O peşkeşi durdur Kocaoğlu!

   Aziz Kocaoğlu İzmir’e ihanet etmeyi sürdürüyor. Daha önceki yazılarımda da değinmiştim. Ne zaman parti içerisinde tartışılır bir duruma gelse, sanki misilleme yapar gibi garip işleri devreye sokuyor. Yine parti içerisinde çokça tartışıldığı bir dönemde, Kocaoğlu CHP’nin ayağına sıkmak için elinden gelen ne varsa onu yapıyor. Hem de fazlasıyla!

   Üstelik CHP’ye sıkarken, İzmir’i feda etmekten de çekinmiyor. Çünkü şu sıralar CHP’nin bu muteber kişiliği aday yapmayacağı yönünde ciddi bilgiler var. Tıpkı 2014 seçimleri arifesinde yaşandığı gibi, kendisi için sancılı olan dönemden geçerken, mübarek adeta İzmir’in Neron’u olmanın gayreti içerisine düşüyor. Yine hep birlikte, bir “Neron Aziz!” süreci içerisine girmiş bulunmaktayız. Şaka yapmıyorum. Bu kez iş ciddi. Umarım giderken İzmir’i yakmaz!

   Ama şu aralar ufak belirtilerin olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Muhterem, kente zarar veren işleri bir bir uygulamaya koymaya başladı bile.

   Bakın mesela hemen Konak Meydanı ile Konak Pier arasındaki üst geçit aylardır atıl bir vaziyette bekletiliyor. Üzerine birkaç tahta basamak bırakılıp, üç beş günde bitirilmesi gereken ufacık bir geçit, aylardır bir utanç abidesi olarak öylece duruyor. İnsanlar karşı tarafa dolambaçlı yollardan birkaç macera yaşayarak geçmek zorunda kalıyor. Aynı zamanda tehlikeli olan bu yolculuk sırasında, birilerine bir şeyler olma ihtimali de cabası.

   Bunun yanında, saçma sapan bir tramvay projesi ile kent trafiğini allak bullak eden Kocaoğlu, yetmez gibi bu kez de Kentin değerlerine el uzatmaya başladı.

   Partiler, Odalar, Dernekler, Medya ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte, İzmirliler birkaç gündür Kültürpark’ı tartışıyor.

   Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun “bedelsiz” olarak idare binasının da içerisinde bulunduğu Kültürpark’taki bir bölüm alanı Özel Tınaztepe Üniversitesi'ne vermesi her kesimden insanların tepkisini almış durumda. Kocaoğlu ise halka rağmen bu peşkeşi savunmaya devam ediyor.

   Peşkeş dedim. Evet, hem de Peşkeşin daniskası!

   Çünkü o alan kamuya, yani halka ait. Ve halkın mülkünün, ticaret yapan özel bir vakıf üniversitesine verilmesinde, kamu yararı değil tam aksine kamu zararı vardır. O nedenle bunun da adı peşkeştir!

   Ayrıca orası Kentin kalbidir, dokunulmayacak en hassas yerlerin başında gelir. O nedenle Kocaoğlu inatlaşmayı bırakıp bu peşkeşi durdurmak zorundadır. Yoksa “bunun altında kişisel bir rant mı var?” diye sorgulanma başlarsa kimse şaşırmasın. Öyle ya halka rağmen bu kadar direnmenin altında başka nasıl bir neden yatabilir?

   Bekliyoruz. Umarım Sn Kocaoğlu pik yapan egosunu bir kenara bırakıp vakit geçirmeden doğru olan adımı atar. Aksi halde bu kent onu “İzmir’i Peşkeş çeken başkan!” olarak hafızasına kazır. Kendisi her ne kadar bunun farkında olmasa da, biz bir kez daha hatırlatmış olalım. Çünkü, Kültürpark İzmir demektir!