Kimin Başbakanı?
21 Kasım, 2011Sizin de dikkatinizi çekmiştir.
Sayın Başbakan, cenaze törenlerinden, nikâh davetlerine kadar belirli bir zümrenin davetlerine katılıyor ve orada demokratik katılımcılığını ortaya koyuyor.
Örneğin;
-İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminden Özel Kalem Müdürü arkadaşının babasının cenaze törenine katılan Başbakan, Türk Sinemasına son elli yılına damgasını vuran Ömer Lütfi Akad’ın cenazesine katılmayı aklından geçirmez.
-AK Parti Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin kızının nikahına katılıp şahitlik yapan Başbakan, Aksaray’da 11.11.2011'i nikâh tarihi olarak belirleyen 20 çift vatandaşın nikahına katılmayı aklının ucundan dahi geçirmez.
-İbrahim Tatlıses’i hastanede ziyaret eden Başbakan, bıçaklı saldırı sonucu yaralanan Bedri Baykam’ı ziyaret etmekten imtina eder.
-Her bayram ziyaretini memleketi Rize’de geçiren Başbakan, bir bayramını da Diyarbakır halkıyla birlikte geçirmeyi düşünmez.
-Kayseri’yi Konya’yı yatırım cennetine çeviren Başbakan, İzmir’e yatırım yapmaktan sakınır.
-Necip Fazıl’dan şiir okuyan Başbakan, Nazım Hikmet ve Ahmed Arif’ten şiir okumaktan kaçınır.
-Libya ve Suriye’deki muhaliflere kucak açan Başbakan, Türkiye’deki muhalifleri içeri attırmakla meşgul olur.
-“Liboş”luk kelimesinin Türkiye’de Literatüre girmesine vesile olan Mehmet Barlas’ın yanağını okşamasına izin veren Başbakan, Nedim Şener gibi gazetecilerin yargılanmadan suçlu ilan edilmesine katkı koyar.
-Yargılanma süreçleri devam eden CHP’li Belediyeleri suçlu ilan eden Başbakan, AKP’li Kayseri Belediyesini temize çıkarmakla uğraşır.
-Dersim’de Katliam yaşandığını söyleyen Başbakan, Sivas Madımak katliamını görmezlikten gelmeyi marifet sayar.
-Adana’da yolsuzluk yapıldığını söyleyen Başbakan, Deniz Fenerinin yanından dahi geçmez.
-Türban veya Dinsel içerikli eylemlere göz yuman Başbakan, hak arayışına giren karşı düşüncede ki eylemcileri “Terörist” veya “Başkaldıran” olarak hedef gösterir.
-Aleyhte karar veren yargıyı taraflı davranmakla itham eden Başbakan, lehte karar veren yargıyı da kahraman ilan eder.
-Cumhuriyet, Sözcü gibi gazetelere yasak koyan Başbakan, Yeni Şafak ve Zaman gazetesini baş tacı eder.
-Yandaş Medyanın yargısız infazlarını öven Başbakan, kendisini eleştiren gazeteleri baskı altına almaktan sakınmaz.
-Partisinin içerisinde sesini yükseltenleri alaşağı eden Başbakan, başka partilerin içerisinde yapılan aynı tür işlemleri ise anti demokrat hareket olarak ilan eder.
-Obama ile görüşmek için 12 saatlik yolculuğu göze alan Başbakan, burnunun dibindeki siyasi partilerle bir araya gelmeyi reddeder.
Şimdi bunları okuduktan sonra ister istemez aklımıza hep o soru geliyor:
Başbakan ama Kimin Başbakanı?
Kendisinin ısrarla iddia ettiği gibi elbette 75 Milyon kişinin değil. Örneklendirmeleri ele alırsak %50 sonucu burada da karşımıza çıkıyor.
Kim bu %50?
Büyük bir çoğunluğunun hali vakti yerinde, kendi yep yeşil sermayesini kendi arasında “al gülüm-ver gülüm” düzenininde kurmuş bir kesim.
Peki geriye kalan %50?
Onlar da yukarıda örneklendirmelerini yaptığım ötekiler sınıfına giren kesimden oluşandır.
Kimler mi?
AKP’li olmayanlar…
Ortaya çıkan sonuç; %50'si Mutlu, %50'si Tedirgin olan bir Türkiye...
Bu saptamayı biz görüyorsak, herkesin Başbakanı olamayan Başbakan mutlaka daha iyi görüyordur.
Yapılması gereken?
Öteki %50'yi de eşit görmek haklarını, hukuklarını korumaktır.
Aksi halde dokuz yıl da olduğu gibi, %50'nin Başbakanı olmaktan öteye gidemeyen bir Başbakan olarak tarihte yerini alacaktır.
Önemli Not :
Güzelbahçe'de CHP ve AKP içerisinde yaşanan önemli hareketlenmeler var. Bilgiler birikiyor. Önümüzdeki yazımın konusu bu olacak. Şimdiden söyleyeyim...
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!
Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor
Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.