Kocaoğlu-Yüksel Oyunu Ortaya Çıktı...

   CHP’nin Pazar günü yapılacak kongresine sayılı günler kala, parti örgütünün yeni bir oyunun eşiğinde olduğunu belirtmeliyim. Bir önceki yazımda Aziz Kocaoğlu&Alaattin Yüksel ortaklığının CHP örgütünün üzerinde bir oyun oynayacağını açıkça belirtmiştim.

   Bu konuda haklı çıkmam CHP açısından üzücü sonuçlar doğuracak ama ne yazık ki, parti örgütünü kendi şirketleriymiş mantığıyla gören bu ikilinin günlerdir CHP delegesini aldatacak açıklama ve davranışlarını yaşıyoruz.

   Bu olayların içerisinde hayatını CHP’ye adamış Nevzat Kavalar gibi bir isim de “Hiç Yoluna Gidecek” bir duruma getirildi. Bu yaştaki bir partililerine “Sen daha olgunlaşmadın, pişmedin” demek hakaretin daniskasıdır.

   Alaattin Yüksel’in bu yaptıkları, ne ilk ne de son olacaktır. Yolda bulduklarını, yol arkadaşlarına değişmesi yeni bir şey değil. Alaattin Yüksel, siyasete de şirketindeki elde ettiği kazanç gibi baktığından dolayı, daha çok adam harcayacaktır.

   Yüksel’in günlerdir oynadığı oyunu şimdi yazalım ki, CHP’liler de kimi seçeceklerini iyi bilsinler.

   Alaattin Yüksel, günlerdir Umut Tekin olsun Sevda Erdan Kılıç olsun Asuman Hapçı olsun gibi isimlerle gençleri desteklediğini ima etti. Bu isimler içerisinde Asuman Hapçı da pek genç değil ya, Yüksel’in bu isimleri ortaya atarken tek hedefi vardı.

   O da CHP tabanında bu isimlerin yetmeyeceği imajını yaratmak, en sonunda da ağırlığı olan bir isim olarak kendi adının zikredilmesini sağlamak.

   Aynı oyunu Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da farklı biçimlerde oynadı. Belediye Başkanlarını aradı ve Nevzat Kavalar ismini verdi. Kavalar’ı yeterince yıprattıktan sonra da Alaattin Yüksel’in adı ortaya atıldı.

   Partililerinin rencide olması önemli değildi. Kavalar oysa ki Aziz Kocaoğlu siyaseti bilmediği dönemde Bornova’da CHP yönetiminin en etkili ismiydi. Şimdi ise Kavalar, Bornova ilçe başkanlığı görevinde biraz pişmesi gereken isim olarak nitelendiriliyor. Hem de yol arkadaşı gördüğü isimlerce. Ne acı ve talihsiz bir durumdur bu.

   Peki şimdi ne olacak?

   CHP içerisinde sus-pus oturanların 2019 geldiğinde yeni bir kesip –biçme operasyonunda hiç söz söyleme hakkı kalmayacaktır.

   Çünkü bu ortaklık, (A.Ş) bu kongreyi bu koşullarda sürüklerse, elindeki giyotini bir önceki yerel seçimlerden daha beter işletecektir. CHP’nin bundan sonraki süreçte inandırıcı olması da giderek zorlaşacaktır.

   Partili iradesinin korkak, içine sinmiş durumu bu günlerin ana konusudur. Herkes, Aziz Kocaoğlu’ndan icazet alıp çıkma uğraşında çünkü.

   Sağda solda, meyhane masalarında CHP’yi kurtaranlara sesleniyorum. Bu kongrede irade koymadığınız taktirde kesinlikle bundan sonra bir demeç vermeyin, bir açıklama yapmayın.

   Bırakın sizin adınıza Aziz Kocaoğlu- Alaattin Yüksel konuşsun. “Onlar ne eylerse güzel eyler” diyerek, Çeşme’de Alaçatı’da Urla sahillerinde sizin adınıza alınacak kararlara uyun.

   Bu kararlar açık deniz havası eşliğinde alındığı için toplum için çok sağlıklı oluyor çünkü. Bol iyotla alınan tercihler CHP’yi şaha kaldıracaktır çünkü.

   Belediye Başkanları bölündü

   Diğer yandan Kocaoğlu’nun Alaattin Yüksel’i aday göstermesinin ardından İlçe Belediye Başkanları içerisinde de bir bölünme yaşandığına dair bilgiler var. Balçova, Bayraklı ve Karşıyaka Belediye Başkanlarının Yüksel kararı karşısında sessiz kaldıkları yorum yapmaktan kaçındıkları belirtiliyor. Birçok Belediye Başkanının da Kocaoğlu’nu kırmamak için görünürde evet dedikleri ama gönülsüz oldukları ifade ediliyor.