaşındaki Ece Altıntaş ile İsa Kaya Katar'a çarptı. Kazada ağır yaralanan, üç hastane dolaşan ve üç kez kalbi duran talihsiz Ece, ameliyata alındığı sırada yaşam savaşını kaybetti.”

Evet yanlış duymadınız tam üç hastaneye birden gidildi çünkü ilk ikisinde Uzman Doktor yoktu.

Atar damarı kesik olan Ece Altındaş isimli çocuğumuz ilk Hastane olan Karşıyaka Devlet Hastanesinden “Ameliyat olmalı” teşhisiyle Ege Üniversitesine sevk edildi. Aile üyelerinin iddialarına göre burada da Ameliyat yapabilecek Uzman Doktor olmadığı için bu kez Yeşilyurt Devlet Hastanesine sevki yapıldı.

Hastaneler arasında mekik dokuyan ve atar damarından sürekli kan gelen Ece, Yeşilyurt Devlet Hastanesinde ameliyata alındığı sırada ihmallerle dolu yaşam savaşını kaybetti.

Ece nereden bilebilirdi ki çokça övünülen ve yere göğe sığdırılamayan “Sağlık Sisteminin” bir gün kendisinin canını alacağını…

Şimdi buradan “Sağlıkta Çağ Atladık” diyen Başbakan’a, Sağlık Bakanına ve özellikle İzmir İl Sağlık Müdürüne soruyorum;

Sizin Çağ atladık dediğiniz sisteminiz gerçekten de bu mudur?

Yoksa en kolay ve en klasik yöntem olan “Bu bir Münferit olaydır” diyerek bunu da geçiştirecek misiniz?

Damardan akan kanı durduramayacak kadar basiretsiz ve ihmalkâr bir sağlık sisteminin, henüz hayatının baharında olan  bir çocuğumuzun ölümüne neden olmasının hesabını kim verecek?

İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Özkan’ı buradan göreve davet ediyorum.

Bu ihmaller zincirinde kimlerin hatası varsa ortaya çıkarmalısınız, aksi halde “Çağ Atladık” sözleriniz bir masaldan öteye gitmez.

Benden söylemesi…

NOTLARIM

NOT 1: Narlıdere Belediyesi yine kaynamaya, S.O.S vermeye başladı. Müfettişlerin biri gidiyor biri geliyor. Tutulan Müfettiş raporlarında “Skandal” ayrıntılar var. Nedir bu Müfettişlerin Narlıdere ile alıp veremediği?  Bekleyiniz, çok yakında…

NOT 2: Güzelbahçe Belediyesinde şimdilik “ahenk” var. Başkan Mustafa İnce 3 parçaya bölünmüş meclisi nasıl bir arada tutabiliyor, anlamış değilim…

NOT 3: Son günlerde CHP içerisinde bir iddia var. Güya “Büyük” Başkan Kocaoğlu AKP’lilerle “dayanışma” içerisindeymiş. Hatta iş o kadar ilerlemiş ki, AKP’nin İzmir’e hizmet yaparak puan kazanması için, Kocaoğlu kendi yarımlarını geri plana çekip, AKP’nin yatırımlarının önünü açıyormuş.

Kocaoğlu şimdi bana yine sinirlenip “kaşlarını yolma” sendromuna girecek, ama inanın ben değil CHP’liler bunları söylüyor.