Kılıçdaroğlu'na Soruyorum; Atatürk'ü Tanıyor Musun?

   Son günlerde en çok şikayet aldığımız ve son derece fazlaca yakınılan olaylardan birisi, Y-CHP’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e gereken ilgi ve önemin eskisi kadar verilmediği yönünde.

   Partinin tabandan-tavana büyük çoğunluğunu oluşturan Atatürkçüler bu durumdan oldukça rahatsız.

   Eski CHP yönetiminin iç ve dış komplo sonucu devre dışı bırakılmasının ardından Yeni CHP formatıyla yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kullandığı dil ve uyguladığı politikalardan ötürü CHP içerisinde baş gösteren rahatsızlıklardan en öncelikli olanı, Kılıçdaroğlu ve ekibinin Atatürkçülük  konusunda ki umursamaz tutumu.

   Bunun en belirgin tarafı da, Y-CHP’de Liderlik Koltuğuna oturmasından bu yana Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’e dair lehte sözlerden kaçınması ve Atatürk’e karşı dışarıdan gelen “itibarsızlaştırma” çabalarına tepki vermemesidir.

   Ve tabii ki asıl kırılma noktası, CHP Tunceli Milletvikili Hüseyin Aygün’ün "Dersim Katliamı bir soykırımdır ve sorumlusu CHP ile devlettir. Bu soykırımdan Atatürk haberdardır" sözleridir.

   Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’e yapılan bilinçli saldırılar da dışarıya karşı gösteremediği tepki bir yana, kendi milletvekilinin sözlerini dahi içine sindirmesi ve sessiz kalması CHP’de bardağı taşıran son damla olmuştur.

   Aradan geçen bunca zamana rağmen bir grup CHP’li Milletvekilinin Hüseyin Aygün hakkında nihayet harekete geçip Genel Merkezin açıklama yapmasını istenmesiyle, CHP Genel Merkezinin tepkileri dindirmek adına Aygün’den “Savunma” istemesi ise olayın vahametini de gözler önüne sermiştir.

   Çünkü “savunma” müessesini devreye koymak, olayı soğutmaya almak ve bir zaman sonra da sumen altı yapmak anlamına gelecek demektir..

   Şimdiden uyarayım, Genel Merkezin “Dostlar alışverişte görsün” mantığıyla istediği bu savunmanın akıbeti zaman aşımına heba edilecektir.

   Çünkü kararlı ve samimi bir Genel Merkezin yapacağı iş bu olmamalıydı.

   Eğer siz CHP’nin ideolojisine ve CHP içerisinde Atatürk devrim ve inkılaplarına inanıyor sanız o milletvekilinin parti suçu işlediği kanaatine varmış ve disiplin kurullarını çoktan başlatmış olurdunuz.

   Aslında benim burada sitemim ortaya konulan samimiyetsizliğedir. Hüseyin Aygün’den öte ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürkçü olmadığını düşünüyorum.

   Nasıl mı?

   Sayın Kılıçdaroğlu’nun liderlik koltuğuna oturduğu süreçten bu yana geçen zamanı mercek altına almanız, yani CHP Milletvekilleri, MYK ve Parti Meclisindeki yapılanmadan tutun, Kılıçdaroğlu'nun kullandığı argümana kadar Y-CHP'yi adam akıllı irdelemeniz yeterlidir.

   Tabii ki TESEV+Kılıçdaroğlu=Soros bağlantısını da unutmadan…

   Ve bu bağlamda eski Genel Başkan ve Atatürkçü düşüncesinden ödün vermeyen Deniz Baykal’ın gönderilmesinde TESEV’in yani Sorosçu anlayışın rolünün ne olduğunu da ayrıca deşmek gerekir. 

   Yani Hüseyin Aygün ‘Yeni CHP’nin görünen küçük bir yüzüdür. Asıl sorun Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’e karşı takındığı tavırda gizlidir.

   Tam da burada Gandi Kemal’in yıldızını parlatan o “Vurgu”lu sözlerden birisi çağrışım yapıyor;

   Sayın Kılıçdaroğlu,

   Sen Atatürk’ü Tanıyor Musun?

Notlarım:

   NOT-1 : İzmir’de CHP’nin emekçi ve saygın isimlerinden birisi olan Dr. Merih Şan ile konuştum.

   CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün CHP ve Atatürk hakkındaki sözlerinin kendisini ciddi biçimde rahatsız ettiğini belirterek “Parti neden şu ana kadar bekledi. Neden kimsenin şu saate kadar çıtı çıkmadı ve bundan sonra ne yapılacak?” diyerek sergilenen bananeci yaklaşıma isyan etti.

   Merih Şan bu tepkisini düzenleyeceği basın toplantısıyla herkese anlatacak ve Genel Merkeze mesajlar yollayacak…

   NOT-2 : CHP İzmir Milletvekilleri ve katı Ulusalcı olarak bilinen CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır'ın da Hüseyin Aygün konusunda şimdiye kadar sessiz kalması bazı partililer tarafından yadırganıyor.