‘Şok Şok’çular fena çuvalladı...

10 Şubat, 2010 Bu yazımın konusunu da dayanamadım Buca’ya ayırdım. Dikkatinizi çekmiştir, Bu haftanın gündeminde yine, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı var. Kimin gündeminde derseniz orası da ayrı bir tartışma konusu. Lâkin, Bazı "ŞOK severler" bu durumu o kadar vahim bir hale getirdi ki, adam adım atsa ŞOK ŞOK diye mailler bir yerlere servis edilir oldu. Durumdan “vazife” çıkartanlarda “iştahı kabarık” bir halde bu mailleri alıp “masa başı gazetecilik” öngörüsüyle, haberin altına imza atar oldu. Bu hafta da aynısı oldu. İngiltere’ye gidişi olay olan, Başkan’ın dönüşü de bir başka olay oldu. Ancak bu son olayda servis şefliği yapanlar, tamamen bir çuvallamaya da imzalarını atmış oldu. Nasıl mı? Biliyorsunuz, Ercan Tatı ile bazı çalışanların İngiltere gezisi öncesi, bu seyahatin engellenmesi için malum kesimin sarıp sarmaladığı Ayda Saryal olayı üzerinden önce servisler yapıldı. Heyet, koparılmaya çalışılan bu ne olduğu belirsiz rüzgarı dikkate almadı. Ve İngiltere’ye gidilip dönüldü. Orada ne gibi çalışmaların yapıldığı da Belediye basın bürosu tarafından fotoğraflar desteğiyle bizlere etraflıca gönderildi. Başkan yaptığı açıklamada Eskişehir’e gittiğini Yılmaz Büyükerşen ile konuyla ilgili görüştüğünü de anlattı. Ancak tatminsizlik giderilemedi. Peki tatmin olmayan kim di? Buca’da iki muhalif üye ve onun direktifiyle sağı solu mail yağmuruna tutan birisi ve bu maillere “balıklama atlayan” bazı arkadaşlarımızdı. Çünkü ertesi gün yine aynı yöntemler devreye girdi ve Yılmaz Büyükerşen’in Ercan Tatı’yı hayatında bir kez olsun görmediği haberleri yapıldı. İşte bu arkadaşlarımız yine böylesi bir atlayış sırasında fena halde çuvallamış oldu. Çünkü, Eskişehir Belediye Başkanlığından gelen 8.2.2010 tarihli bir faks, Ercan Tatı’yı doğrular nitelikteydi. Faksta, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ve ekibinin 17 Haziran 2009 Çarşamba günü saat; 14.30’da Başkan Yılmaz Büyükerşen ile makamında bir araya geldiğini yazıyordu. Eskilerde ŞOK ŞOK denildiğinde kan ter içerisinde “acaba ne oldu?” diye, olanca merakımızla işaret edilen habere ulaşırdık ve okudukça konunun koşuşturmaya değdiğini anlardık. Şimdilerde birileri ŞOK’luyor, bir diğeri ise fena halde ŞOK’lanıyor… Sözün özü, Ercan Tatı ile Yılmaz Büyükerşen’in hayatta bir kez olsun bile bir araya gelmediğini yazan mesleki-taşlarımız bakalım ciddi bir düzeltme ve özür dileme yöntemini tercih edecekler mi, yoksa “çevir kazı yanmasın” anlayışıyla mı yürümeye devam edecekler? Umudum yok, ama yinede bekleyelim görelim. E-Posta : gazeteci@sinankara.com