Kocaoğlu, Karabağ’ı kandırdı mı?

   CHP’ye yıllarca üst düzeyde emek vermiş bir dostumuz anlattı. Bir süre önce Urla’da Kocaoğlu ile yemek yerken masadaki konu, İl ve ilçe kongreleri ile birlikte İlçelerdeki Belediye Başkanlarının siyasetteki konumu ve tutumu konuşuluyor. İddiaya göre, söz dönüp dolaşıp Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a geliyor. Masadaki kişinin, “tamam iyi de Hasan Karabağ ne olacak?” sözüne Kocaoğlu’nun cevabı, “Hasan kolay iş, nasıl olsa günü geldiğinde onu kafaya alırım” olmuş. Evet, sanırım o gün gelmiş gibi.

   Dün Kocaoğlu ile Karabağ’ın buluşması ve oldukça mutlu bir şekilde fotoğraf vermesi, ayrıca edindiğimiz bilgiler bize o günün geldiğini gösteriyor.

   Kulislerde bu ikilinin ittifak yaptıkları ve İl Kongresinde birlikte hareket edecekleri konuşuluyor. Eğer iddialar gerçekse, bu durumda Kocaoğlu’nun Karabağ’ı “kafaya aldığı” yani kandırdığı sonucu ortaya çıkıyor. Peki, Hasan Karabağ Kocaoğlu’nun kendisini kandırmasına izin verir mi?

   Siyasette son 24 saat bile uzun süredir, o an için çıkarlar neyi gerektiriyorsa o yapılır gerçeğini unutmamak gerekir. Ancak böyle bir durumda unutulmaması gereken bir başka gerçekte şudur. Hasan Karabağ kanarak eğer böyle bir ittifakın içerisine girdiyse, geçmişten bugüne Aziz Kocaoğlu için söylediği tüm olumsuz sözleri de üzerine almış sayılacaktır. Özetle, çokça vurgu yaptığı ve dilinden düşürmediği “Siyasi duruş” söylemini, kendi eliyle de çöpe atmış olacaktır. Bu eğreti durum ileride her türlü karşısına çıkacaktır. Hatırlatmış olalım.

   Şimdi bu olayın perde arkasını irdeleyelim.

   İzmir CHP’de siyaset yapanlar, şu an ki konjonktürel dönemin doğal olarak farkındadır. İlçelerde yapılan delege seçimleri hiçte Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ikilisinin arzu ettiği biçimde sonuçlanmıyor.

   Birçok ilçede bu yapıya muhalif olanların üstünlüğü söz konusu. Bırakın ilçe kongrelerini, eğer böyle giderse İl Kongresini kaybetmeleri bile sürpriz olmayacak.

   Hal böyle olunca Kocaoğlu ve Yüksel ikilisinin Karabağ’a yanaşması, çıkarları olduğu için kendi açılarından belki doğru bir hamle olarak algılanabilir ama siyaset etiği açısından yanlış olarak değerlendirilecektir.

   Her iki durumda, yani kayıp veya kazanımda, göreceksiniz ki olan yine Hasan Karabağ’a olacaktır. Çünkü Kocaoğlu ve ekibine karşı her anlamda yıllarca muhalefet eden ve bayrak açan Karabağ’ın bizatihi kendisi olmuştur. Öyle ki kavgada edilmeyecek sözlerin altında imzası vardır. Hatta birçok muhalif yapı sırf bu nedenle kendisine de destek vermiştir. O nedenle söz konusu bir ittifakta, bundan sonra yapılabilecek her türlü eleştiriye de şimdiden alışmalı ve kabullenmelidir.

   Kocaoğlu ve Yüksel ikilisine baktığımızda ise değişen hiçbir şey olmayacaktır. Çünkü onlar kazanırken bile her daim vicdanlarda kaybeden kişiler olmuşlardır..

   Kocaoğlu’nun yaptığı gayri etik politik hamlelere ilişkin, bir başka iddiayı da buradan dile getirmesem olmaz.

   Özellikle İl Kongresine yönelik elini güçlendirip Kılıçdaroğlu’na karşı “Yerel seçimlerde ya bizim istediğimiz olur ya da yeni bir Genel Başkan arayışı başlatırız” diye bir pazarlığın içerisine gireceğine dair bilgiler ortalıkta dolaşıyor. Doğru çıkmamasını umut ediyorum.

   Ancak Kocaoğlu’nun 2014 yerel seçimlerdeki tavrı bu iddianın doğru olabileceği ihtimalini de güçlendirmiyor değil. Böyle bir ihtimal içerisinde rol alabilecek İlçe Belediye Başkanlarını da ayrıca merak etmiyor değilim. Bu konuyu biraz daha irdeleyip siz değerli okurlarla mutlaka paylaşacağım…