Kocaoğlu CHP Kimliği Taşıyor Mu?
11 Kasım, 2011İzmir’de bir süre önce Bayraklı, Bornova, Buca, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Menderes ve Çiğli Belediye Başkanlarının oluşturduğu muhalif grup Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na karşı isyan noktasına gelmişler ve deyim yerindeyse bir başkaldırı hareketine girişmişlerdi.
O süreç içerisinde bazı uçtum akıllılar bu muhalif grubu, parti içerisinde bozguncular, hizipçiler diye nitelendirmiş, Kocaoğlu’nun dağıttığı reklâm pastasından pay kapma yarışına tutuşmuşlardı.
Oysa, asıl sorunun Kocaoğlu’nun AKP’nin hedefinde olmamak için İzmir’e , dolayısıyla da Başkanlara karşı ilgisizlik sürecine girdiği gün be gün ortaya çıkmaktadır.
Öyle ki; Seçimlerde seçmenlere verilen sözlerin yerine gelmesi için debelenen bu Belediye Başkanları, ağabey makamını meşgul eden Aziz Kocaoğlu’nun iyi gününe denk gelmek için yaşamadıkları eziyet, görmedikleri rezalet kalmamıştı. Ancak ne yapsalar olmuyor, reklâmşörler tarafından Kocaoğlu’nun güya “haklı yere taviz vermeyen” yönleri sunuluyordu okuyuculara.
Durum o kadar ilerledi ki, önce araya genel merkez yöneticileri girdi onlarla da olmayınca, bu kez Kılıçdaroğlu direkt olarak olayın müdahili olmaya çalıştı.
Ancak geldiğimiz süreci göz önüne alırsak, o da bu işi beceremedi.
Yani; CHP Örgütünün baş tacı edip seçtiği Aziz Kocaoğlu, bünyesindeki çalışma arkadaşları olan Belediye Başkanlarını tınlamadığı gibi, örgütünün Genel Başkanını da hiçe saydı ve o gündür bugündür bu anlamsız tavrını sürdürüyor.
Gelelim meselenin asıl nedenine.
Israrla yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim.
Aziz Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyonun ardından, kendisine dokunulmaması için CHP’lilik kimliğini çöpe atmıştır. Bunun neticesinde de örgütle arasına mesafe koymuş ve sadece süre doldurmaya oynamaktadır.
Dikkat ederseniz en ufak bir hadise de, AKP’lilerle karşı karşıya kalmamak için boyun büküyor, teslimiyetçi bir tavır içerisine giriyor ve uzlaşmacı rollerini ön plana çıkarıyor.
Yani gerekli gereksiz şekilde partililerine karşı esip gürleyen Kocaoğlu’nun aynı külhanbeyliği AKP’lilere karşı gösterememesi manidar değil midir?
Kendisine oy verenlerden özür dileyerek;
Yedi yıldır görevde bulunan ve son derece anti sosyal yaşam biçimi olan Aziz Kocaoğlu’nu ben, ne bir sosyalist, ne de bir sosyal demokrat kimliği içerisine bir türlü yerleştiremiyorum. Ve ne yapıyorsam yapayım yine de olmuyor!
Bunun nedenleri o kadar çok ki;
Söz verip de çark ettiği yönlerini mi, örgütüyle kavgalarını mı, kendi bürokratlarıyla kavgalarını mı, hizmet açısından beceriksizliğini mi, cehaletini bizlere bir meziyet gibi sunmaya çalışmasını mı, İzmir’e boş yere bunca zaman kaybettirmesini mi ve İzmir’i AKP’ye teslim etmeye çalışmasını mı, Allah aşkına hangisini yazayım…
En basitinden düşünsenize;
Bir zamanlar medyaya yüzlerce reklâm verip, trilyona yakın para akıtan “İzmir’i demir ağlarla öreceğim” iddiasında bulunan, yedi yıllık bir geçmişe sahip olan üç kilometrelik bir Metro inşaatını bitiremeyen aynı kişi, yani “Büyük Başkan” değil mi?
Daha ne yazayım;
Kordon’da faytonlara alınacak birkaç tane atın ihalesini dahi beceremeyen birisinden yoksa sizin hâlâ umudunuz var mı?
Evet var diyor sanız benim de geriye söyleyecek tek sözüm kalıyor;
Her millet hak ettiği şekilde yönetilir…
Rahim Er isimli kişiye
Bir arkadaşımın uyarısıyla modası geçmiş, ağzını bir karış açarak porselen dişlerini teşhir eder görünümüyle etrafa pislik saçan Türkiye Gazetesinden Rahim Er isimli bir yazarın dün yazdığı 10 Kasım’la ilgili yazısını okudum.
Yazıdan ziyade tam bir provokatörlük ve rezilliğin belirtileri. Saygısızlık, başkalarının görüşlerine saldırganlık, çapsızlık ne arasanız var.
Yazı da;
Atatürk için harcanan çelenklerden ve çiçeklerden bile rahatsız olmuş bu çakma yazar.
Güya çok israf oluyor muş, gereksizmiş falan.
Tabii ki asıl amaç bu değil. Asıl amaç; İtibarsızlaştırmak…
AKP’nin dillere destan yolsuzluklarını görmeyen bu adam Atatürk’e harcanan çiçeklere takmış.
Cemaat vakıflarına, deniz fenerine, gemiciklere, yumurtadan tavuk çıkaranlara, daha da ötesi halkı milyarlarca dolandıran, kendi yazdığı gazetenin patronunun oğlu Mücahit’i göremeyen bu yazar müsvettesi, Atatürk için alınan çiçekleri diline dolamış.
Güya israfmış…
Asıl israf sizin karıştır-barıştır tandanslı köhnemiş düşünceleriniz değil midir.
Ve asıl israf sen ve senin gibiler değil midir ki, bu memleketin aydınlık yarınlarını BOP hedefiyle birilerine peşkeş çeken.
Ne diyeyim artık ben sana…
NOT:
1- İzmir Büyükşehir Belediyesinin muhterem Fen İşleri Müdürü Fazıl Ölçer ve yardımcısı aynı zamanda kankası Mehmet Ergenekon, dün yazarımız Turan Çatal’a sataşmışlar.
Turan Çatal’ın yazdıkları, bu kerameti kendinden menkulleri fazlaca rahatsız etmiş olacak ki, çareyi sataşmak ve laf atmakta bulmuşlar.
Buradan Aziz Kocaoğlu’na çağrıda bulunuyorum;
Biz sizin kavgacı kişiliğinize alıştık, lâkin Bürokratlarınız da size benzemeye başladı ve fena halde İzmir Büyükşehir’in kurumsal kimliği zedeleniyor.
Adamlarınıza umarım gereken cezayı verirsiniz, aksi halde biz bunları yazmaktan bıkmayız.
2- Karabağlar Belediyesinin CHP'li Meclis Üyesi Sevgili Kadir Sinan babasını kaybetti. Merhuma Allahtan rahmet, yakınlarına da sabır ve başsağlığı diliyorum.
Ve Güzel söz:
Ünlü Bilim Adamı Albert EINSTEIN:
Dünya, Kötü Kişiler ve Kararlardan Dolayı Değil, Olanları Durup Seyreden ve Olanlara Ses Çıkarmayanlar Yüzünden Kaos Yaşıyor...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.