Kimler Sınıfı Geçti

   Hepimizin yüreğini kanatan Van depreminin ardından İzmir’de Belediyeler tarafından başlatılan yardım kampanyalarını servis edilen haberlerle birlikte geniş biçimde izlemeye çalıştık.

   Deprem Felaketinde yardımlarda başarılı ve başarısız olanları sıralarsak;

Başarılı olanlar;

Aliağa, Bornova, Bayraklı, Balçova, Buca, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Güzelbahçe, Narlıdere, Urla ve Çiğli...

Başarısız olanlar, yani sınıfta kalanlar ise;

İzmir Büyükşehir, Konak, Menemen, Gaziemir, Çeşme, Foça, Bergama, Dikili, Selçuk ve Menderes…

   Bu sonuca nereden vardığımı soranlara cevabım. Belediyelerce haber yapılması için posta adresimize servis edilen haberlerden ortaya çıkan sonuç budur. Ayrıca yardım edenlerin verdikleri görüntülerden kimlerin ne yaptığı ve kimlerin kuru sıkı salladığı da yeterince belli oluyor.

   Özellikle bende hayal kırıklığı yaratanların başında Büyükşehir ile Konak Belediyesi geliyor. Büyükşehir asli görevi olan ağabeylik fonksiyonunu kullanamamış, İzmir Belediyelerini gerekli biçimde örgütleyememiştir.

Diğer bir hayal kırıklığı da Konak Belediyesi olmuştur.

   Bütçesi diğer Belediyeleri adeta ikiye katlayan Konak Belediyesi bu yardımlarda laftan öteye gidememiştir. Önceki yazımda çağrı yapmama rağmen, yardımları kargo şirketleriyle gönderdiklerini iddia eden Belediyenin Basın Danışmanı Işık Teoman, bırakın yardım miktarını, yardımların ne şekilde gönderildiğine dair bir fotoğraf  karesi dahi basına ve tarafımıza geçememiştir.

   Dolayısıyla Konak Belediyesinin yaptığını iddia ettiği, ancak miktar konusunda ve görüntü konusunda belgeleyemediği yardımlar havada kalmıştır.

   Aksi halde, Konak Belediyesi başarılı olmuş olsaydı, buradan onu duyurmaktan da haz alacaktık ancak olmayan başarıyı da olmuş gibi göstermek, takdir edersiniz ki bizlere yakışmaz.

   Bu yardımlar sırasında, hiç şüphesiz en çok dikkati çekenler ise bana göre Karabağlar, Bornova, Bayraklı ve Narlıdere belediyeleri olmuştur.

   Bu Belediyelerin yaptıkları yardımlar bırakın buradan nakliye işlerinin yapılmasını, adrese teslim yapılmış ve o görüntüler dahi bizlere servis edilmiştir.

   Kendilerini bir kez daha kutluyoruz.

Optimum soruşturması

   Eksik olmasın bizim Çürük Elmacı yine yaptı yapacağını ve Gaziemir Belediye Başkanına da soruşturma açtırdı.

   Bugün manşetimizden de duyurduğumuz gibi, İçişleri Bakanlığı kaçak inşaata göz yummaktan ve görevlerini yerine getirmediklerinden dolayı Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol ve yardımcılarına soruşturma açılmasına izin verdi.

   Yanlış anlaşılmasın ama biz bu soruşturmanın açılacağını adımız gibi biliyorduk çünkü onca haber ve uyarılarımıza rağmen Sayın Başkan bu konuda gereken özeni göstermemiş ve bugünkü duruma dünden razı olmuştur.

   Oysa yapılması gereken belliydi, fakir fukaraya karşı işleyen yasaları ve kuralları, olayın başından beri burası için de işletecektiniz ve bugünkü durumu yaşamayacaktınız.

   Netice de hak edilmiş bir durum ve kararlı fikri takibinden dolayı Nivent Kurtuluş’u bir kez daha buradan kutluyorum.

   Unutmadan, Çürük Elmacının listesi kabarık, bakalım kimler bu listede ne şekilde yer alacak, merakla bekleyelim…

Büyükşehir Basın Danışmanı

   Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu çalışanı Reşat Yörük görev yaptığı kurumun bir kamu kuruluşu olduğunu sorumsuzca sürdürmeye devam ediyor.

   İzmir’de bulunan basın merkezlerine geçilen haber servisleri, meclis ve basın toplantısı duyurularını Ege’nin Sesi’ne geçmeyen Reşat Yörük’ü daha önceleri defalarca uyarmamıza rağmen, Yörük yine aynı tavrını sürdürmeye devam ediyor.

   Başkan Kocaoğlu'nun bu durumdan haberi var mı bilinmez ama buradan Reşat Yörük isimli Belediye Basın bürosu çalışanına bir kez daha sesleniyorum.

- Orası bizim yani Halkın kurumudur ve siz orada bizim ödediğimiz vergilerle yaşamınızı idame etmektesiniz.

- Sizin göreviniz tüm Basın kuruluşlarına eşit davranmak ve ayrım yapmamaktır.

- Sizden talep edilen, diğer basın kuruluşlarına karşı yapmaya çalıştığınız görev sorumluluğunuzu, halkın doğru bilgilenmesi adına Ege’nin Sesi’ne karşı da yerine getirmenizdir.

- Yok eğer yapmıyorum diyorsanız, orada durmanızın da bir anlamı yok demektir. Çünkü bu durumda, görevinizi yasalara ve basın etiğine uygun biçimde yapmıyorsunuz sonucu çıkar ve görev yapmadığınız yeri işgal etmeniz de bir suç’tur…

Benden uyarması…