Hakan Tartan`ın Narsist halleri

Şu bizim Hakan Tartan artık beni iyiden iyiye eğlendirmeye başladı. Benden öteye halkımızın arasında da eğlence konusu haline gelmiş bulunmakta.
Bunun birinci nedeni; Korkunç bir derecede unvan sapkınlığı içerisinde olmasıdır. Öyle ki, emrinde çalışan bürokratından tutun taa temizlik işçisine kadar, herkes Hakan Başkana, “Sayın Bakanım” diye hitap etmektedir.
Tartan’ın bu çekilmez huyu, düzenlediği basın toplantısında da belirgin hale gelmiştir.
Kendi kendisini; Milli Eğitim Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Aileden Sorumlu Devlet Bakanı, Tarım Bakanı ve hatta Milli Savunma Bakanı bile ilan etmiştir.
Düşünsenize memleketin savunmasının Hakan Tartan’a kaldığını.
Hakan Başkan hiç alınmasın ama burada ciddi biçimde “Narsist” bir duygunun dışavurumu bizlere yansımaktadır.
Neyse…
Hakan Başkan’ın bu unvan saplantısından sonra bir de Müze aşkı ortaya çıkmış durumda.
Mask Müzesi
Kadın Müzesi
Şiir Müzesi
Oyuncak Müzesi
Ve Son olarak da Kelebek Müzesi “proje”leri geliştirdi ve basına duyurdu.
Ancak bu projeleri tırnak içerisinde kullanmak, ele almak lazım.
Lâkin halkımız yol, park, temizlik, trafik, kaldırım gibi ciddi projeler beklerken, Hakan Başkanın “Kelebek Müzesi” gibi projelerle halkın karşısına çıkması gerçekten ilginç olduğu kadar, halkın yoğun tepkisine de neden olmaktadır.
Mesela aldığım ilk tepkilerden birisi; “Bu adam ne yapmaya çalışıyor, Kelebek bu halkın kafasına mı konacak” bağlamındadır.
Hatta geçen birisi, bu işi “At-Kelebek” mizahı içerisinde ele aldı.
Hele hele böyle bir olay için kalkıp Paris’e heyet çıkartması yapmak ve halkın parasını Paris sokaklarında “Kelebek” niyetine harcamak affedilir gibi değildir.
Yani durum ciddi.
Sayın Gazeteci-Doktor-Bakan-Başkan Hakan Tartan’ın biran evvel ciddi ve gereksinim duyulan projelerle halkın karşısına çıkması ve hizmet götürmesi lazım.
Aksi halde bırakın bütün “bakanlık”ları, başkanlığı bile elden gidecek duruma gelmesi işten değildir.
Bu halkın çoğunluğu hizmet fakiri ve bu halkın Kelebek Müzesine gidecek mecali olmadığı gibi, bu kadar sıkıntının içerisinde, böylesine saçma sapan projeleri aynı halka anlatmakta bir o kadar zordur.
Yok eğer bu müzeler Alsancak ekseni ölçüsünde ele alınıyorsa, Konak’ın Alsancak’tan ibaret olmadığını fark etmek lazım.
Bakalım Bakan-Başkan bu dediklerimi ciddiye alacak mı?
NOTLARIM:
NOT 1: Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ile ilgili Foça’da Neler oldu isimli yazıyı yazmıştım. Bu olayla ilgili yeni gelişmeler var sizlerle paylaşacağım.
NOT 2: Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm ofisimizde bizi ziyaret etti. Bu görüşmenin dışarıya yansımaları farklı biçimde ele alınmış bulunmakta. Biz bu görüşme sırasında dört kişiydik ve takdir edersiniz ki gazetecilik içgüdüsüyle bu görüşmenin “hatıra” kalmasını esas alarak, ses kaydını da almış durumdayız. Birileri eğer bu görüşmeyi değişik şekillere bağlarsa, ses kaydını yayınlamayı da ayrıca görev biliriz.
NOT 3: Bazı çevreler Ertan Avkıran’ın “Başkan”lığa tekrar oturacağını söylemektedir. Oysa Ertan Avkıran’ın cezaevinden çıktığı gün yeni Başkan Mustafa İnce’ye herkesin önünde sarılarak “Bundan böyle Başkanımın emrindeyim” dediğini hatırlatmakta yarar vardır.
NOT 4: Bayraklı’dan “pis kokular” gelmeye başladı. İz üzerindeyiz. Bilginiz olsun…
NOT 5: Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın oğluna ilişkin çeşitli ve ciddi iddialar ortalıkta dolaşmakta. Elbette bu meseleyi de sıraya koymuş durumdayız…