Yukarı
1

Sinan Kara

Cevat Durak'a Yanıtımdır

15 Ekim, 2011

   Karşıyaka Belediye Başkanı Sayın Cevat Durak’tan bir açıklama aldım. Onu da dün sizinle paylaştım. Benim de aldığım yazıya karşılık söylemek istediklerim var. Sayın Durak’ın bana biraz gazetecilik, biraz yerel yönetim dersi vermesine teşekkür ederim. Şimdi söz sırası bende…

    “Haberde yorum yapmayın” diye bir itirazı olmuş sayın başkanın… Zaten yayımlanan yazı, bir haber değil. İçerisinde eleştirileri de barındıran bir yazı. Bu eleştirilerin elbet dayanakları da var.

   Durak’ın yok dediği dayanağı zaten kendi partisinin mensubu olan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu ve Çiğli Belediye Başkanı Sayın Metin Solak yaptığı açıklamalarla ortaya koydu.

   Zaten Karşıyaka cephesinde büyük bir panik var. Nasıl olmasın. Arazi Çiğli’de Çiğli Belediye Başkanı’na bilgi vermiyorsun. Koskoca bir alan üzerinde İmar Planı’nda değişiklik yapılacak Aziz Beyin haberi yok…

   Sayın Durak’ın bana İşadamı Kaya ile ilgili bilgileri de hatırlatıp, “Bana ne” diyen bir tavrı da var. Siyasetçi bu tür konulara özen göstermez ise çok büyük sıkıntılar yaşar. Geçenlerde CHP bir Meclis üyesini kulağından tutup partiden attı.

   Ve ben bunun anlamını şöyle algılıyorum. Yanlış iş ve ilişkilere CHP’de yer yok.

   Dolayısıyla 100 dönüm gibi koca bir alanın sahibi olan kişiyle yapılacak işbirliklerinin araştırmaya ihtiyacı vardır. Eğer araştırmadan gelen talebi işleme koyuyorsanız (bugün yaşadığınız gibi) başınız daha çok ağırır.

   Yazınızda bir de sitemizi takip etmediğinizi ima eder bölüm dikkatimi çekti. Buna gerçekten üzüldüm. Bundan sonra dikkatinizi çekmek için çabalayacağım.

   Sizler, şenlik, ortak  dans gösterisi yaptığınız şirket sahibi gazetecileri dikkate alabilirsiniz. Ama bu kentte duyarlı insanların da izlediği, okuduğu gazeteler ve gazeteciler var.

   Benim yazımı okumak zorunda değilsiniz. Yanıt bile vermeyebilirsiniz. Sizin benim vicdanımda değil, kamu vicdanında sınıfı geçmeniz önemli.

   Bu olaydaki savunularınız yetersiz.

   Karşıyaka’nın aydınlık yüzlü seçmenine yönelik yaptığınız doğru işler elbet vardır. Ancak, kişiye özel planlama yapılmaması gereken bu olayın tartışmalarının da büyük olabileceğini önceden hesaplayabilirdiniz. Şu anda da bunu sıkıntılarını yaşıyorsunuz.

   Bu olay ilk kez sizinle yaşanmadı. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı da Buca’da Karabağlar’da, Urla’daki imar planı değişikliklerinde sıkıntılar yaşadı. Demek oluyor ki, bu kentin duyarlı insanları size oy verdi ama her yaptığınıza onay verecek değil.

   “KSK bizim kulübümüz. Karşıyaka’ya bir çivi çakanı başının üzerinde taşıyan ancak, ihaneti de asla unutmayan yüz binlerce Karşıyakalı taraftarı olan bir kulüp. İçinde profesyonel, amatör binlerce gencimizin spor yaptığı  yüz yıllık bir çınar. Bende o güzel ilçenin Belediye Başkanıyım. Bu olaya duyarsız mı kalmalıyım?”

  Yukarıdaki sözleriniz çok duygusal ve bazı Karşıyaka Kulübü taraftarlarının hoşuna gidebilir. Ama sosyal demokrat, emekçi insanların bir grup insana yaratılacak rantlara karşı çıkanların pek hoşuna gitmeyebilir.

  Yazınızın son bölümüne aynen katılıyorum. Verdiğiniz gazetecilik dersini de aldım. “Sayın Kara bu ülkede herkes görevini yapacak. Savcı savcılığını, Meclis Meclisliğini, mahkemeler mahkemeliğini, polis polisliğini, belediye başkanları da belediye başkanlığı yapacak. Ben savcılık yapmaya kalkarsam, polis belediye başkanlığı yapmaya kalkarsa, savcılar yasama görevine soyunursa, bu ülke nasıl yönetilir?”demişsiniz.

   Sayın Cevat Durak;

   Ben gazetecilik görevimi yapmaya çalışıyorum. Tabiiki hukuk içerisinde kalarak. Siz de aynısını yapın, öneririm. Eğer bu yazılanlara karşı yasal yollara gitmek isterseniz gerçekten buna itirazım da olmaz. Takdir edersiniz ki, görevini yapan bir gazeteci için açılan davalar birer övünç madalyasıdır.

   Geçen dönemden ders almamak

   Mektuba yanıtlarım böyle sayın okurlarım. Şimdi kısaca olayları yeniden irdeleyelim.

    Meşhur stadyum tartışmalarını izliyorum. Burada dikkatimi çeken bazı konular var. Diyarbakır’dan İzmir’e gelen bir işadamı (Yargıtaya ve TBMM’ye de konu olan geçmişi ile ilgili bilgileri sizlere sitemizde aktardık) bir arazi alıyor ve Karşıyaka’ya stat yapılması için bağışlıyor. Ama ne karşılığında. İmara açılmayacak bir alanı imara açtırarak. Anlayacağınız Karşıyaka’nın kara kaşı yok ortada. Peki böyle olacaktıysa TOKİ’den niye direk stat yapımı için belediyeye bu alan verilmedi. Araya illa birisi mi girmeliydi.

   İkinci soru kişiye özel imar izni olur mu?

   Tüm bu soruların yanıtı bilindiği halde Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Çalışkan (Kendisi CHP’li Meclis üyesi ve Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı)  birden ortaya çıkıp “100. Yıl Piyangosu” adı altında buraya stat yapılacağını açıkladı.

   Olayların bu şekilde gelişmesinin gerçeğine bir bakalım o zaman…

   KSK Başkanı Çalışkan öyle bir hamle yapıyor ki, imar iznini onaylayacak Büyükşehir Belediyesi’ni hiçe sayarak  (CHP’nin iç bozukluğu burada da kendisini gösteriyor) basın toplantısı yapıyor ve Karşıyaka kamuoyunu bir anda Aziz Kocaoğlu’na karşı düşman hale getirecek bir adım atıyor.

   Öte yandan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ve yardımcısı AKP’lilerle de flört ettiği izlenimini basında veriyor.

   Diğer tarafta arazinin sahibi olan Çiğli kenti ve onun başkanı Metin Solak zaten hiç ciddiye alınmıyor ve bu konu kendilerine aktarılmıyor.

   Karşıyaka Belediye Başkanı ve Yardımcısı’nın bu davranış biçimi ilk kez olmuyor. Rahmetli Ensari Bulut’u da hiçe saymaya kalkmışlardı. Bulut kendilerine   Çiğli sınırları konusunda hayli ders verdi. Ama yine de o tavırlarından vazgeçmediler.

   Şimdi aynı tavrı Metin Solak’a yapıyorlar. Güçlerini Bayraklı için de seçim döneminde kullanmaya çalıştılar ve bir ismin adaylığı için hayli çaba gösterdiler.

   Şimdiki tavır ise ilginç. Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı’nı da hiçe saymak.  Ancak Aziz Kocaoğlu’nun karşılığı bu kez biraz ağır oldu. Bunu nasıl aşabilirler bilemiyorum. Ancak önemli bir gerçek var ki, CHP’li belediyeler birbirine girdikçe AKP’lilerin keyfi artıyor ve ellerini ovuşturuyorlar.

  Genel tablonun özeti böyle. Yanılıyor muyum?



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha

'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!

Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR