Foça`da Ne Oldu?

Sevgili Süleyman Gençel’in yazı dizisi EKİP’in tarihinden sonra, herkes olan biteni üç aşağı beş yukarı çözdü ve bu diziden mi bilinmez ama EKİP’te de bir çözülme yaşanmaya başlandı.
Evet, EKİP hızlı bir biçimde erimeye doğru gidiyor.
Kavgalar, Entrikalar, Adam Kayırmalar, Zarf atmalar, Bilet kesmeler derken, Sıtkı Kürüm ile Halil İbrahim Şenol arasında yaşanan kavga da gün yüzüne çıktı.
Mevzuu Sıtkı Kürüm’ün dairelerinin balkonları.
Ancak bunun da ötesi var.
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’un, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün Gaziemir sınırları içerisinde bulunan, inşat halindeki dairelerinin balkonlarını yıktığının tam da nedenini arıyorduk ki, sağ olsun duyarlı birkaç partili geldi ve o bilgiyi benimle paylaşma gereği duydu.
İşte nedeni;
Geçtiğimiz günler içerisinde ŞEF başta olmak üzere, EKİP’in ağır toplarından olan birkaç kişi Foça’ya yemeye-içmeye giderler. Askeri bir tesiste rakı ve muhabbet derken, gecenin ilerleyen saatlerinde ŞEF Yardımcısı, yanı başında oturan ve bulunduğu konumun hakkını bir türlü veremeyen bir vekilimizin yanına oturur.
Olay bundan sonra başlar.
ŞEF oturdukları masada hiçte beklemediği bir harekete, bir yaklaşım biçimine tanık olur ve sinirlenir askeri tesiste bulunan birkaç askeri çağırır ve çok sevdiği yardımcısını, dava arkadaşını kolundan tutturduğu gibi yaka paça dışarı attırır.
Lâkin karşı karşıya kalınan durum, her babayiğidin göz yumacağı bir durum da değildir.
ŞEF o gece kadar öfkelenmiştir ki bununla da yetinmeyerek, Başkan Halil İbrahim Şenol’u arar yaşanılan olayı anlatır ve talimatlar yağdırır.
Yıktır şu adamın “balkonlarını” diye.
Sonrası malumunuz “Balkon”lar bir bir yıkılır ve bununla birlikte, ayrışma ve çatışma da başlamış olur.
ŞEF Yardımcısının ŞEF’i neden bu kadar kızdırdığını “özel hayat”a girdiği için yazmayı ahlâki bulmuyorum ama görünen odur ki; EKİP içerisinde aslında her şeyin bir pamuk ipliğinden ibaret olduğu, birbirlerine güvenenlerin bile arkadaşına her an  “yanlış” yapacağı bu olayla birlikte su yüzüne çıkmıştır.
Tıpkı Önder “Dede”lerinin 53 yıllık arkadaşına yaptığı ihanet gibi…
Ve torunlar da "Dede"lerinin izinden yürümeye başladı. Bir anlamda "ihanet" içselleşti ve namlunun ucu içe doğru dönmeye de başladı.
Sözün özü: EKİP’te şu an durum oldukça ciddi. ŞEF bu olay karşısında “Karabağlar Cumhuriyetini” gözden çıkardığı gibi, ateşe vereceği kadar da öfkeli. Eğer bir aksilik olmaz, eğer “sineye çekme” olayı yaşanmaz, “oğlan bizim kız bizim” türü geleneksel duygular devreye girmez ise sonuç kocaman bir hüsran olacaktır.