Aziz Kocaoğlu 'Teslim' Oldu!

   Bir takım “yandaş” değil, pragmatik düşünce sonucu “dizginleri”kaptıran bazı medya “organ”larının üstün gayretleri ile “Büyük” Başkan ilan edilen Aziz Kocaoğlu’nu yazmaya tabiî ki devam ediyorum.

   Nasıl yazmayayım ki!...

   Hani ne diyor şair;

Lodos geliyor lodos, deli deli esiyor
Yan bahçedeki zambaklar kokuyor...
Aklımı başımdan alıyor...
Kalem mel'un mel'un suratıma bakıyor..
Nasıl yazmayayım ulan!

   İşte bu nedenledir ki nasıl yazmayayım.

   Neyse…

   Biz konumuzun kahramanına, yani Kocaoğlu’na dönelim.

   Bugün karşıma  tesadüfen bu yazının kapağında verdiğimiz fotoğraf çıktı. Fotoğrafa baktım ve Kocaoğlu’nun AKP’lilere ne denli yakınlık gösterdiğini fark ettim.

   Tabiî ki sadece fotoğraftaki İl Başkanı Akay’a karşı değil, Bakanlarından, Vekillerine hatta işe aldığı personele varıncaya kadar tüm AKP’lilere…

   Diğer yandan aklıma ister istemez CHP’liler geldi.

   Mesela Kocaoğlu’nun bu fotoğrafta verdiği samimi pozu kendi İl Başkanı Tacettin Bayır ile dahi verildiği görülmemiştir.

   Ve bu fotoğrafa takıldım, güya kendi partilileri olan CHP’liler yine aklıma geldi.

   Merak ettim ve Kocaoğlu’nun partilileriyle yaptığı kavganın çetelesini çıkarmaya çalıştım:

Cevat Durak, Kemal Karataş,Bülent Baratalı, Selçuk Ayhan, Ekrem Bulgun, Mehmet Ali Susam, Rıfat Nalbantoğlu, Sıtkı Kürüm, Ercan Tatı, Hasan Karabağ, Metin Solak, Tahir Şahin, Ergun Özgün, Birol Ağırbaş, Mehmet Arısoy, Hamdi Yapıcı, Erdal İzgi, Ali Rıza Koçer, Yüksel Çakmur, Kamil Okyay Sındır ve Ertürk Çapın (Adam ve şalgam tartışması)…

   Bunlar şimdilik sayabildiklerim…

   Elbette Kocaoğlu’nun kavga listesine sadece CHP’liler giriyor dersek haksızlık olur.

   Mesela;

Esnaf (Kordon), Köylü-Çiftçi (Torbalı), İşadamı (Örnek çok), Gazeteciler ve Belediyedeki Kendi Bürokratları da dahil olmak üzere rakamlar böylece uzayıp gidiyor…

   Bu gidişat bana tabii ki Başbakan Erdoğan’ı anımsattı.

   “Ananı al da git” tarzından ve tavrından…

   Yani CHP’nin İzmir’de muhalefeti olan, bir tek AKP’liler yok bu uzunca listesinin içerisinde…

   Bu durum size neyi işaret ediyor bilemem ama ben kararımı çoktan verdim.

   Ben, Aziz Kocaoğlu’nun gerçek bir sosyal demokrat olmadığı görüşündeyim.

   Ki, hiçbir Sosyal Demokrat yukarıdaki gibi a-sosyal hareketlere girişmez, köylü, çiftçi, esnafla kavga etmez.

   Peki Kocaoğlu nedir?

   Su götürmez bir Kapitalist, yeri geldiğinde Muhafazakâr, birazcık Liberal ve sıkıyönetim sonrası solcusu. Örneğin parti içindeki işadamlarını, paralı adamları seviyor. Parti dışındaki ilişkilerine bakın zaten solculukla ilgisi yok. CHP’nin son dönemdeki hastalıklarından yararlanarak aday olmayı başardı ve öylesine bir “Yükseliş” gösterdi ki kimseyi de takmıyor. Yani ortaya karışık bir durum.

   Bu ve birçok nedenlerle;

   Aziz Kocaoğlu’nun (kazasız-belasız) süre doldurmaya oynadığını, projelendirilen yatırımları askıya alıp AKP’ye teslim bayrağı çektiğini düşünüyorum.

   Daha net bir dille;

   Ben Aziz Kocaoğlu’nun AKP’den korktuğuna “Buyurun İzmir Sizindir” dediğine inanıyorum.

   Yok hâlâ ikna olmuyorsanız;

   İzmir’de 7 yıl da yapılan işlerin çetelesini çıkarmanızı, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon sonrasında hayata geçirilmesi beklenen projelerin akıbetine ve Kocaoğlu’nun kendisini korumak adına (cezaevine düşmemek için) AKP’lilerle kurduğu diyaloglara dikkat etmenizi istiyorum.

   Daha da ikna olmuyor sanız, yapacak bir şey kalmadı demektir.

   Her zamanki gibi ben yine söylediğimi söyledim, gerisi sizin bileceğiniz iştir…

NOTLARIM

   NOT 1: Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın Tunceliler gecesinde yaptığı “ateşli” konuşma bana 12 Eylül öncesi devrimcilerini hatırlattı.

   Şahsen Sayın Çalkaya’nın söylemlerini radikal ve olumlu buluyorum, pratiğini ise yetersiz.

   Yani söylemleriyle pratiğinin birbiriyle örtüşmediğini düşünüyorum.

   Örnek mi?

   Mesela, işçi-memur sürgünleri ve Büyükşehir önündeki işçilere çıkışması.

   Mesela, Küçük işletmeleri öldüren, büyük sermaye sahiplerine tanıdığı olağanüstü fırsatlar. Balçova’daki AVM’ler gibi…

   NOT 2: CHP İzmir İl Kongresi imzacılarının 316 imza topladıkları söyleniyor ancak imzaları gören yok. Akla gelen sorular:

a-   İmzalar toplanmadı

b-    İmzalar toplandı ancak delegelere baskı olur diye açıklanmıyor.

c-    Kılıçdaroğlu’nun Tacettin Bayır’a destek vermesinden dolayı imzaların açıklanmasına gerek duyulmadı.

d-    İmzalar yakın zamanda açıklanacak

e-   Kafamız karıştı