Tunç Soyer güven vermiyor..

   Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer birkaç gündür medyanın diline düşmüş durumda. Medya derken yandaş medyadan bahsediyorum. Yandaş medya kendi çürük ve kırığını görmüyor bu ayrı bir konu ama yazık ki muhalif medya ise bu ve benzeri olaylarda ya sessiz kalıyor veya hemen savunmaya geçiyor. Her ikisi de yanlış.

   Ha bu arada elbette kimsenin yandaş medyayı referans aldığı falan da yok ama habere konu olan olayda sıkıntı varsa onu da irdelemek, bir gazeteci olarak bizlerin asli görevi olsa gerek.

   Neydi olay?

   İddiaya göre Tunç bey Seferihisar’da Belediyenin taşınmazlarını satıp, yurt dışına sürekli çıkıp gününü gün ediyor. Yandaş Yeni Asır’ın iddiasında, Soyer göreve geldiği 2009 yılından bu yana 178 kez yurt dışına çıktı. Ve bunun karşılığında belediyenin kasasından astronomik derecede harcamalar yapıldı. İddia bu şekilde..

   Şimdi gelelim bu işin eğrisi ve doğrusuna..

   Tekrar ediyorum. Öncelikle Yeni Asır gibi bir paçavrayı asla referans almayacağımı, beni tanıyanlar iyi bilir. Bu gazete ile ilgili düşüncelerimi ve yazdıklarımı merak edenler gazetemizin arşivine girip ayrıca okuyabilir. Bu konunun ayrı bir tarafı. Şimdi gelelim asıl konuya.

   Olayda iki tane dikkat çekici nokta var. Birincisi taşınmazların satışı, ikincisi ise yoğun olarak yapılan yurt dışı gezileri.

   Seferihisar’da Başkan Soyer’in Belediyenin çok sayıda taşınmazını sattığını bilmeyen yok. Yani o arazilerin yok pahasına verildiği, halkın malını satarak tükettiği yalan değil zaten bilinen bir gerçek. Bu konuda yöre halkından ve parti içerisinden de yoğun eleştiriler alıyor. Öyle ya herhangi bir AKP’li Belediye satış yapınca yanlış oluyor da, CHP’li Belediye satınca doğru yapmış mı oluyor?!

   Soyer bu satışları maalesef yıllardır yapıyor. Bir türlü vazgeçeceği de yok. Zaten Belediyenin elinde taşınmaz kalmadığı yönünde eleştiriler de var. Üretici gibi görünen bir Belediye Başkanının böylesine bir davranış içerisinde olması da apayrı bir çelişki..

   Gelelim ikinci olaya. Yani yurt dışı gezilerine..

   Koltukta 2. dönemini tamamlamak üzere olan Soyer’in, yaklaşık 10 yıl içerisinde 178 kez yurt dışına çıktığı iddia ediliyor. Bakınız bu rakamlar abartı da olabilir diye peşin hükümlü davranmayıp, Soyer’den açıklama yapmasını bekledim. Ve dün gece o açıklamayı da yaptı.

   Yaptığı açıklamada 178 rakamını yalanlandı yalanlamasına ama sanki daha öncesinde Başkan değilmiş gibi, sadece 2016-2018 yılı gezilerinin rakamını verdi. 2009-2016 arasını, yani 7 yıllık koskoca süreci geçiştirdi. Yani güven verici bir açıklama değildi. Bakalım bu yazıdan sonra, söz konusu rakamları şeffaf biçimde açıklayacak mı?

   Yaptığı açıklamada, taşınmaz satışlarını da normal bir şey yapıyor gibi anlatması gerçekten üzüntü verici. Burada yaratıcı değil tüketici bir anlayışı ortaya koyuyor. Sadece taşınmaz değil, Seferihisar’ın geleceğinin satıldığını birileri Soyer’e anlatmalı..

   Sözün özü

   Tunç Soyer hiç mi doğru ve önemli işler yapmıyor, tabii ki yapıyor. Yaptığı o doğru işler, gazetemiz sayfalarında ve diğer yayın organlarında önemli miktarda zaten yer buluyor.

   Ama yanlış işler yaptığında onları da söylemesek olmaz. O nedenle Soyer’in (eğer elde kaldıysa) öncelikli olarak bu arsa arazi satışı işlerini acilen terk etmesi gerekiyor. Geçmişte Fatsalı Terzi Fikri ve Gültepe’den Aydın Erten, günümüzde ise Ovacık Belediye Başkanı M. Fatih Maçoğlu gibi isimler, üreticilik açısından en iyi birkaç örnektir. Bu efsane isimleri örnek alması yeterli..

   Uyarmak bizim görevimiz. Çünkü bu anlayış devrimci / sosyal demokrat bir anlayışa asla yakışmıyor. Aksi halde kendisi ileride Seferihisar halkı tarafından “efsane başkan” değil, “emlakçı başkan” olarak anılacaktır. Benden söylemesi..