Ege’nin Sesi iyi yolda...

29 Ocak, 2010 Gazetemiz Ege’nin Sesi yayın hayatında 3. yılını devirdi. Bu haftaki sayımız dahil olmak üzere 108 sayıya ulaştık. Bu süreç içerisinde, doğumdan bugüne kadar, sayısını unuttuğumuz şekilde, hatır, gözdağı, falan filan bir çok şeylerle yüz yüze kaldık. Özellikle hatır işlerinde “dost”larımızı kaybettiğimiz zamanlar oldu. Ancak ne olduysa oldu biz bildiğimiz yoldan ilerlemeye devam ettik. Bu süreç içerisinde özellikle bazı Başkanlarla anlaşmazlıklar hatta çatışmalar yaşadık. Doğru bildiğimizi yapmaya devam ettik. Elbette amacımız birilerini yok yere yerin dibine sokmak, ya da başka bir tabirle kimsenin itibarıyla oynamak olmadı. Takdir edersiniz ki, Habercilikte bilgi ve belge denilen olgular var. Önce bilgiyi aldık, ardından da belgenin peşine düştük. İnanmadığımız habere ne imza attık, ne de dikkate aldık. Ve işte bu birçok haberimizde özellikle bazı Belediye Başkanlarından kimi zaman“Reklam Sansürü” gördük, kimi zaman da destek. Ama şunu hep ilke edindik, bize reklam veren ya da vermeyen Başkan, Siyasetçi ya da işadamına ödün vermeksizin ve taraf gözetmeksizin lehte ya da aleyhte yazmayı görev bildik. Halkı doğru biçimde bilgilendirmenin doğruluğuna inandık. Çünkü bizim işimiz bu… Ve, Çeşitli zorluklara rağmen, kısa sürede hem gazetemizi hem de haber sitemizi hatırı sayılır bir konuma getirdik. Gazetemizin her sayısını Ege’nin bir çok yerine ve Ankara’daki siyaset merkezlerine ulaştırmaya özen gösterdik. Haberlerimize gelen olumlu ya da olumsuz tepkileri çevre illerden, ilçelerden almaya başladık. Bu da bizi son derece mutlu etmeye başladı. Sözün özü iyi yoldayız. Ve dengemizi bozmadan, birileri reklam verecek diye ayırım gözetmeden bu yolda devam etmeye kararlıyız. Bizi önemseyip, okuyanlarımıza kalben teşekkür ediyoruz. Ve Biraz da Siyaset CHP İzmir’de ilçe kongre süreçleri bir hayli hareketli geçiyor. Özellikle Bornova kongresinde kılıçlar son derece acımazsız biçimde çekilmiştir. Bu kongrede beni en çok şaşırtan olay ise, Aziz Başkan’ın duruşu ve bu duruşunun bozuk bir duruş olduğunu anlatan itirafları olmuştur. Başkan, tarafsız kalmayı istediğini ancak oluşan şartlardan dolayı “taraf” olmak zorunda bırakıldığını anlatarak, bu durumu kendisine yakıştıramadığını itiraf etmiştir. Bu itirafı, kimlerimiz samimi ve içten bulabiliriz, hatta o kahrolası duygusallığımızın verdiği kabullenmişliğimizle bu kocaman çelişkiyi es geçebilir, veya bu süreci pragmatik hayatın akışına da bırakabiliriz. Ancak bunun durumu kurtarmayacağı bir gerçektir. Sonuçta ortada kocaman bir çelişki vardır. Hem bulunduğun durumu kendine yakıştırmayacaksın, hem de o durumun merkezinde olacaksın. Doğrusu ben bu itirafı hiçte samimi bulmadığımı belirtmek isterim. Nitekim samimiyetin ölçüsü de bu şekilde olmamalıdır. Sayın Kocaoğlu kendisine Ağabey denilmekten son derece keyif alan birisidir. Oysa, Ağabeylik görevi uzlaştırıcılık, barış ve birlik beraberliği tesis etmekle başlar. Aziz Başkan Bornova’da sergilediği tutum, bırakın tesis etmeyi var olanı da yıkmış geçmiştir. Hatta bununla da yetinmeyerek, kongre sonrası kaybedenlerle alay edercesine “Şalgam” türü benzetmelerde bulunmuş, Ağabeylik görevini hallaç pamuğuna çevirmiştir. Bundan sonrası ne olur derseniz, Siyaset bu, bugün kırgın olanlar yarın yine birlikte olur, ancak İzmir Siyaset tarihi bu yaşanılanı belleğine yerleştirmiştir artık. NOTLAR : NOT 1 : Bornova Belediye Başkanı Sayın Sındır, Kayınpederini kaybetmiştir. Merhuma tanrıdan rahmet, kederli aileye de başsağlığı diliyorum. NOT 2 : 2011 Milletvekilliği seçimleri yaklaşıyor. Mevcut Milletvekillerinden bazılarının bu aralar İzmir’i mesken tuttuğunu ve vatandaşların sorunlarını çözmek için kırk dereden su getirdiklerini duydum. NOT 3 : Dosya uzmanı, Gazeteci Süleyman Gençel’in bu aralar “özel dosya”lar peşinde olduğunu ve yakın zamanda bu dosyaların İzmir gündemine bomba gibi düşeceğini haber aldık. Dosyaları beklediğimizi belirtmekte yarar var. E-Posta : gazeteci@sinankara.com