Delegenin İradesini Çalmak…

   CHP Kongresi’nde Aziz Kocaoğlu, Alaattin Yüksel mi kazandı.  Bakalım kongre öncesinde Alaattin Yüksel ne diyor:

   "Partinin her türlü nöbetinde bulundum. Şimdi ’neden il başkanlığı’ diye sorulabilir. Bunun yanıtını siz bugün burada veriyorsunuz. Ben bu göreve yeniden örgütümüz tarafından davet edildim. 30 ilçe başkanından 27’si, 22 belediye başkanından 21’inin göreve davet isteği ile bugün buradayım. Ancak ben 30 ilçe başkanımı da, 22 belediye başkanımı da destekliyorum."

   Sözün özü Alaattin Yüksel “ Güç Bende” diyor. CHP Delegesi bu gücün altında bir gece önce ezilmeye, ezdirilmeye çalışıldı. Belediye başkanları eliyle imzalar alındı ve 399 delege “Benim adayım Yüksel” dedi. Sonra ne oldu. Yüksel salondan 281 oyla çıktı. 118 delegenin oyu Yüksel’e gitmedi.

   12 oy farkla seçimi kaybeden Nevzat Kavalar, seçim hazırlıkları yapıldığı esnada aslında seçimi kazanmıştı bana göre.

   Bu seçimin gittiği alan Yüksel ve Kocaoğlu organizasyonu, Spor Salonu’nun üst katındaki idari ofislere bol miktarda delege çağırdılar.  Ve orada değişen bir miktar oyla Kavalar seçimi kaybetmiş oldu.

   Bana göre Nevzat Kavalar seçim kaybetmedi. Önce “Adayımız Sensin” diyerek öne sürüp, ardından “Biz vazgeçtik diyenlere” bir ders verdi. Ve tüm dengeleri objektif biçimde değerlendirdiğimizde bu seçimin kazananı Nevzat Kavalar, Hasan Karabağ, Bedri Serter, Cevat Durak ve yol arkadaşları oldu.

   CHP’li delegenin önemli bir bölümü de baskılara rağmen özgür iradesini kullandı. 12 oyun 7’si yön değiştirmiş olsaydı Aziz Kocaoğlu ile Alaattin Yüksel’in CHP üzerinde kurmak istedikleri vesayet tartışması bugün farklı bir tartışmaya dönüşecekti.

   Kongre de yaşanan bir başka ayıplı olay Kocaoğlu’nun yaptığı kışkırtıcı konuşmaydı. Bir Büyükşehir Belediye Başkanı kimliğinin ötesinde, kürsüye dibine kadar siyasete bulaşmış bir kimlik ile çıkan Kocaoğlu’nun sokak jargonu söylemleri rezalet ötesi bir durumdu. CHP’nin tarihine cesareti ve ilkeli duruşuyla ismini yazdıranlardan birisi olan Yüksel Çakmur’a karşı “Belden aşağı” vuran Kocaoğlu bunun cevabını delegeden aldı. Delege Yüksel Çakmur’u Kocaoğlu-Yüksel ikilisine rağmen kurultay delegesi seçti.

   Dün o Kongre salonunda Kocaoğlu’nun ayıpları bitmedi. CHP’yi tüm Türkiye’nin önünde rezil rüsva ettiği bir diğer olay ise Tuncay Özkan’a yapılan saldırıydı. Kürsüden Tuncay Özkan ve diğer Kontenjan Vekillere “Atama ile gelip İzmir’i dizayn edemezsiniz” diyen Kocaoğlu bu çıkışıyla hem Kılıçdaroğlu’na laf atmış oldu hem de kendisinin 3. kez Büyükşehir Belediyesi Koltuğuna önseçimsiz oturduğunu unuttu.

   İzmir’de CHP’nin içindeki rant tutkunu bu iktidar ile gerçek CHP’liler arasındaki çelişkinin bundan sonra derinleşeceği izleri dün kongre salonunda açıkça görüldü.

   Aziz Kocaoğlu’nun ve Alaattin Yüksel’in CHP içinde vereceği bundan sonra “Şapkadan Tavşan Çıkaracağını” bekleyenler bence hayal dünyası içerisindeler.

   Sorun CHP’deki bu gelişme değil aslında. Sorun bundan sonra yaşanacak kayıpların nasıl telafi edileceği. Şu anda Kurultay Delegesi olup, CHP’ye inancı tükenenlerin sayısı bile az değil. Nedenini mi soruyorsunuz. Keşke siz de dün o kongre salonunda olsaydınız…