Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı mı?

Son zamanların İzmir’de parlayan ismi hiç şüphesiz Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dır. Kendimizden yola çıkarak söylüyorum, rutin haberler dışında yapılan haberler de şişirme ya da kollama falan da yoktur, olması da mümkün değildir.

Dikkatinizi çekmiştir, son genel seçimlerden bu yana İzmir’de AKP’nin CHP’den, Binali Yıldırım’ın da Aziz Kocaoğlu’ndan çok daha fazla çalıştığı su götürmez bir gerçektir.

Ulaştırma Bakanı neredeyse her hafta İzmir’de, her hafta bir başka hizmetin startını veriyor veya açılışına katılıyor. Sanırsınız ki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu değil Binali Yıldırım’dır…

Nedir bunun kerameti derseniz.

Birincisi, Hükümetin Binali Yıldırım’a verdiği sonsuz destek
İkincisi, Binali Yıldırım’ın hakikaten çalışkanlığı
Üçüncüsü ise, mevcut Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yetersizliğidir.

Hatırlarsanız önceki yazılarımda Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’i AKP’ye teslim edeceğini yazmıştım.

İnanın bunda yanılmıyorum ve yanılmayacağım da.

Son yaşanan, yılların Uçan Yol projesini geriye çekip, AKP’nin bir iki aylık Konak Tünelleri işinin önünü açması bu teslimiyet sürecinin en belirgin örneğidir.

O yüzden CHP’liler hiç kusura bakmasın ama Kocaoğlu kaleyi devretmiştir şimdiden herkese geçmiş ola…

Mesela,

2009 seçimlerinden sonra Aziz Kocaoğlu’nun hizmet yerine siyaset yaptığını ve Büyükşehir’e yapılan Polis Operasyonu sonrasında siyasetten de elini eteğini çekerek, tamamen süre doldurmaya doğru gittiğini herkes biliyor. Biliyor bilmesine de reklâm sever medya organları hala ölüyü diriltme uğraşı veriyorsa da o da nafile.

Çünkü Kocaoğlu artık kendisini çoktan emekliye ayırmıştır. CHP’nin veyahut İzmir’in ne olacağı bir dirhem bile Kocaoğlu’nun umurunda değildir.

Umurumda olan tek şey, var olan operasyon soruşturmasından nasibini almadan biran evvel görev süresini tamamlayıp, CHP’nin bayrağını AKP’ye teslim etmektir.

İş işten geçince herkes bu düşüncelerime hak verecektir demeyeceğim, çünkü artık iş işten geçmiştir. Daha da önemlisi yıllardır İzmirlinin iliklerine kadar işleyen CHP rüzgarı Kocaoğlu tarafından dindirilmiş ve sekteye uğratılmıştır.

“Büyük” Başkan diye pompalanan Kocaoğlu’nun  sayesinde İzmirliler yedi yıldan bu yana verilen sözlerin artık bir hükmünün kalmadığına da inanıyor.

Bilmeyenler ya da kabul etmeyenlere, Hangi sözler mi?

Aziz Kocaoğlu Yine Söz Verdi yazıp Google girmeniz yeterli olacaktır.

Binali Yıldırım’a gelince,

Ne yiğidi öldürelim ne de hakkını yiyelim, İzmir için şu an gösterdiği performans gerçekten de takdir edilecek boyutlardadır. Keşke bu övgüye Kocaoğlu Layık olsaydı da biz de burada fazlasıyla hakkını verebilseydik.

Tabiatın kanunudur, siz üzerinize düşeni yapmazsanız birileri gelir o boşluğu doldurur.

Milletvekilliğinde üçüncü ve son dönemini dolduran Binali Yıldırım’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çalıştığı da ayrı bir gerçektir.

Kazanır mı o günkü havayı bilemem ama bildiğim tek şey Kocaoğlu’nun sayesinde CHP’nin uzun bir süreden beri İzmir’de dip, AKP'ninde bu sayede prim yaptığıdır.

CHP’nin bu gidişatının sorumluları ise bana göre başta Aziz Kocaoğlu, ona bu görevi veren Deniz Baykal, Kocaoğlu’nun bu bananeciliğine göz yuman Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İzmir Milletvekilleri ve CHP İl Örgütüdür…

Netice olarak, Kocaoğlu sayesinde yedi yıldan bu yana hizmet ve yatırım fakiri haline gelen İzmir artık bu talihsizliğine de elbette bir son vermelidir.

Ve bu saat itibariyle bunu kimin yapacağının da halk açısından fazlaca önemi kalmamıştır. Önemli olan İzmir’in bir “beceriksiz” Başkan’ın elinden kurtulması ve var olan dev Belediye bütçesinin doğru biçimde, doğru yerlere kullanılmasıdır.

Sonuç;

AKP'nin İzmir'i alması CHP açısından büyük bir kayıp olacaktır. Bu durum AKP'nin başarısından ziyade, CHP'nin başarısızlığı olarak hafızalarımızda yer alacaktır. Ne yazıktır ki, İzmir'i çantada keklik gören CHP'nin çok bilmişleri, yapılan bu tembellik ve iş bilmezliğe şimdiye kadar susarak çanak tutmuşlardır.