Çiğli’de Yaşananlar

02 Şubat, 2010 CHP Çiğli kongresinin çok hareketli geçeceği daha dünden belliydi. Kongrenin hemen başlangıcında İzmir İl Sekreteri Hüseyin Mutlu Akpınar’ın kürsüye çıkmasıyla birlikte salonda tepkiler, protestolar ve haykırışlar da başlamış oldu. Çünkü korkunç derecede sancı vardı o insanlarda. Seçimlerde binlerce kişinin isimlerinin silindiğini haykırıyordu o insanlar. Orada bulunması gerekenler de yoktu. Partiyi, partiliyi yalnız bırakmışlardı. Kimdi bunlar? Başta İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu olmak üzere, diğer kongerlerde boy gösteren vekillerdi bunlar. Dahası, sorunun muhatapları da kendileriydi. Ama yoklard, zorunlu "Arazi" durumuna uymuşlardı. Kısacası, Çeperler denilerek Hükümetin görmediği Çiğli’yi, maalesef CHP’nin yetkili isimleri de görmemiştir. Bu durum, kongreye gösterdikleri "ilgi"den bellidir. İzmir’in en borçlu Belediyesi konumunda olan Çiğli, yatırım açısından da geri bırakılan metropol ilçelerin başında gelmeketdir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de parti içi kesip biçmeler eklenmiştir bu duruma. Kongre salonunda ihraç edilenlerden birisi “ben yüz yıllık CHP’li dedenin torunuyum, beni partiden nasıl atarsınız” diye bağırıyordu. Acı ama gerçek, sonradan CHP’li olanlar bu yüz yıllık partili dedenin torununu, partiden atma yetkisini eline almış ve bunu keyfince kullanmıştı. Bu arada unutmadan ekleme yapayım. Rahmetli Ensari Bulut’un tekrar aday gösterilmesi için “tamamen duygusal” şekilde destek veren vekillerde yoktu kongrede. Resmen kaytarmışlardı. Çünkü Çiğli’de sancı vardı, sorun vardı, sorunlar yaratılmıştı ve bu sorunların merkezinde ise kendileri vardı. Deneyimli bir siyasetçi “Burası bazıları tarafından Domuz Yumağına çevrildi. Şimdi de koyup kaçtılar” diye yorum getirmişti bu manzaraya. Nedir bu “Domuz Yumağı” dediğimde ise, nedenlerini bir bir saydı. Hak verdim. Bir ara sizlerle de paylaşırım bu durumu. Neyse, Yazımım son kısmında, Sayın Nalbantoğlu’na buradan bir mesaj ileteyim, Çiğlililer dedelerinin öz be öz partisi olan CHP ve siz yöneticilerden ilgi, şevkat ve hoşgörü bekliyor. Aksi halde sizlere kapılarını açmamakta son derece kararlılar. Bu benim değil, o gün orada bulunanlardan duyduğum sözlerdir. Elçiye zeval olmaz, benden söylemesi… Sözün özü : Çiğli'de yaşananları abartmamak lazım. Çünkü o gün orada bağıran, tepki gösterenler, masa başında har vurup harman savuranlardan çok daha içten ve gönülden partililerdir. Ki bunu da, o gün o salonda bulunarak kanıtlamışlardır. Ya bulunmayanlara ne demeli? Bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum... Kongrede kimler vardı Kaytaranları söylemişken, orada bulunanları da söylemeden geçmeyeyim. MYK Üyesi Savcı Sayan, eski İl Başkanı Kemal Karataş kongre sonuna kadar oradaydılar. Bu ikiliye partililerden yoğun destek vardı. Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin kısa bir süre kaldıktan sonra ayrıldı. CHP Milletvekili Mehmet Ali Susam divan başkanı idi görevi bitince ayrıldı. İl Başkanı Nalbantoğlu’nu temsilen Hüseyin Mutlu Akpınar vardı. Kongrenin yarısında salonu terk etti. E-Posta : gazeteci@sinankara.com