CHP’deki Demokrasi Bu; Yersen…

   CHP’nin Pazar günü yapılacak kongresi öncesinde ciddi tartışmalar sürüyor. İl Başkan adayı olan Aziz Kocaoğlu destekli Alattin Yüksel’in yaptığı açıklamalar parti içindeki demokratik yarış ve tavır konusundaki kaygıları ve eleştirileri artırdı.

   Alaattin Yüksel diyor ki; “22 belediye başkanından 21’i beni destekliyor.” Ve devam ediyor:  “30 İlçe Başkanından ise 27’sinden destek aldım” … Bu açıklamaları okuyanlar, duyanlar, haberleri izleyenlerden gelen yorumlara bakıldığında bazı noktalardaki eleştiriler çok sert ve haklı. Birincisi en başından beri belediye başkanları ile parti yönetimleri arasındaki o ince çizginin aşılması.

   Belediye başkanları diyor ki : “Erk bende”

   Parti tabanı da kızıyor: “Ne demek erk bende, bu erki sana parti üyeleri, partiye oy verenler verdi. Sen kendinden menkul biri misin, yoksa bu partiden güç alarak mı orada oturuyorsun”

   Belediye Başkanı diyor ki: “Senin kardeşini, dayının oğlunu işe ben aldım. Şirketine işi ben verdim. Tabi ki erk bende”

   Partili diyor ki, “Babanın malını mı veriyorsun. Babanın sermayesini mi dağıtıyorsun. Kamunun olanaklarını, kamunun işgücünü paylaştırıyorsun”.

   Çığrından Çıkan Siyaset

   Siyasetin temelindeki çürüme artınca bu tür tartışmaların da büyük olması doğal.  Türk toplumu siyasetçiye “Çalıyor ama hizmet yapıyor”  mantığıyla baktığı sürece bizim işimiz çok zor.

   Günlerdir CHP il kongresine yönelik eleştirileri, dilekleri okuyorum. Burada bir grup CHP üyesi, veya sempatizanının bu kongrelerin “Çarşaf Liste” ile yapılmasını savunuyor.

   Pazar günü yapılacak kongrede delegeler kongredeki usulü de belirleyecek.  Çarşaf listenin olması birçok kişinin bağımsız aday olma yolunu açacaktır. Ancak, CHP’deki demokratik diye adlandırılan yarışlar artık ne yazık ki bu tür yöntemlerle belirlenmiyor. Çarşaf liste denilse bile “İşte Bu Aziz Kocaoğlu’nun Anahtar Listesi” dendi mi iş sarpa sarıyor.

   Alaattin Yüksel’in adaylık için yaptığı basın toplantısındaki açıklamalara dikkatle bakıldığında gücü tarif ediyor Yüksel.. Ve CHP’deki delegeleri gücün yanında olmaya çağırıyor. Yüksel’in tarifinde delegeler eğe belediye başkanı filan değilse pek değeri yok.

   CHP’de Pazar günü sıradan hale getirilmeye çalışılan delegelerin gücü de ortaya çıkacak. Kongre süreci, parti örgütünü Nevzat Kavalar’ın temsil ettiği noktasına getirdi delegeleri.

   CHP içerisinde yeni bir “Oligarşinin Kapıları” daha mı açılacak? Bazı CHP’liler, gidilen sürecin yeni bir oligarşik durumu anımsattığını belirtiyorlar.

   Pazar günü yapılacak kongrenin bir demokrasi sınavı olup olmayacağına inanan var mı bilemem. Ama gelişmeler bana yaşananların “CHP’deki Demokrasi İşte Bu kadar, Yersen Kardeşim” sözünü anımsatıyor.

   Dediğimiz çıktı

   Henüz dün Egenin Sesi’nden verdiğimiz CHP’li adaylarla ilgili verdiğimiz ber haberde Bedri Serter ve Ülkümen Rodoplu’nun Nevzat Kavalar lehine adaylıktan çekileceğini yazmıştık. Serter bu duyumumuzu bugün resmen tescilledi.

   Bu gelişmenin kongreye acaba Genel Başkan da Alaattin Yüksel’i istemiyor mu düşüncesini çağrıştırdı bana. Çünkü günlerdir Bedri Serter’in Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından desteklendiği haberleri yazılıp çiziliyor.

   Rodoplu’nun da kongre saatine kadar benzer bir yönde karar alabileceği ihtimali yüksek. Kongre öncesi ilginç bir gelişme olan bu önemli ayrıntıları da değerlendirmek gerekir…