Baykal artık susmalı…

   CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal kaset konusu ile ilgili açıklamalar yapmaya devam ediyor. Bu kez bir adım  daha ileriye giderek Kılıçdaroğlu’nu da işin içerisine kattı.

   Baykal Tarafsız Bölge’de tekrar o tartışmanın içerisine girerek; “Bu konuyu aydınlatacak iki isim vardır. Biri zamanın başbakanıdır. Bir de Sayın Kılıçdaaroğlu’na sorulsun. Çünkü o, başbakanın o kaseti seyrederken görüntüsünü izlediğini söyledi. ‘Gözlüğünü takıp’ diye anlattığı, gördüğünü iddia eden ana muhalefet partisi başkanı var” ifadelerini kullandı.

   Yani bunca yıl sus sonra kalk işin bir diğer sorumlusu olarak  Kılıçdaroğlu’nu göster.

   Peki normal bir durum mudur bu?

   Kesinlikle değil!

   Bir taraftan o dönemin Başbakanı olan Erdoğan’ı işaret et ama bir taraftan da aynı Erdoğan ile meclis başkanlığı için pazarlık yap. Bu tutum hiç mi hiç normal değil.

   Konuyu “kaset komplosu” üzerinden tekrar gündeme taşımak ise cabası.

   CHP’liler bu olayı unutmak istiyor.

   Neden mi?

   Çünkü konu açıldığında, komplodan ziyade parti içerisinde bu olayın ahlaki boyutu da hemen masaya yatırılıyor. Olayın diğer muhatabı ile ilgili Özel Kalem Müdürlüğünden tutun Milletvekilliğine kadar nasıl yükseldiği konuşuluyor. Ve o görüntülerin hiç de hoş karşılanmadığına vurgu yapılıyor. Nitekim Baykal’ın yaşadıkları özel değil, konum itibarıyla tüm partiyi ilgilendirdiği gerçeği unutulmamalı.

   Bence genel başkanlıktan istifa etmesi de,  komplo ile ilgili değil o görüntülerin toplumda yarattığı rahatsızlıkla alakalıydı.

   O yüzden Baykal artık susmalı!

   Çünkü uzadıkça konu farklı yerlere çekiliyor. İşin tadı kaçıyor.

   İşin Kılıçdaroğlu boyutuna gelince.

   O günlerde de yazmıştım. Kılıçdaroğlu’nun Önder Sav’ın dolduruşuyla yangından mal kaçırır gibi koltuk kavgası içerisine girmesi hiç şık olmamıştı. Çünkü Kılıçdaroğlu’na politik kimlik kazandıran da bizzat Baykal’ın kendisiydi. Bu yüzden işin içerisine ihanet girmiş oldu.

   Neyse…

   Baykal’ın Kılıçdaroğlu ile ilgili iddiaları Parti içerisinde araştırılıp çözüm bulmalı. Aksi halde bu tartışma kamuoyu önünde devam ederse, Halkın “Memleket elden gidiyor bunlar da uçkur davası peşinde” deme hakkı olur. Benden söylemesi…