CHP'de Gizli Kavga Açığa Çıktı
14 Kasım, 2011Genel Merkez bağlantılı dostum yine misafirim oldu. CHP’de mevcut süreci değerlendirme imkânı yakaladık. Tepe noktada işlerin dışarıdan görüldüğü şekilde hiçte iyi gitmediğini anlattı.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi, Kılıçdaroğlu’nu da Aydın Ayaydın ve Erdoğan Toprak’ın yönettiğine vakıf olduk.
Uzun bir süre Gürsel Tekin ile yol arkadaşlığı yapan, hatta Tekin’in de büyük payıyla Genel Başkanlık koltuğuna yerleşen Kılıçdaroğlu’nun Gürsel Tekin’in yetkilerini kısması, yani pasifleştirmesinin ardındaki gerçeğin, Ayaydın ile Toprak’ın Kılıçdaroğlu üzerindeki etkisi olduğu iddiaları var.
Genel Merkez de Gürsel Tekin ile Ayaydın-Toprak ikilisi arasında Kılıçdaroğlu’na nüfuz etme kavgası yaşandığı belirtiliyor. Kendisini yarı yolda bırakmasına rağmen yanından da ayrılmayan Gürsel Tekin’in Kılıçdaroğlu’na hayli kırgın olduğu konuşuluyor.
Öyle ki;
Gürsel Tekin ile hareket ettiği bilinen Barış Yarkadaş yönetimindeki Gerçek Gündem haber sitesinin, Kılıçdaroğlu’nun TESEV-Soros bağlantısını ortaya çıkarmasının da mevcut kavgalara ilişkin bir sürecin parçası olduğu izlenimleri yaygın durumda.
Bu çarpıcı haberin etkisi o kadar sarsıcı oldu ki, CHP Genel Merkezinin tarihinde yaşanmamış bir ilk yaşandı ve Genel Merkez sitesinden “Gerçek Gündem”i okumayın çağrıları dahi yapıldı.
Ve bu yaşananların ardından, Gürsel Tekin-Kemal Kılıçdaroğlu kavgasının da alenen başladığını söylemek o kadar da zor bir tahmin değil.
Hakkını vermek gerekirse, tabandan tavana gelinceye kadar yıllarını örgüte vermiş Gürsel Tekin ile ANAP menşeili ve ortanın sağı durumundaki Aydın Ayaydın’ı aynı kefede değerlendirmenin ne kadar yanlış bir yaklaşım olacağı da ayrı bir gerçektir.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ve benzeri hataları yapması örgütçü bir anlayış içerisinde olmadığının da ayrıca kanıtıdır. Kılıçdaroğlu liberal ve tipik bürokratik öngörüsüyle, siyaseten sol gösterip sağ vurur konuma kendi kendisini yerleştirmiştir. Bu durum asırlık CHP’yi güç duruma sokmuştur.
Gelinen nokta da, politik çıkarlar ve şark kurnazlığı hesabıyla sağa yapılan açılımlar Cumhuriyet Halk Partisi’nin dokusuna uygun düşmemiştir. İstatistiklere baktığımızda hem CHP’nin oy oranı düşerken, Kılıçdaroğlu’na yönelik heyecan tükenme aşamasına gelmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Genel Merkezdeki “kopuk ve üretimsiz” yapı, maalesef il ve ilçe örgütlerine de sirayet etmiş haldedir. Örgütler klasik işleyişin ötesine gidemezken, tutarlı politikalar yapılmamakta ve pragmatik yöntemlerle mesai harcanmaktadır.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda Yerel Yönetim seçimleri de riske edilir boyutlara gelmiştir. Heyecansız yönetim kademesinin saçtığı negatif sürecin devam etmesi durumunda, yerel yönetimlerde de başarısızlıklar yaşanacağından kuşkum yok.
Bir okuyucumdan gelen mektubu sizlerle paylaşıyorum.
İzmir Ansiklopedisi
İzmir çok zengin bir tarih birikimine sahip bir kenttir. Ancak kentin bu zengin tarih birikimi henüz yazılı olarak şu saate kadar kayıt altına alınmamıştır. Yazılı bilgi üretme konusunda kentimiz zayıftır, yoksuldur.
2010 yılı başlarında bu eksiği gidermek için İzmir Büyükşehir Belediyesi oldukça önemli bir proje başlatmıştı. Basında alayla ve valayla birçok haber geçmişti. İBB Basın Bürosu; İzmir ansiklopedisine kavuşuyor, diye.
Bizler de sevinmiştik; İzmir için önemli bir adım atılıyor, diye. Bunun için 2010yılı başlarında 3 ay süreyle İzmir’in değerli araştırmacıları toplantılar yaptı, yaptı ve yaptı. Ondan sonra proje her zamanki gibi uykuya daldı sanki, ne ses ne seda çıktı. 14 ay boyunca hiçbir ses duyulmadı, duymadık. Bu yılın mayıs ayında tekrar gündeme geldi İzmir Ansiklopedisi. Ama yine ne ses ne seda!
Duyduklarımıza göre yine 30 küsur bilim insanı ve araştırmacı bir araya gelmiş ve bir dizi toplantılar yapmış. Hatta görevler bile dağıtılmış. Hatta görevli akademisyenler ve araştırmacılar yazı yazdırmak için ilişkiler bile kurmuşlar, yazı sipariş etmişler.
Yükümlülük altına girmişler. Yine ses seda çıkmıyor. Akademisyenler ne yapacaklarını şaşırmış durumda! Acaba bu projede de sert kayalara denk geldiler de metro da olduğu gibi ilerleme kaydedilemiyor, diye sormadan edemiyor insan!
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.