Bakan Başkanı Kaybettim!

Malumunuz Konak’ın Gülen yüzü, Doktor-Bakan-Başkan’ı Kelebek Müzesinden dolayı yazmıştım. Kelebeğin bir gün bir Başkan’la aramızı bozacağı aklıma gelmezdi.
Kendileri az önce (Saat 10.00 gibi) aradılar beni.
Ve ilk sözleri; ‘Sinancım bir ağabeyini kaybettin’ oldu.
Kendisine benim gazeteci olarak birilerini kazanmak gibi bir derdim olmadığını söylesem de, Bakan Başkan fena halde içerlemiş yazdığım yazıya.
İzmir’de herkesin kendisini göklere çıkardığını ve bir gazetecinin de eleştirmesinden dolayı bir şey kaybetmeyeceğini belirttim.
Yine olmadı.
Namusum ve şerefim ayaklar altına alındı dedi.
Aslında namus kavramının beyinle ilintili bir olgu olduğunu da tartışmak lazım ya neyse…
Kendisinin anladığı biçimde kimsenin namus ve şerefiyle oynamak gibi bir yazının altına imza atmamın söz konusu dahi olmadığını, kendisinin de eski bir gazeteci olarak eleştiriye katlanması gerektiğini söyledim.
Olmadı.
Bakan Başkan’ı kaybettim.
Ekmeğimi, suyumu veren, çocuklarımı okutan, elimden tutan, eş ve akrabamı belediyesinde çalıştıran bir adamı kaybettim.
Ne acı değil mi?
Neyse…
Şimdi biraz ciddi olmak ve birkaç kelam etmek lazım;
Sayın Tartan yıllarca yağlanmaktan ve şişirilmekten ötürü medyatik övgünün zirvesine çıkartılmış durumda. Kendisinin “güya” yıllarca bu onurlu gazetecilik mesleğini yapmasına rağmen, eleştiriye katlanamaması kaygı verici bir durumdur.
Hele hele seçilmiş birisi olarak birileri eleştirdi diye küsmek, silmek ve kaybetmek gibi tavır takınmak bir Başkan’a yakışmaz, daha ötesinde bu tür bir yaklaşım demokrasilerde kabul edilemez bir olaydır.
Ben bir gazeteci olarak kendisine küsmediğimi belirtmek isterim. Kendisi de az çok bilir ki, gazetecilerin birilerine küsme lüksü olamaz. Herkes işini yapmak zorundadır.
Ve asıl şunu merak ediyorum.
Hakan Tartan’ı bu hale kim getirdi ? Kim o sırça köşklere çıkarıp dokunulmaz yaptı ? Kim sen aslansın, sen kaplansın dedi ve sen dokunulmazsın diye yoksa birileri akıl mı verdi?
Ve kim söyledi ona eleştirilemez, tartışılamaz ulu bir insan olduğunu ?
Sayın bakan bence esas böyle davrananlar, size en büyük kötülüğü etmiş ve siz de maalesef bunun farkında bile değilsiniz…
BİR NOT: Seçimler öncesi bir parti büyüğünüzle ilgili büyükşehir adaylığı rekabeti olduğunda, benden yardım istediğinizde ağabey- kardeş değil miydik ? Her şeyi ne çabuk unutuyorsunuz sayın Doktor, Bakan ve Başkanım…