CHP’deki çürük elmaları kim, nasıl temizleyecek?

   Yıllardır bu partide artık “üye bazlı önseçim” yapılmalı diye tabir yerindeyse insanlar bir yerlerini yırttı. Bu haklı talebin dikkate alınmaması bir yana, hata üzerine hatalar yapıldı. Bunun en son örneklerini Urla ve Menemen’de yaşadık.

   CHP Genel Merkezinde suyun başını tutanlar parti içindeki demokrasinin önüne maalesef hep set çektiler.

   Neden mi?

   Çünkü parti içi demokrasi gereği eğer önseçim olursa, o suyun başını tutanlara ait kontenjan belediye başkanları da olmayacaktı. Hal böyle olunca da musluklardan su akmayacaktı. Yani maddi ve manevi açıdan kendileri için bir kayıp ortaya çıkacaktı.

   Biraz daha açayım.

   Genel Merkezde üst kademede bulunan neredeyse her bir yöneticinin çabasıyla Belediye Başkanı olanlar var. Yani herkesin bir Başkanı var. Öyle ki, aday belirlenme aşamasında “Benim adamım Başkan adayı olacak” diye, o yöneticiler arasında kavgaların yaşandığı da çok olmuştur. Bunu parti içerisinde herkes bilir. Bırakın bilmeyi sıkça dile getirilir. Durum böyle olunca da “liyakat” denilen olmazsa olmaz özelliğin de hiçbir hükmü kalmıyor.

   Partisi için değil kendi çıkarları için politika yapanlardan da ne yazık ki CHP’ye hiçbir fayda olmadığı gibi aksine hep zarar oldu. Urla ve Menemen bunun en belirgin örneğidir.

   Urla’da görevden alınan Başkan hakkında iddialar olmasına rağmen herkes kulak arkası yaptı. Sonuçta bırakın salt Başkanın görevden alınmasını, güzelim Urla da CHP’nin elinden alındı ve kayyuma teslim edildi. Olan partisine oy ve emek verenlere oldu.

   Peki, Başkanın arkasında olan ve atanmasında etkili olan yöneticilere ne oldu?

   Hiçbir halt olmadı!

   Yaptıkları yanlarına kar kaldı.

   Aynı durum Menemen için de geçerli.

   Görevden alınan ve hapse atılan Başkanın atanmasında Genel Merkezden bir danışmanın etkin rol oynadığı parti içerisinde herkes tarafından dile getiriliyor. Düşünün ki ta oralardan bir danışman kalkıp Menemen gibi bir yerin kaderiyle oynayabiliyor.

   Ayrıca Menemen’de son yaşanan Başkan Vekilliği seçimleri de cabası. Mecliste 15 üyesi olan ve İyi Parti ile birlikte 18 üyeye sahip olan CHP 3 fire veriyor ve şans sonucu kura ile Vekillik elde ediliyor. Aksi halde 22 yıldır CHP tarafından yönetilen Menemen AKP’ye teslim edilmiş olacaktı.

   Gelinen bu berbat durumu ciddi ciddi sorgulamak yerine, hala kalkıp “kazandık” diye zafer çığırtkanlığının yapılması bence acziyet göstergesinden başka bir şey değildir.

   Maalesef CHP’de tuz kokmuş ve bu koku yukarında aşağıya doğru sirayet etmiş durumda.

  Sözün özü

  Bu gidişle CHP’de çürük elmaların temizlenmesi çok zor. Çünkü bu ayıklamayı yapmak için, işe Genel Merkezden başlamak gerekir.

   Yapılan yanlışları Kılıçdaroğlu’nun da bildiği ve kısmen de olsa kendisinin de bu işlerin içerisinde olduğuna dair kanaatler var. Öyle ya; bir danışman Menemen için Belediye Başkanı atanmasına yönelik talepte bulunabiliyorsa, bu talebin muhatabı ve uygulayıcısı da doğal olarak Kılıçdaroğlu’ndan başkası olamaz.

   O nedenle böyle bir yapının getirip üyenin önüne önseçim sandığı koyması da neredeyse imkansız. Benden söylemesi..