Örgüt diyenleri kutlamak gerekir…

   Pazar günü yapılan CHP İzmir İl Kongresine yönelik analizlerimize devam edelim. Bir önceki yazımda Kocaoğlu’nun Kamu gücünü kullanarak, Örgüt üzerindeki operasyonunu yazmıştım. Kazanmıştı belki ama kazanırken de kaybetmişti. Çünkü bir Belediye Başkanının ihtirasları yüzünden Örgütsel yapının varlığı çöpe atıldı. Neyse, Kocaoğlu’nun yaptıklarını artık anlatmanın anlamı yok, netice de yapmak istediğini aleni olarak yaptı ve bunu da herkes gördü. Eğer sorumluluk duyuyorsa, bundan Genel Merkez vazife çıkarsın...

   Bu yazı da, gücün karşısında olup örgütün yanında dik duranlara yer ayırmak istedim. Çünkü tartışmalı da olsa kazananları, zaten birçoğu “anlı şanlı” şekilde yazıyor.

   Bayraklı

   Belediye Başkanı Hasan Karabağ, İlçe Başkanı Cemalettin Alper ile birlikte ekip olarak, eğilmeden bükülmeden en keskin biçimde Saray’ın karşısında duran isimlerden oldular. Karabağ bazı Belediye Başkanları gibi örgüte rağmen diz çökmeyen bir isim olarak bu kongrenin tarihindeki yerini aldı.

   Çiğli

   Başta Aziz Buğa, Süleyman Karadağ, Yusuf Çoban, Cengiz Arat, Yüksel Arduç gibi isimler ve yol arkadaşları olmak üzere, Çiğli’deki muhalif yapıda Saray’ın emir eri olmayan isimlerdi. Çiğli ekibi içerisinde Alirıza Koçer’in iyi bir sınav veremediği de, ayrıca tartışılması gereken bir gerçek..

   Konak

   İlçe Başkanı Şakir Başak, Kocaoğlu’nun partiyi dizayn etmesine baştan karşı çıkanlardan birisiydi. Kongrede de aynı kararlı duruşu yol arkadaşlarıyla birlikte devam etti. Konak’tan bir diğer isim Muhsin Kurt’un ağırlığı ve katkısı da bir başka önemli bulduğum detaydı.

   Karşıyaka

   İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’da Saray’a imza verip, Örgüte “sizin yanınızdayım” mesajı verenlerdendi. Buradan Örgüte destek yarı yarıya geldi.

   Çeşme

   İlçe Başkanı Ekrem Oran yarımada bölgesinin en net tavır alan isimlerinden birisi oldu. O bölge de bazıları “biz örgütten yanayız renk vermiyoruz” dese de, Ekrem Oran işin adını açıkça koyup “Örgütle beraberim” diyen bir isimdi.

   Buca

   Kongre salonunda, Örgüt’ün yanında Buca’da en net duran isimler Oktay Gökdemir ve Turgut Yalçın oldu. İlçe Başkanı Kasım Akdağ ise “destekliyorum” deyip renk vermekten kaçınan isimlerdendi.

   Seferihisar

   Belediye Başkanı Tunç Soyer, Kocaoğlu’na karşı Örgütün yanında yer alan isimdi. Oda elinden gelen çabayı gösterdi ancak yeterli olamadı.

   Urla

   Urla’nın bir önceki ilçe Başkanı Bahri Yalaz örgüt listesinde yer alan isimlerdendi. İlçeden de bazı isimlerin Örgüte destek verdiği biliniyor.

   Milletvekilleri

   Tacettin Bayır Saray’a karşı Örgüt’ün yanında en keskin biçimde saf tutan isim oldu. Kongre salonunda yaptığı konuşma, son yıllarda yapılan en gerçekçi ve cesur konuşmaydı. Birçok vekile de örnek olacak cinstendi.

   Kamil Okyay Sındır her ne kadar da alttan alta çalıştığı söylense de, Kocaoğlu’nun sınır tanımaz hamleleri karşısında oldukça zayıf kaldı. Kendisi bu durumu “Ben Genel Sekreterim tarafsız kalmalıyım” diye açıklasa da, Kocaoğlu’nun da bir Belediye Başkanı olup Örgüte müdahale ettiği gerçeğini göremedi.

   Musa Çam, Mustafa Balbay, Zeynep Altıok v.s vekiller de renk vermeyenlerdendi…

   Son olarak bir parantez de CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger’e açalım. Örgütün namusunu kurtarmak için en etkin biçimde mücadele eden isimlerden birisi de Aksünger’di.

   Ve Utku Gümrükçü..

   Ben Utku Gümrükçü’nün CHP’yi 2019 sürecine taşıyacak en isabetli isimlerden birisi olduğuna inanıyordum. Bilgi, birikim, cesaret ve enerjisiyle, uzun dönemdir Kocaoğlu ve ekibi tarafından pasifize edilen örgütü canlandıracak ve taşıyacak bir isimdi. Ama olmadı. Bu yöndeki tercih eksikliğinin ileride kendisini göstereceğini düşünüyorum. Umarım iş işten geçmemiş olur. Şimdilik bu kadar…

   (Atladığım isimler olabilir. Hoşgörülerine sığınıyorum)