İzmir’de CHP’yi kim sattı?
15 Haziran, 2016Yazmayayım diyorum ama yazamadan da edemiyorum. Hakikaten eksik olsun adam rahat durmuyor duramıyor. Kendi hatalarını başkalarının üzerine yıkmaktan bıkmadı sıkılmadı. CHP’nin sırtına adeta bir “kene” gibi yapışmış ve durmadan kanını emiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan bahsediyorum.
Önceki gün CHP İzmir İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda yine önüne gelene basmış fırçayı. Milletvekili Tacettin Bayır’ın “Kayıp, kaçak elektrikte üstlerine gittik. Sonra önümüzde katı atık bedelini koyuyorlar. Biz o algıyı yaratamıyoruz. Onlar o algıyı yaratıyor. İZSU açıklama yapıyor yeterli değil. İstanbul Ankara'yı örnek gösteriyorsunuz ancak bizi haklı kılacak açıklamalar değil bunlar. Sizi savunmaktan yorulduk” diye dert yanması üzerine yine coşmuş Kocaoğlu.
Daha sonra ikili arasında aynen şu diyalog geçiyor. Medyada yer alan bu diyalogu kısaca aktaralım ve ardından tek tek yorumlamaya çalışalım.
Bu iddialar karşısında Bayır’a sinirlenen Kocaoğlu “Örgüt beni savunmuyor. Örgüt üzerine düşeni yapsın. Biz ahlaksız, onursuz muyuz? Bir belediye başkanı çalışır, partinin örgütü de onu anlatır. Yorulduysanız savunmayın kardeşim. İlçe belediyeleri bu bedelleri alıyor. Almasınlar o zaman ” diye çıkıştığı öğrenildi.
Bayır'ın buna cevap olarak “Ben il başkanıyken de 'örgüt bana sahip çıkmıyor' diyordunuz. Örgüt seni savunmak için soruyor. Sana sahip çıkmak için sorular soruyor. Konuşacağız ki ilçe başkanlarının da bizim de sahada vatandaşa vereceği cevap olsun” dediği öğrenildi.
Bu tartışmanın yanı sıra Kocaoğlu'nun yaptırdığı bir anketi de toplantıda duyurduğu ve "Bana MHP'den yüzde 18, AKP'den yüzde 11 oy geliyor. CHP'lilerin yüzde 22’si bana oy vermiyor. CHP’den gelmeyen oyları ben sahadan alıyorum” dediği ifade edildi.
Toplantıda bir de yerel seçimlerde 8 ilçenin kaybedilmesinin de gündeme geldiği öğrenildi, Kocaoğlu, konuyla ilgili“ 8 ilçede belirleme hatası yok. Partiyi, o ilçeleri satanlar vardı” şeklinde konuştuğu ifade edildi.
Şimdi bu diyaloglarda takıldığım noktaları tek tek yazayım. Anlayan anlar anlamak istemeyen de kendisi bilir..
Öncelikle bu katı atık bedelleri İzmirlilerin canını fena halde yakmış durumda. Çözüm üreteceğine sürekli sorun çıkaran ve şikayet eden Kocaoğlu’nun Halka verilen hizmetlere bir Belediyeci anlayışı ile değil bir Tüccar zihniyetiyle yaklaştığı aşikar.
Diğer yandan, Örgüt beni savunmuyor, örgüt üzerine düşeni yapsın diyen Kocaoğlu’nu değil midir bu örgüt 3. Kez o koltuğa oturtan. Üstelik bu örgüt çalışmadığı, üretmediği halde Kocaoğlu’nu 13 yıldır savunmaya çalıştı. Örgüt yoruldu mu bilemem ama yorulduysa da haklı!
Düşünün ben bile bu çalışmayan, üretmeyen, sosyal demokrat görünümlü Asosyal kişiye oy vermek zorunda kaldım. Ama özünde kendisine değil ülkenin genel gidişatını düşünerek CHP’ye oyumu verdim. Gel de durumun vahametini Kocaoğlu’na anlat?!
Bu toplantıdaki bir başka aymazlık Kocaoğlu’nun "Bana MHP'den yüzde 18, AKP'den yüzde 11 oy geliyor. CHP'lilerin yüzde 22’si bana oy vermiyor. CHP’den gelmeyen oyları ben sahadan alıyorum” sözleridir.
Peki ne demek istiyor?
Aba altından sopa gösteriyor!
Çünkü siyasete dair bu şantaj ve tehditkar yöntemi Kocaoğlu her daim kullanmıştır. Bana kalırsa 13 yıl boyunca en başarılı olduğu alan işte tam da burasıdır.
Şimdi gelelim şu satış meselesine?
Söz konusu toplantıda 8 ilçenin kaybedilmesi de gündeme gelmiş. Kocaoğlu “ 8 ilçede belirleme hatası yok. Partiyi, o ilçeleri satanlar vardı” diye kendisini aklamaya çalışmış.
Daha önce birkaç kez yazdım bir daha yazalım. O ilçelerin kaybedilmesinin en büyük müsebbibi Kocaoğlu ve yanlış tercihleridir.
Buna çok net üç örnek verelim.
Aliağa’da CHP’nin seçimi kaybetmesi tamamen yanlış belirleme ile ilgilidir. Genel Merkezin arayarak “Seni aday yaptık, halka gerekli açıklamayı yap ve çalışmalarına başla” dediği Hakkı Ülkü son dakika da değiştirilmiş ve yerine de deneyimsiz bir isim konulmuştur. Son dakika kazığı yiyen Ülkü’de “Siz misiniz benim onurumla oynayan” diyerek gidip DSP adayı olmuş CHP’ye seçim kaybettirmiştir. Bence burada asıl vefasızlık böyle bir yanlıştan dolayı gidip Hakkı Ülkü’nün gönlünü dahi almak istemeyen Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel Aliağa’yı MHP’ye teslim etmiş oldu.
Bir diğer açık örnek Menderes’tir. Bu ilçede sürekli seçim kazanan mevcut ve başarılı Belediye Başkanı Ergun Özgün, Kocaoğlu’nın kişisel hırsları yüzünden aday yapılmamış, bu duruma haklı olarak içerlenen Ergun Özgün bir başka partiye gitmeden bağımsız aday olmuş ve CHP Menderes’te seçimi kaybetmiştir. Kocaoğlu ve ekibinin bile bile yanlış tercihi Menderes’in AKP’ye teslim edilmesine neden oldu.
Son örnek Torbalı. Mevcut Torbalı Belediye Başkanına bir olaydan dolayı ceza kapıdayken bile bile son saate kadar aynı kişi üzerinde ısrar edildi. Ceza onaylanınca bu kez adaylık askıda kaldı ve son dakikada aday değişikliğine gidildi. Bu beceriksiz tutum Torbalı’da CHP’yi iktidardan etti AKP’yi de iktidara taşıdı.
Salt "İzmir'de benim borum ötsün" diye tuttuklarını getirip aday yaptılar. Aynı şekilde diğer ilçeler Kemalpaşa, Ödemiş, Selçuk, Kiraz ve Kınık gibi ilçelerde de Kocaoğlu ve ekibinin yanlış belirlemeleri yüzünden CHP bu ilçeleri de kaybetti..
Şimdi buradan soralım CHP’yi asıl kim sattı?
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Biraz sabır... Cemil Başkan güzel işler yapacak
- Cemil Tugay’ın formülü doğru
- Bu davranış ayakta alkışlanır
- Cemil Tugay başarılı mı, başarısız mı?
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe'nin ardından bir ayrılık iddiası daha
'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu'nun diziden ayrılmasıyla büyük üzüntü yaşayan seyirciye bir şok haberi daha... 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Pembe' karakter...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Dünyanın en sağlıklı besini seçildi!
Dünya Sağlık Örgütü dünyanın en sağlıklı besini diyerek duyurdu. 100 gramında yalnızca 21 kalori bulunan bu sebze tere. Pestisit gibi toksik maddelerin yaygın kullanımı, sağlığa zarar vermeyen meyve ve sebze bulmayı zorlaştırsa da lif açısından zengin besinlerin tüketimi hala önemini koruyor. Peki, doğru seçim nasıl yapılır?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.