Hançer...
19 Mayıs, 2010
1990’lı yıllarda, yani faali meçhul cinayetlerin yüksek ölçekte yaşandığı yıllarda, Diyarbakır’da bir klasik müzik konseri düzenlenir. Konserin bitiminden sonra bir yurttaş aynen şu cümleyi kurar: “Diyarbakır Diyarbakır olalı böyle bir zulüm görmedi”…
Bu söz CHP’de yaşanan duruma bence tıpa tıp uyuyor.
Tabiî ki şu şekilde uyarlayarak:
Deniz Baykal Deniz Baykal olalı böyle bir zulüm görmedi…
Bu konuda en belirgin cümleyi ise Yılmaz Ateş söyledi: “Arkadan Hançerlendik…” diye.
Aslında ben bu hançerlenme girişiminden öte, işin dostluk ve vefa bölümündeyim. Yani Deniz Baykal-Önder Sav dostluğunun bu biçimde bitmesidir asıl sorun olan.
Kolay değil, söz konusu tam 50 yıllık bir birlikteliğin sona ermesidir.
Arkadan hançerlenmenin nasıl bir duygu olduğu elbette tarif edilemez. . Ama siyasi ihtiraslar uğruna harcanan bu dostluk ne olacak?
Burada sorulması gereken aslında şu olmalıdır : En yakın dostunuz sizi sırtınızdan bıçaklarsa ona ilk sözleriniz ne olurdu?
İşte tam da bu noktada Deniz Baykal’ın söylediği ilk sözünü, inanın çok merak ediyorum.
Mesela, kimileri de bu hançerleme olayını başka bir olayla örneklendirdi: “Sende mi Brütüs?” diye…
Malumunuzdur:
Bu söz; Shakespeare'in Caesar oyunundaki akıllarımızda kalan en vurucu, en can alıcı noktasıdır. Ancak biz bu sözü elimize alıp, biraz daha düşünsellik kattığımızda;
Sezar'ın söylediği tam replik belki de şu şekilde "Sen de mi Brütüs”, Evet benim, Öyleyse Öl be Sezar" olamaz mı?
İyi düşünürseniz, Sezar’ın burada yaşadığı, trajik sonla birlikte bir kabullenmişliğin de mevcut oluşudur.
Biraz daha açayım:
Siz sırtınızı güvenemeyeceğiniz birisine döndüğünüzde, hançerlenmek ihtimalinizi de düşünmeniz gerekmiyor mu?
Şimdi bazıları diyecek ki;
Baykal Önder Sav’a zaten güvenmiyordu ki!
O halde “neden arkasını döndü” sorusu burada yine yanıtını aramaya başlıyor!
Hani insanın aklına gelmiyor da değil, tüm bu olanlar yoksa oyunun bir parçası mıydı?
Sözün Özü : Hançer yarasının bir zehirli yılanın verdiği acı kadar etkili olduğu bilinir. Ancak, yukarıda da dile getirdiğim üzere, burada asıl mesele Ahde Vefadır. Ama, Ahde Vefa her ne kadar “Yanıltmamak. Güvene layık olmak.” türünden, asıl olması gereken sözlerden ibaret olsa da, bu sözler havada kalmıştır. Olmazsa olmazlarımız arasında yer alması gereken bu sözlerin, yaşanılan bu olayda“bir nevi ödeşme şekli”ne dönüştüğü de ayrı bir gerçektir.
Notlarım:
NOT 1 : Çokkk fazlaca sevdiğim bir arkadaş, son zamanlarda siyasete takıntılı kaldığımı ve bu yüzden de toplumsal yazılar yazmadığım eleştirisinde bulundu. Söz, önümüzdeki yazımda siyasetten arınmış ve toplumsal mesaj içeren bir yazı okuyacaksınız efendim:)
NOT 2 : CHP İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten ile görüştüm CHP’nin geleceğine yönelik çok önemli mesajlar verdi. Bu mesajlar içerisinde en dikkatimi çeken ise, bundan böyle CHP’nin kapısının gerçek devrimcilere açık olacağı sözleriydi. Umarım bu olur. Çünkü gerek Ecevit ve gerekse Baykal döneminde gerçek devrimcilerin bu partiden dışlandığı gerçeğini hiç kimse inkâr edemez. İnkâr eden kişiye de “Sen bir yalancısın” deme cesaretini göstereceğimin “dip-not” olarak algılanmasını isterim.
NOT 3 : İzmir’in Ünvan zengini Sayın Bakan/Başkan Hakan Tartan’ın tüm bu ünvanlar yetmezmiş gibi, Genel Başkanlık ihtimalleri üzerinde durduğu konuşuluyor. Bence çok erken Sayın Bakan/Başkanım. Büyükşehir Belediye Başkanlığını halletmeden taa oralara uzanmak, sizce stratejik açıdan da önemli bir hata olmaz mı?
NOT 4 : CHP’de yer yerinden oynarken İzmir’in yerel reisi Sayın Kocaoğlu’na “ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yönelttim. O bana baktı, ben ona baktım. Eeee, ıııııı, oooo falan derken klasik yanıtlarından birisi geldi: Benden laf alamazsın?!..
NOT 5 : CHP’de “Kral Öldü, Yaşasın Yeni Kral”cılar olacak mı. Kalem elimde bekliyorum, oturup yazmak inanın keyif verecektir!..
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Jennifer Lopez İstanbul ve Antalya'da konser verecek!
Son yıllarda özel hayatıyla gündemden düşmeyen Jennifer Lopez Türkiye'de müzikseverlerle buluşacak. Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, yeni dünya turnesi kapsamında Türkiye’ye geliy...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Uzmanı uyardı: 50-60 yaş arasında daha sık görülüyor
Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.