Operasyonlar Devam Eder Mi?
23 Kasım, 2011Yine bir takım “tamamen duygusalcılar” ortaya çıktı ve ikinci operasyonun ardından Kocaoğlu’na “Büyük Adam” rolü biçmeye başladı.
Yine Kocaoğlu haklı, Kocaoğlu dürüst, Kocaoğlu büyük lafazanlığı etrafı süslemeye başladı.
Ama malumunuz ben o gazetecilerden değilim. Hayata “duygusal” değil, gerçekçi bakmanın doğruluğunu elden bırakmayacağım.
Gelelim Kocaoğlu’na ve İkinci operasyona.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarihinde en acı, en talihsiz ve en beceriksiz bir sürecini yaşıyor.
Burada defalarca Aziz Kocaoğlu’nun bu makamın altında kaldığını, bu görevi eline gözüne bulaştırdığını yazdım. Bıkmadan, usanmadan Büyükşehir Belediyesinde ve bağlı şirketlerinde yıllardır dile getirilen usulsüzlük iddialarını yayınladık.
Ancak ne yaptıysak olmadı.
Pek değerli Büyük ve Dürüst Başkan bu eleştirilerimizi dikkate almak yerine, yağlayan, ballayan yazarları, internet sitelerini ve gazeteleri kendisine bir kurtarıcı ve moral kaynağı olarak referans gördü.
Eleştirilere kulağını kapatan Kocaoğlu kendisi hakkında “Büyük Başkan”, Dürüst Başkan” diye yazanları sübvanse etmekle zamanını geçirdi. İzmir’de her şeyin bazı “sövüşçü” yazar çizer takımının söylemlerinden ibaret olduğunu sandı.
Bununla da kalmayan Başkan yıllardır kendi partilileriyle kavga etmekle kalmadı kendi Belediye Başkanlarına bile çattı. Partisinde azarlamadığı, ayağının altına taş koymadığı adam kalmadı. Yetinmedi Genel Başkanına küfür edecek kadar ileriye dahi gitti.
Bünyesindeki kadroların tarikatçılarla dolduğu eleştirilerine kulağını ve gözünü kapatan “Büyük Başkan” sıkıştığı ve zora düştüğü an örgütün desteğini hep arkasında gördü ama o partisini sırtından vurmakla, ele güne rezil etmekle zamanını harcadı.
Daha önce de söylediğim gibi Kocaoğlu ne bir partili ne de iyi bir Belediyeci değildir.
Tarafsız bir bakış açısına sahip olan herkesin bunu görmemesi de mümkün değildir.
Hizmet bakımından yıllarca İzmir halkına eziyet çektirildi. Sadece Metro için 12 kez bitiş tarihi için söz veren Başkan, bir üst geçit inşaatını dahi aylarca bitirmemekle oyalandı.
Yedi yıl gibi uzun bir süredir o makamı meşgul eden Kocaoğlu, bırakın dışarıdaki işleri, kendi ekibini kuramamış bir başkan olarak da zihinlerimizde yerini aldı.
Kısacası Amiral Gemisi S.O.S veriyor çünkü Gemi fena halde su alıyor ve Amiralsiz olarak yüzeyde kalmaya çalışıyor.
Ve ikinci operasyon
Biz Ege’nin Sesi olarak bu operasyonun geleceğini adımız gibi biliyorduk.
Nasıl mı?
Çünkü yıllardır İzmir Büyükşehir Belediyesinde işlerin yolunda gitmediğini bırakın bizim bilmemizi, sokaklarda söylenir hatta kritiği yapılır bir duruma gelmiştir.
Sanki “sürpriz” bir gelişme olarak değerlendirilmesi, laf kalabalığından öte bir şey değildir.
Hatırlarsanız;
Geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan birinci Operasyonun ardından “Pek Büyük Başkan” konak meydanında savcılar ve hâkimlere “sesi hafiten titreyerek” kafa tutmaya çalışmış “beni de alın” lütfunda bulunmuştu.
Kurumunun içerisinde dönen dolapları görmezlikten gelen Kocaoğlu, meydan şovu yaparak tehlikeli süreci geçiştirmenin derdine düşmüştü. Bunca operasyon ve tutuklamalara rağmen Kocaoğlu'nun ifadesinin dahi alınmamasını garipsediğimi de ayrıca belirtmek istiyorum.
Kocaoğlu dünkü operasyonda da yine klasik tavırlarını sürdürmeye çalıştı. Yine iki kelimeyi bir araya getiremeyen, arada bir "titrek sesini" yükseltmeye çalışan Kocaoğlu Portresi bir kez daha karşımıza çıktı.
Bezgin, yılgın, eğitimsiz, ürkek ve ne yaptığını bilmeyen bir portre…
Neyse…
Neye üzülüyorum biliyor musunuz?
Bu Portre’nin yedi yıldır beş Milyonluk kenti nasıl da o dinamik günlerinden alıp işlevsizleştirdiğine yanıyorum.
Kocaoğlu’nun bu halka bir “zoka” olarak yutturulduğu gerçeğine ben epey zaman önce vakıf oldum, umarım CHP’yi gönülden sevenler ve İzmir halkı da olur.
Ve son bir söz de AKP Hükümetine
Daha önce de burada defalarca kez yazdım; İzmir Büyükşehir Belediyesi ak-pak bir belediyedir fikrine elbette katılmadığım gibi, AKP’nin elinde bulunan bin küsur Belediye’nin tümünün temiz olması yaklaşımı da gerçekçi olmaktan öte, doğa üstü bir durumdur.
Savcıların CHP’li Belediyeler konusundaki hareketliliği ve soruşturmacılığının AKP’li Belediyelere karşı yürütülmemesi, toplumun vicdanını derin biçimde yaralamıştır.
Çünkü haklı yere CHP’li Belediyeler de bu ayrıcalıktan yararlanma sitemlerini dile getirmekte ve neden sadece CHP’li Belediyelere operasyonlar yapıldığını tartışmaktadır.
Bu yaklaşım “hatalı olsalar da” CHP’li Belediyelere yapılan operasyonların siyasi operasyonlar olduğu yorumunu ortaya çıkarmaktadır. Bu konuda AKP İzmir Milletvekilleri ve AKP İl Başkanına önemli görevler düşmektedir. Ortaya çıkan bu sorunlu yaklaşımı İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Başbakan ile paylaşmak zorundadırlar.
Bu “haklı” algıyı yok etmenin yolu, eşitlikçi ve adaletli bir yaklaşımdan geçtiği gerçeğidir.
Operasyon sırasında gözaltına alınanların haklı olmaları temennisinde bulunarak, adaletin haklının yanında olmasını diliyorum.
Benden şimdilik bu kadar…
Ve Önemli bir Not:
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kurumlarına yönelik operasyonların devam edeceğini düşünüyorum. Sırada yine büyük bir kurumun olduğunu duydum.
Bu kurum neresi mi?
Arşivlerimizi kurcalarsanız bu sorunun cevabını bulacağınızdan eminim…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.