Sav-Kılıçdaroğlu Birlikteliği Nereye Kadar?

Hatırlarsak Deniz Baykal’ın istifa haberleri gündeme düştüğünde, Kemal Kılıçdaroğlu’na ilk kapıyı açan kişi yine Deniz Baykal’dı. İstifa etmeyi kafasına koyan Baykal’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nu düşündüğünü ve yerine onu getireceğini tahmin etmeyen yoktu.
Durum böyleyken, Sayın Önder Sav öteden beri Baykal’a olan fırsatçı yaklaşımını burada da göstermiş,  Kılıçdaroğlu’nu tuzağına düşürmeyi başarmıştı.
Bunun adına da partiyi kurtarmak gibi bir formül uygun görülmüştü.
Ancak Sav-Kılıçdaroğlu birlikteliğinin uzun gidemeyeceğinin de herkes farkında, özellikle deneyimli siyasetçiler bu dediğimi iyi gözlemlemişlerdir. Çünkü parti genel merkezinden aldığım bilgiler, parti hiyerarşisi Sayın Sav ve onun ekürleri tarafından tarumar edilmiş durumda.
Örgütü tamamen ele geçirdiği bilinen bu yapının, Kılıçdaroğlu’nu canından bezdirdiği de ayrı bir gerçek. Özellikle parti içerisinde alınan kararların Sav ve Ekibi içerisinde paylaşılıp, bir çoğunun Genel Başkandan kaçırıldığı bilgileri geliyor.
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun tüm bu gizli-kapaklı işlerden sonradan haberdar olduğu ve içten içe bu duruma sinirlendiği, ancak yaklaşan referandum sürecinden dolayı bu ayak oyunlarına da sessiz kaldığı ifade ediliyor.
İşte bu nedenle bu beraberliğin büyük ölçüde referandum sonrası biteceği konuşuluyor. Yani şu an bu ikili arasında mecburu bir uzlaşma söz konusu.
Baykal-Kılıçdaroğlu birlikteliği
Tahminlerime göre, Referandum sonrası CHP’de çok şeyler yaşanacaktır. Düşüncelerine başvurduğum gazeteci ve siyasetçilerin ortak görüşü de aynı yönde, yani bu süreç Baykal-Kılıçdaroğlu birlikteliğini de getirebilir.
Şık olmaz mı?
Bence olur…
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu gibi düzgün bir adamın Önder Sav ile aynı politika kulvarını paylaşması oldukça zor bir olasılık.
Daha da ötesi bir “güven”sizlik söz konusu. Kılıçdaroğlu’nun Önder Sav’a güvenmediğini de sağır sultan bilir.
Bunda da haklı.
Keza 53 yıllık dostunu bir çırpıda “harcama gafletine” düşen bu kişiye kim güvenebilir ki!
Sözün Özü: CHP’de taşlar bu yapıyla yerine oturmamıştır oturmasına da imkan yok.  Şu an günü kurtarmaya yönelik bir oluşum ayakta tutulmaya çalışılıyor, bu da şuna benzer bir arabayı alırsınız parça alır yama yapmaya çalışırsınız ancak tutmaz yola çıktığınızda parçalar tek tek düşmeye başlar.
NOTLARIM
NOT 1: Bir Belediyemizde çalışan sekreterin Kuşadası’nda bulunduğu an, Belediyesini arayarak kendisine özel olarak araç çağırdığını ve bu olayı duyan söz konusu Belediye Başkanının da bu sekreteri, bulunduğu görevden alarak başka bir yere gönderdiğini duyduk.
NOT 2: Düzenlenen bir yemekte bir siyasetçinin,  içkinin dozunu kaçıran Metropol Belediye Başkanlarından olan şahsa ulu orta tokat attığını, durumu sindiremeyen Başkan’ın bulunduğu caddeye çıkarak bas bas bağırdığını duyduk.
NOT 3: Bir Belediyenin kendi içinde “Mankenlik Ajansı” kurduğunu işe alınan bayan elamanlara “tamamen fiziki” yönden yaklaşıldığını ve buna da Başkan ile bazı meclis üyelerinin karar verdiği bilgisi kulağımıza geldi.